Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mert Öncel

302 syf.
6/10 puan verdi
Puanım 3/5 (%57/100) "Hareketleri biraz ağırlaşmıştı, bunun nedeni yorgunluk değil, anıların yarattığı yüktü." Kitap yorumunu yazarken kitabı okumuş kadar yoruldum gerçekten. Yabancılaşma, mantıksızlık ve ötekileşme gibi konuların işlendiği "tam Kafka bu" diyebileceğimiz bir kitap. Kafka herkesin sevebileceği veya anlayabileceği bir yazar değil. Mantıksızlıkların yaşandığı bir dünyaya okuru sokuyor Kafka ve kısa süre sonra hem ana karakterimiz K hem de biz bu mantıksızlığın yaşam biçimi haline dönüştüğünü görüyoruz. Kitapta bir önemli konu da devlet işleyişi, devlet ve toplum eleştirisi. Her tür rütbe mükemmel bir şekilde metaforlarla betimlenmiş. Devlet ve onun karmaşıklığı, statü ve güç sahibi insanların ulaşılmazlığı, hiyerarşik sistemi oluşturan tabakaların birbirlerinden ne kadar uzak olduğu anlatılmış. K'nın bilmediği bir köyde bilmediği insanlar içinde Şato'ya ulaşma yolunda giderek yabancılaştığı ve kendi benliğini kaybettiğini görüyoruz. Bana göre kitabın amacı ise: herkesin ulaşmak istediği bir Şato'su var ve o yüksek yerlere ulaşma yolunda kendi kişiliğimizden ödün vermemek. Sakin bir kafayla dikkatlice okumanız gereken bir kitap. Oldukça ağır, metaforlar ve betimlemeler dolu ustaca yazılmış bir Kafka romanı. Biraz düşük puan verme sebebim de gerçekten okuması çok ağır bir kitap olması.
Şato
ŞatoFranz Kafka · Iasos Yayınları · 20169,9bin okunma
Reklam
286 syf.
6/10 puan verdi
Puanım 3/5 (%65/100) Demir Ökçe Jack London'ın 1908'de yayınlanan distopik bir romanıdır. Kitap Orwell'in 1984 olmak üzere birçok esere esin kaynağı olmuştur. Politik-Kurgu kabul edilebilecek romanda modern toplumda kapitalizmin getirdiği sınıf ve yolsuzluk problemleri işleniyor. Kitabın baş kahramanı Ernest adında sosyalist düşünceleri olan genç ve yakışıklı bir sendika yöneticisidir. Ernest, zengin bir ailenin kızı olan Avis'e aşık olur. Aradaki sınıf farkına rağmen Avis de onun babası da Ernest'in konuşma tarzından ve hareketlerinden çok etkilenir. Ernest işçilerin çalışma koşulları ve saatlerinden şikayetçidir. Askerin kaba kuvveti, kilisenin dini sömürüsü, basının yalan haberleri ve sansürleri gibi birçok şeyden şikayetçidir ve bunları değiştirmek için çabalar. Ernest birçok kişiyle toplantılar yapar ve her ne kadar ona karşı olanların sayısı çoksa da onu destekleyenler de vardır. Chicago başta olmak üzere Amerika'nın birkaç yerinde ayaklanmalar çıkar fakat işçi sınıfı oligarşinin demir ökçesi altında ezilir.
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · Jason Yayıncılık · 201514,7bin okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
Puanım 3/5 (%66/100) "Et diabolus incarnate est. Et homo factus est./ Ve şeytan ete kemiğe büründü. Ve insan oluştu." Ithaki Yayınları Karanlık Kitap serisinin 5.kitabi olan Yüce Tanrı Pan Arthur Machen tarafindan yazılmıştır. Başta H.P. Lovecraft olmak üzere birçok yazarı etkilemiştir ve Yüce Tanrı Pan kendisinin en ünlü eseridir. Dr.Raymond'ın bir genç üzerinde Yüce Tanrı Pan'ı görmek adli deneyinden sonra şehirde birçok fantastik ve doğaüstü olaylar olmaya başlar. Stephen King'in "Yazılmış en iyi korku öykülerinden birisi. Belki de en iyisi." dediği bir kitap, o yüzden size bırakıyorum sözü. Aslında Panik sözcüğü bu mitolojik figür olan Pan'dan gelir ve kitabı okurken gerçekten panik oluyorsunuz. Korku kitabı okurken istediğim şey kitaptaki karakterler gibi benim de gerilmem ve korkmam ki Yüce Tanrı Pan'da bunu oldukça yaşıyorsunuz.
Yüce Tanrı Pan
Yüce Tanrı PanArthur Machen · İthaki Yayınları · 20181,257 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
144 syf.
