Elinde bulunan stok , kendisini birkaç
gün veya birkaç hafta geçindirmeye
ancak yetip de artmayacak kadarsa ,
bir insanın bundan bir gelir elde etmeyi
düşündüğü pek olmaz .
Elindeki mevcudu elinden geldiğince
idareli tüketir;
tamamen tüketmeden önce de emeğiyle
onun yerini doldurabilecek bir şeyi
elde etmeye çalışır.
Bu durumda, geliri sadece emeğinden
elde edilmiş olur.
Bütün ülkelerde , emeğiyle geçinen
yoksulların çoğunun durumu ,
işte budur.
On altıncı yüzyılda, Amerika 'da bereketli madenlerin ortaya çıkarılması, Avrupa'daki altın ve gümüş değerini, daha önceki değerinin üçte birine indirmişti.
Milletlerin zenginliği; birkaç iktisadi argümanın geniş analizler, tarihi gerçekler ve toplumsal tespitlerle açıklanması çabası olmuş ve Smith'in yalnızca bir iktisatçı değil aynı zamanda bir ahlakçı ve filozof olduğunu da göstermiştir.
Ekonomik alandaki çeşitli sorunların farkında olan Smith, bu sıkıntılara rağmen devlet müdahelelerinin çoğu kez istenilenin tam aksine sonuçlar doğurduğunu ispat ediyor. Ekonomiye yönelen aktif politikaların yönlendiricileri genelde büyük üretici ve tüccarlar olduğu için, politikaların; milletin ve bireysel tüketicinin refahını azalttığı anlatılmaya çalışılmış.
Smith ve başlattığı iktisadi geleneğe yönelik eleştiriler genellikle emek piyasası üzerinden yapılır. Ancak zaman odaklı yorum yapmak gerekirse; henüz Sanayi Devriminin üretim çılgınlığının ezip bitirdiği işçi sınıfı Smith'in zamanında tam olarak oluşmamıştı. Emek piyasasındaki çeşitli haksızlıkları kitabında zaten analiz etmiş olan Smith'in ve onun ekolünün; bu haksızlıkları onayladıklarına ilişkin yorumlar doğru ve hakkaniyetli olmayacaktır.
Çok yorucu bir eser olmasına rağmen; ekonomi bilimiyle ilgilenen bir insanın, bu iktisadi geleneğin temsilcisi hakkında kulaktan dolma bilgilerle yetinmemesi adına kesinlikle okuması gereken bir iktisadi başyapıttır.
Taşra beyleriyle ciftcilerden cok tahil tacirlerinin kaygilandigini gormusumdur. O kotu tekel zihniyetine en uzak kalanlar herkesten cok taşra beyleriyle ciftcilerdir. Ne mutlu onlara. Bazen kendisine yirmi mil otede ayni turden bir fabrika kuruldu mu buyuk bir sanayi müteşebbisinin hemen etekleri tutusur.