Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar. İkinci derece mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar. Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar. Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset ve iktisata tahakküm ederek, onları mevkilerinden indirip, isterlerse öldürüyorlar. Gerçekten dehşet verici olansa asla hiçbir okula gitmeyenler din adamı oluyorlar ve herkesin kendilerine itaat etmesini sağlıyorlar.”
·
Puan vermedi
Babil’in Yorumu - Robert Kolej
Tarihi, kayda geçmiş büyük hadiselerin üzerinden okumanın alışılmış bir keyfi var fakat onu daha eğlenceli bir disiplin hâline getiren şey bu büyük olaylara eklemlenen küçük meselelerin izini sürmek şüphesiz. Görmezden gelinmiş bir izlek, yüzlerce yıldır tekrar edilen bir anlatıyı hiç olmadığı kadar renklendirebiliyor. Robert Kolej’in efsanevi tarih hocası ve müzmin İstanbul sevdalısı Önder Kaya da Türk tarihinin en kritik zamanlarına bir okulun tarihi üzerinden bakmaya çağırıyor okurunu. İdealist bir misyonerin ilham veren çabası ve New Yorklu zengin bir tüccarın sermayesiyle 1863’te kurulan Robert Kolej’in geçmişini özenli bir tarihçilikle ele alıyor Kaya, çalışmasını arşivlerin tozlu raflarından bulup çıkardığı belgelerle olduğu kadar mezunların hatıralarıyla da zenginleştitiriyor. Robert Kolej, Türkiye’nin hem kültürel hem de siyasi tarihinde yalnızca geçmişiyle değil, mezun ettiği Behice Boran, İsmail Cem, Cevat Çapan, Gülru Necipoğlu, Özdemir Nutku gibi onlarca isimle de kıymetli yer tutan bir kurumun heyecan verici hikâyesini anlatıyor.
Robert Kolej - İmparatorluktan Cumhuriyete Bir Okulun Tarihi
Robert Kolej - İmparatorluktan Cumhuriyete Bir Okulun TarihiÖnder Kaya · Kronik Kitap · 011 okunma
Reklam
yazmanın gücü
Anthony Robbins, Sınırsız Güç adlı kitabında, Yale Üniversitesi'nin öğrencileri üzerinde yapılan ilginç bir araştırmayı aktarır. "Mezunlarla yapılan görüşmede onlardan açık vebbelirli amaçlara sahiplerse, bunlara nasıl ulaşacaklarına ilişkin planlarını yazmaları istenmiştir. Mezunların sadece %3 ünün böyle yazılı amaçlara sahip olduğu görülmüştiür. Yirmi yıl sonra 1973'te araştırmaclar, 1953 te göriüşme yaptıkları kişilere tekrar gitmişler, diğer konular bir tarafa daha önce yazılı amaçlara sahip olan %3' lük kesimin finansal açıdan; geri kalan %97 'nin toplamından daha iyi durmda olduklarını görmüşlerdir. Bu sadece kişilerin finansal gelişmelerini göstermektedir. Araştırnlmacılar ölçümü zor olan; mutluluk, neşeli olma gibi subjektif durumlarda da %3'lük kesimin çok daha iyi olduklarını belirlemişlerdir. Bu durum, amaçlarının belirlemenin gücünü göstermektedir."
Bizimki gibi kapitalist bir toplumda , her seyin otesinde mevcut ayricaliklarin korunmasi ve mudafaasi icin ; daha sonra da geri kalanlari yoksunluktan cikarmak icin egitilmis ve amaclari cok , ama kaynaklari az olan mezunlarin yardim ve care icin basvurabilecekleri kimse yok .
Sayfa 177Kitabı okudu
151 öğeden 136 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.