4/10 puan verdi
Puanım 2/5 (%44/100) Sürgün Gezegeni'nde iki tane belirgin ırk vardır: Tevarlılar(izcanlılar da deniyor) ve Alterralılar(yabansoylular). Kitabın ana karakteri Rolery adında bir Tevarlı kız. Ithaki Yayınları Bilim Kurgu Klasikleri serisinden olsa da kitap daha çok fantastik gibi geldi bana. Kitapta Rolery ve Agat adındaki Alterralı arasında imkansız aşk teması ve aynı zamanda bu gezegende kurtulma teması işlenmiş. Şimdi gelelim asıl en önemli kısıma. Ursula ile tanışalı çok oluyor fakat ben en çok Yerdeniz serisine bayıldım. Bu kitap bana bitmemiş veya aceleye getirilmiş gibi geldi. Her şeyi bir anda önünüzde buluyorsunuz ve daha ne olduğunu anlamadan kitap bitiyor. Ayrıca kitap bana hiç sürükleyici gelmedi. Fikir güzel, potansiyel varmış ama sonuç olarak başarılı bir eser çıkmamış. Ursula'ya başlamak için kesinlikle yanlış bir kitap ayrıca İthaki Bilim Kurgu Klasikleri serisi içinde de çok sonra okumanız gereken bir kitap. Onun yerine Cesur Yeni Dünya, Zaman Makinesi, Maymunlar Gezegeni gibi kitapları tavsiye ediyorum. Daha fazla uzatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Kısacası beğenmedim kitabı ve çok da tavsiye etmiyorum.
Sürgün Gezegeni
Sürgün GezegeniUrsula K. Le Guin · İthaki Yayınları · 20163,867 okunma
190 syf.
6/10 puan verdi
Bilim-kurgunun atası
Puanım 3/5 (%67/100) “Aşırı doğruluk aşırı haksızlık getirir. Kanunları yazanın aklı o kadar hatasız, o kadar kesin midir ki buyruğunu dinlemeyen kılıcı hak etsin?” Bilim-kurgu denildiğinde akla gelen ilk kelime belki de ütopyadır. Nedir bu ütopya, nereden çıkmıştır sorusunun cevabı Thomas More’un Ütopya’sında yer alıyor. Ütopya kelimesi aslında
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Iasos Yayınları · 201620,4bin okunma
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Tolkien tanışmak için birebir.
Puanım 4/5 (%80/100) Kitabın kapağına ve içindeki resimlere bayılıyorum. Okuması çok çok eğlenceli ve aynı zamanda güzel ders veren bir Tolkien kitabı. Orta Dünya ile alakası olmayan Tolkien’in çocuklara önce sözlü olarak anlattığı daha sonra yazıya döktüğü kitaplardan birisi. (Roverandom gibi) Kitapta Ham’lı Çiftçi Giles dışında Tolkien ile ilgili birçok yararlı notlar ve resimler de bulunuyor o yüzden hepsini okumanızı tavsiye ederim. Tolkien 'e başlamak için güzel bir kitap. Kitap adından tahmin edildiği gibi ana kahramanımız Giles adında sıradan bir çiftçi. Giles bir gün uyurken köpeği Garm tarafından uyandırılıyor. Köpeği önce dikkate almayan Giles daha sonra yaşadığı yer olan Ham’ın bir dev tarafından saldırıya uğradığını görüyor. Aklını kullanıp devi alt eden Giles’in ünü gittikçe artıyor. Bunu duyan Kral Giles’i yanına çağırıyor ve ödül olarak bir kılıç veriyor. Giles’in ünü gittikçe artmaya devam ediyor ve daha sonradan öğreniyoruz ki kralın verdiği kılıç aslında efsunlanmış çok güçlü bir kılıç. Kılıç kınından sadece bir ejderhanın yakınında çıkabiliyor ve tahmin Giles ne ile karşılaşıyor? Tabii ki uzun süredir kendilerini göstermeyen ejderhalardan birisiyle. Ejderha’yı öldürmek istemeyen Giles onunla bir anlaşma yapıyor ve kılıçtan korkan ejderha kabul ediyor. Daha sonra Kral kılıcı geri istese de Giles vermiyor. Yıllar geçiyor ve Giles artık çok ünlü ve zengin birisi haline gelmiş. Kendisine saraylar yaptırıyor ve kral olarak zenginliğini sürmeye devam ediyor.
