Kitabın ana konusu mikrobiyota. Bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin bir beyin gibi davranıp bizi nasıl etkilediğinden bahsediyor.
Yazarın da sürekli belirttiği gibi kitabın yazılış amacı yediklerimiz konusunda tavsiye vermek, kilolarımıza karışmak değil; vücudumuzda hiç de farkında olmadığımız ve sayıları hücrelerimizden de fazla olan bu canlıların bizi nasıl yönlendirdiğini incelemektir.
Kitabı yazan kişiyi tanımasaydım yine de alır mıydım bilmiyorum. Zira biyoloji çok fazla okuduğum bir tür değil. Ama Serkan Karaismailoğlu okuduktan sonra insanın bir anda keşke bilim adamı/ kadını olabilseydim de şuncacıkları (kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anladı) görseydim diyesi geliyor.
Mikrobiyota üzerinde son zamanlarda araştırmalar yapılmaya başlanmış ve insanlar üzerinde ne gibi etkileri olduğu incelenmeye çalışılmış. Yazar da öne çıkmakta olan bilimsel araştırmalar ile desteklemiş kitabı. Resimleri ve Serkan Karaismailoğlu'na özel o ironik dili ile de yüzünde bir tebessüm oluşturuyor insanın ve akıp gidiyor sıkmadan.
Öyle ki kitabı okurken farkediyorsunuz ki mikroskopla görülebilecek bu minik canlılar hafıza, öğrenme, uyku kalitesi, yeme tercihleri, karakter, ruh hali ve eş seçimine kadar kısacası aslında tüm hayatımızı etkiliyor.