Okunası
Milliyetçilik, aslında hem "esas” milleti ve üyelerini canlandırmak ve arileştirmek için içe dönük, hem de yabancı baskılara ve rakiplere karşı siyasi güç kazanmak için dışa dönüktür. İçeriye dönük milliyetçilik, milli geleceği temsil edecek yeni bir birey ve yeni bir toplum yaratma hedefine ulaşmaya çalışır. Ancak arzuladığı birey ve toplum şanlı geçmişin tıpatıp aynısı olmalıdır. Dolayısıyla hedef, idealize edilmiş geçmişe geri dönmek ve oluşturulacak millete örnek olarak bu imgeyi göstermektir. "Geçmişimiz", bugünkü ve gelecek nesillere atalannın erdemlerini öğretmekle kalmayacak, aynı zamanda, görevlerini de yerine getirmelerini sağlayacaktır. Gelecek yerine geçmişte kurgulanan ideal millet, benlik imgesinin, sosyal görüşlerin ve değerler sisteminin merkezine yerleştirilmiştir. "Biz" fikri ve "biz" idealinin özünü oluşturan, milli gelenek ve mirasın yansımasıdır. Bu ulus-devletlerin halklan gitgide milletlerinin atalarına ya da değişmez görünen milli başanlarına, özelliklerine ve değerlerine özel bir önem atfederek milli gururlarını ve haklarını temellendirdiler. Gelecek vurgusu yerini bugüne ve düne bırakırken, daha iyi olunacağına dair inanç, milli seciyenin ve geleneklerin değişmezliği inancına dönüşmüştür.
Tahir Olgun ve Çilehane Mektupları Tahir Olgun (1877-1951)'un Edebî Mektuplarından bazılarını dergilerde yayınlamış¹, elinde başka mektup bulunanların lütf etmeleri halinde, bunları eserin sonuna ekleyerek kitaplaştıracağımı duyurmuştum. Gülgün Erişen, Tahir Olgun'un çile çıkardığı 1896-1899 yıllan arasında Ahmet Remzi Akyürek'e yazdığı
Sayfa 23 - ENSAR NEŞRİYET ☪ 1. BASIM HAZİRAN 2008 İSTANBULKitabı okuyacak
Reklam
Bütün Alıntılar
KARADENİZ’DE BÜYÜK KEŞİF! Bilim insanları, Kastamonu’nun Araç ilçesi yakınlarında, Göbeklitepe ile aynı döneme ait kalıntılar bulundu 15 ŞEYTAN GERI DÖNDÜ! Memeli türlerinin neslinin tükenmesinde dünyanın en kötü karnesine sahip ülkesi Avustralya’da, yaban hayatı adına yeni adımlar atılıyor. Bu kapsamda Tazmanya canavarı, ya da
Milâttan önce 220'den beri tarihi, tarihî belgelerle bilinen ve tarihte daima birinci sınıf asker diye tanınan bir millet 16 asır ordusu olmadan yaşayacak, sonra ancak 1363'te aklına gelerek bir kara ordusu kuracak, bu ordu da yer yüzünde Türk kalmamış gibi hep yabancılardan mürekkep bulunacak... Doğrusu, söyleyecek söz bulamıyorum... Bu olay, memlekette millî kültür yoksulluğunun derecesini gösteriyor.
TÜRK KARA ORDUSU NE ZAMAN KURULDU? Kara Kuvvetleri Komutanı radyoda yaptığı konuşma ile Türk Kara Kuvvetlerinin 600. kuruluş yılını kutladığı gibi daha yüksek kademedeki kimseler arasında da aynı konu üzerinde tebrikleşmeler oldu. Bu hesaba göre Türk Kara Kuvvetleri, yani daha gerçek anlamı ile Türk Ordusu 1363'te kurulmuş oluyor. Bu demeç ve
Okul kitaplarında devletimizin ne zaman kurulduğuna dair bir işaret yoktur.Bazıları Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı 26 Ağustos 1071 tarihini devletimizin başlangıcı sayıyorlar. Bu düşünce tamamıyla yanlıştır. Çünkü Malazgirt Savaşı çoktan kurulmuş kuvvetli bir devletin diğer bir kuvvetli devleti yenmesinden başka bir şey değildir. Dandânakan Savaşı
Reklam
1.000 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.