Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç Ol!
Şu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol... Menzilin daima yokluk olsun. İnsanın bir çömlekten farkı olmamalı. Çömleği sağlam tutan dışındaki şekil değil, içindeki boşluktur. İşte tıpkı bunun gibi insanı da insan yapan şey, benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.
Unutma ki her seçim bir vazgeçiştir ve insan bir yola çıkıyorsa, diğer bütün yollardan vazgeçmiştir. Dolayısıyla bir seçim yapmak ve diğer sonsuz seçenekleri gözden çıkarmaktır. Bu çok önemli bir sınavdır. Önce Vazgeçmeyi bilmek gerekir....
Reklam
"Aşk kime benzer?" diye sordu, "Aşk bir neyzene benzer. " dedim. "Aşk bir neyzene benzerse biz neyiz? " diye sordu. "Evet." Dedim "Çok doğru. Aşk bir neyzene benzerse, biz Ney'iz! "
"Sonuç" Tek başına bir hedef olamaz... "Süreç" de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birdenbire gelişmez.
Oysa hayat sürece meftun bir yol... Nasıl öleceğin bile yolu yürüyüş biçimine bağlı.
Reklam
Aşkta yükseklik alçaklık, akıllılık, akılsızlık, hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Rintlik, hiçbir kayda bağlı olmamak az söylemek ve kaygısızlık vardır...
"Yirmibirinci yüzyıl , onüçüncü yüzyıldan o kadar farklı değil aslında. Her iki yüzyılın da kaydı şöyle düşülecek tarih kitaplarına: Eşi menendi görülmemiş dini ihtilaflar, kültürel çatışmalar, önyargılar ve yanlış anlamalar, her yere sirayet eden güvensizlik, belirsizlik, endişe ve şiddet; bir de öteki'nden duyulan şartlanmış tedirginlik. Karışık zamanlar. Böylesi zamanlarda, aşk latif bir kelime değil, başlıbaşına bir pusuladır. Çünkü aşk, hayatın asıl özü, esas gayesidir. Mevlâna'nın bizlere hatırlattığı üzere, gün gelir, herkesi, ondan köşe bucak kaçanları bile, hatta "romantik" kelimesini bir suçlama gibi kullananları dahi kıskıvrak yakalar aşk."
Sayfa 31 - DK YayınlarıKitabı okuyor
“Günah işlediğin zaman hemen tövbe et. İnsan suya düştüğü için değil, Sudan çıkamadığı için boğulur..”
Reklam
"Rehberin yoksa iki senelik yolu iki yüz senede alırsın." Hz. Mevlânâ
…Evliya Çelebi’nin bu sıfatlarla andığı Mevlâna’nın asıl adı “Muhammed Celaleddin”dir. “Mevlana” adı ona babası tarafından özel bir isim olarak verilmiştir. “Efendimiz, büyüğümüz” anlamına gelmektedir. Ona hürmet ifadesi olarak kullanılan “Hazret” sıfatı ise “yakınlık, huzur” anlamına gelen bir kelimedir. Mevlana için ayrıca Belh’te doğduğu için “Belhî”, Konya’da yaşadığı için de “Konevî” sıfatı onun için zaman zaman kullanılan adlardandır.
Sayfa 42
Nazi ve nazikliği terk etmiş olan âşık, Aşk mezhebinde civanmert olur. Bağrı yanıklara ateş satmak yaraşır mı? " Yusufluk etmeye yeltenen Yakup ne kadar soğuktur ?..."
Sayfa 74
Mevlana, neden ortak değer..
Konya'da oturmuş ama Farsça yazmış. Eğer Türkçe yazsaydı, dünyanın ondan pek az haberi olurdu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.