Ham'li Çiftçi Giles
Ham'li Çiftçi GilesJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 2018864 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
Puanım 5/5 (%87/100) “Neden biz insanlar bu kadar fena, bu kadar acımasız, bu kadar vahşiyiz?” “Ben ne roman, ne öykü yazarıyım. Bütün amacım, bildiğim konuları akıcı bir şekilde gençlere ve ilgililere sunmaktır.” der Muazzez İlmiye Çığ. Kendisi 1914 doğumlu Hititoloji ve Sümeroloji okumuş çok değerli bir Sümerologdur. Sümer, Hitit, Babil gibi birçok eski tarihi topluluk hakkındaki bilgileri Türkçe’ye çeviren kişidir. Adını çok duyduğum fakat bir türlü kitaplarını okumaya zaman bulamadığım birisiydi. Kitabın başında yazarımızın bu öykülerin bir araya getirilmesi ve neden yazdığı gibi çok içten yazılmış güzel bir girişi var. Ludingirra bir şair ve aynı zamanda da başarılı bir öğretmendir. Bir gün kendi hayat hikayesini ve yaşadığı dönemi ile ilgili yazmaya karar verir. Ludingirra’nın yazdığı 23 tane tablet çevrilmiştir fakat yazdığı ama zamanla zarar gören birçok tablet daha vardır. Kitapta Sümer kültürü, gelenekleri, tatilleri, eğitim ve yönetim sistemi, aile ilişkileri gibi birçok konuda bilgi sahibi oluyoruz. Kitabın dili oldukça yalın ve akıcı. Bir tarih kitabı olarak kabul edilse de kesinlikle sıkılmadan okuyacağınız bir kitap bence. Muazzez İlmiye Çığ bu kitaba “Geçmişe Dönük Bilimkurgu” demiştir ve okuduğumuzda anlıyoruz ki Ludingirra oldukça başarılı bir kurgucu ve hikaye anlatıcısı. 4000 yıldan fazla bir zaman önce böyle bir şeyin yazılmış olması beni çok etkiledi.
Sumerli Ludingirra
Sumerli LudingirraMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2019827 okunma
70 syf.
8/10 puan verdi
Puanım 4/5 (%72/100) “Bize hiçbir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.” Koyduğum alıntıya da bakıldığında aslında bu hikayenin ana teması yalnızlık diyebilirim. Kitabın özetini şu şekilde kısaca anlatabilirim. Sonradan tanıştığımız ve ana karakterimiz gibi gözüken Dr. B. bir suçtan dolayı hapis yerine yalnız başına olacağı ve çok az eşya bulunan bir yere koyulur. Yapacağı ve göreceği hiçbir şey yoktur hatta zaman zaman yemek getiren gardiyan bile bir kelime etmez. İçerde yalnız kala kala B. iyice kafayı yemeye başlar. Bir gün gardiyandan bir satranç kitabı çalar ve elinde olan şeylerle oyunu yapıp oynamaya başlar. Başta beynini kullanabilecek bir şey bulduğu için çok mutludur fakat bu saplantı haline gelir ve uyurken zihninde bile oynamaya başlar. Yenilince kendini yaralar ve gönderildiği hastanede bir doktor sayesinde serbest kalır. Bu hayat hikayesini Dr.B. gemide tanıştığı McConnor ve Czentovic’e anlatıyor aslında. Bu iki adam satranç oynamaktadır ve Dr.B’nin verdiği tavsiyeler çok hoşlarına gider. Bu yüzden onu oynamaya davet ederler. B 25 yıl satranç oynamadığını söyler ve ilk başta reddetse de sonunda 1 el oynamayı kabul eder. Czentovic ilk el pes eder ve B bir el daha oynamak ister. Fakat yine çok heyecanlanır ve sinir krizi de ortaya çıkınca onları oracıkta bırakıp terk eder.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Aperatif Kitap Yayınları · 2018236,9bin okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
5/5 Stars (%97/100) Ancestor of all novels, novellas, short stories, plays, films and more which deal with the theme of quest/adventure. I like reading Ancient Greek and Roman writers and I probably have read everything from Aeschylus to Euripides to Sophocles to Seneca to many more. But I have never ever read anything more beautiful than The
The Odyssey
The OdysseyHomeros · Penguin Classics · 20065,4bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Puanım 5/5 (%90/100) "Ne zaman Ploutos eskisi gibi görür oldu ondan beri kimse biz tanrılara ne buhur, ne defne, ne arpa ekmeği, ne kurban, ne başka bir şey takdim eder oldu." Aristophanes MÖ 450-388 yılları arasında yaşadığı düşünülen ünlü Antik Yunan oyun yazarı. Hayatı boyunca yazdığı 40 oyundan sadece 11’i günümüze ulaşmıştır.
Ploutos (Servet)
Ploutos (Servet)Aristophanes · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018123 okunma
Geri171
1.075 öğeden 1.066 ile 1.075 arasındakiler gösteriliyor.