Biz Türk'üz, bizim kültürümüz, medeniyetimiz, töremiz her milletten daha eski ve üstündür.Bizim Milli değerlerimiz bu kadar zenginken başka milletlerin kültürünü bu kadar benimsemek nedendir?
İslam harfleri bir yere müslümanlar vasıtasıyla girmiş ve orda hâlâ müslümanlar varsa, harfleri oradan söküp atmak mümkün olamaz. Bugün meselâ- Türkiye'de hangi İslamî devir eserine bakarsanız, hangi kütüphanesine girerseniz, hangi ilahiyat edebiyat fakültesine girerseniz, hangi camisi ve imam-hatip lisesine uğrarsanız; hatta hangi müslümanın evine uğrar veya mezarlığını ziyaret ederseniz; mutlaka İslam yazısıyla yüz yüze gelirsiniz. Onlar bizim beşiğimizde, eşiğimizde, duamızda, mezar taşımızda, milli hafızamız olan arşivimizde, dedemizden kalan mirasın senet ve tapularında, büyük babamızın nişan ve madalyasında, gelinimizin boynundaki altında, atamızın tabutunda... hasılı her yerde âdeta bizi takip ederler.
Biz de ise, organize terbiye ile alınan yabancı fikirler, yaygın terbiye ile alınan milli duygulara zıt olduğu için, maarifimiz ile kültürümüz birbirine yan gözle bakarlar. Su ile zeytinyağı, nasıl birbirine karışmazsa, bizim maarifimiz ile kültürümüz de daima birbirine temas etmekle beraber, şimdiye kadar karşılıklı intibakdan mahrum kalmışlardır.
Sayfa 324Kitabı okudu
Bahcalarda Kestane
youtu.be/mfmaOySY5Js
Bizim kültürümüz sadece misak-ı milli sınırlarından ibaret değildir . Kafkaslardan , Balkanlara , Kuzey Afrika çöllerinden Sina'ya Hicaz'a oradan yukarıya Basra Körfezi'ne oradan da Hazar'a , Hazarda doğanın hazardır mezarı hesabı Orta Asya'ya ve onun steplerine kadar uzanır . Sadece bir boy bir bodun bir aşiret bir etnik köken de değildir . Bizim kültürümüz , çok sesli ve çok renkli bir medeniyetin bizlere emanetidir .
Tıpkı bu Tatar Türküsü'nde olduğu gibi .
Batılılaşmak adına yapılan hatalardan biri.
Genç Türkler, bu kavramları batılı perspektifler ve yorumlarla kavramaya çalışıyorlardı. Zihinlerinin arka planında daima Fransız İhtilali ve sonrasının hikayeleri vardı. Said ise karşılaştığı her kavramı müthiş bir şekilde müslümanlaştırıyor, ona Kendi kültürümüz içinde bir derinlik ve tarih kazandırıyordu...
... genel olarak, kültürümüzün ve aydınlarımızın temel problemi bu değerlendirme zaafı idi. Onlar karşılaştıkları kurum ve kavramları kendi gözleriyle göremiyor, milli yapılarına göre değerlendiremiyor, onu kendilerine mal edip Milli kültüre katamıyorlardı. Batı kültürünü de o ölçülerde alamadıkları ve o kültürün imanından olmadıkları için tam bir batılı gibi de kavrayıp değerlendiremiyorlardı.
Sayfa 80Kitabı okudu
