Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çin'in imparatorları olarak kendilerini kabul ettiren ve Yuan adıyla Çin'in seçkin hanedanlıkları listesini adını yazdıran Kubilay ve oğulları, daha batıdaki akrabalarının nezdinde eski prestijlerine ve otoritelerine sahip değillerdi. 1368'de tamamen yok oldular ve Mingler Pekin'e girdi.
Osmanlılar Frank Haçlılarının, Hülagü Nasturilerinin ve Moğol paganizminin izlerini sildiler. Çağatay'ın hanlığı zaten hilale katılmıştı. Bir süre önce yok olmanın eşiğine gelmiş olan İslam, Küçük Asya'ya, ebedi oluşunun verdiği huzurlu güvenle, tekrar egemen olmuştu. Müslümanlar dünyası ile Çin dünyası arasında geniş bir bölgede belirsizlik vardı. Yasa ve Kuran, birbirine karışmadan, karşı karşıyaydı. Türkistan'da Çağatay'ın hanlığı, Ögedey'e ve Tuluy'a olan nefret yüzünden Kuran'ı benimsemişti. İslam henüz köklerini güçlendirmiş değildir. Batu'nun Hanlığını, Güney Rusya'yı kazanabilmiş değildi. Ve steplerin kaderinin ne olacağını kimse söyleyemezdi. Ama, er ya da geç, oradan yeni bir fatihin çıkacağını düşünmek yanlış olmazdı. Türk-Moğol kabileleri daha uzun süre Arap-İslam duvarı ile Çin duvarı arasında dolaşarak yaşamaya razı olamazdı. Mingler Lişe Min'in siyasetine geri dönerek, Çin Seddi dışında yürüyüşlere çıkmağa niyetli görünmüyorlardı. Osmanlılar, her şeyden önce, Avrupa'ya yönelik talep ve tasarılarının peşindeydi. Irklarının ve yenilmezliklerinin kaynağı olan Turan'la ilgilenmiyorlardı. Her şey, evet her şey, Türk dünyasının bağrından çıkacak yeni lidere bağlıydı. Kuşkusuz tarih, akışına, Timur kadar büyük etki yapmış insanlara çok az rastlanmıştır.
Sayfa 240 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1368 yılında, Moğolların ülke dışına sürülmeleri Yu-an'ların yerini alan Ming sülalesinin düşüncelerinde hiçbir değişikliğe neden olmadı: Mingler, kendilerinden öncekilerin üstünlüğünü kabul edenlerin onların üstünlüklerini de kabul edeceklerini düşünüyorlardı. Timur da aynı şeyi kabul etmek zorunda kalmıştı. Blochet'nin kanısına göre Timur bunu "hiç güçlük çekmeden" yapmıştı, ama içi sızlayarak boyun eğdi demek gerekir, çünkü Timur'un gururu bu duruma ancak güçlükle katlandığını gösterir.
Sayfa 150 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Ming devrinde halkı soyan, ona kötülük eden bir memur ( ve eşraf) sınıfı ( gentry) türemişti. Mingler de, kendileri aslen köylü olmalarına rağmen, halkı ezen bu memurlara dayanmışlardı.
Sayfa 53 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Güney Sung döneminde 1127'den sonra gerçekleşen kayda değer büyüme, Moğol istilasının ve fethinin yıkıcı etkisiyle yarıda kesilmişti. 1360'larda yönetime Mingler gelip Moğolları kovduklarında ilk yaptıkları, geçmiş 150 yılın yarattığı tahribattan kurtulmak oldu.
Çin Yüzyılı (1000-1250), Sung ToplumuKitabı okudu
Mingler, Orta Asya ve Ön Asya ile yakın münasebet kurmuslardi. Arada, bilhassa porselen ticareti pek gelişmişti. Keza Venedik'in Mısır'a gönderdiği toplardan bazı numuneler Çin'e kadar gitmiştir. Çin'in asıl önemli meselesi, Japonlara ve Moğollara karşı savunma yapabilmekti. Moğolların kendi aralarında bölünmeleri, Çin'in işini kolaylaştırmıştır. Çinliler Moğollardan kalan Güneydoğu Asya seferlerine devam etmişlerdi.
Reklam
Mingler
Başkentin Pekin’e gelmesi Türk’ün zayıfladığına, Çin’in kuvvetlendiğine delalet eder.
Toker YayınlarıKitabı okudu