Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
576 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Jules Verne'nin diğer kitaplarına kıyasla benim hoşuma gitmedi. Her zamanki akıcılık yok. Çok fazla virgüllü cümleler kullanmış ve belli bir zamandan sonra "hadi artık sadede gel" diyorsunuz içinizden. Birde ana konuya girerken kesik kesik anlatım var. Ana tema işlenirken yer yer Rusya'nın tarihi,siyasi,coğrafi,ekonomik bilgilerini aralara serpiştiriyor ve bu bana göre okuyucuyu sıkıyor.
Mişel Strogof
Mişel StrogofJules Verne · İthaki Yayınları · 2008248 okunma
"Eh, bazen taşmak gerek! Tanrı, her zaman ve her yerde sakin olmamızı isteseydi eğer damarlarımıza kan yerine su koyardı!"
Sayfa 290 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ATSIZ SORGULANIYOR Hâkim: Evvela memlekette ne gibi bir fikir cereyanı uyandırmak istiyordunuz; teziniz nedir, onu anlatın? Atsız: Efendim, benim yaratmak istediğim cereyan yani müdafaa ettiğim fikir Türkçülüktür. Hâkim: Sade Türkçülük mü? Atsız: Evet, sade Türkçülüktür. Yalnız Türkçülük denince bunun içinde birtakım unsurlar vardır. Mesela
576 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Sibirya’da Bir Cüneyt Arkın
Jules Verne hep sevdiğim bir yazar olmuştur. Bütün kitapları okura farklı bir dünya sunuyor ve sanki oradaki kahramanlarla beraber o maceraları yaşıyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Mişel Strogof’a gelince… Kitabın ana karakteri Mişel Strogof Çarın ulağıdır. Demir gibi sağlam karakteriyle, bilek kuvvetiyle ve ne olursa olsun görevini layıkıyla yerine getirmesiyle ünlüdür. Çar onu zorlu bir görev için çağırttırır: Rusya’da iç savaş çıkmıştır ve telgraf hatları kesilmiştir. Sibirya’da mahsur kalmış kardeşini büyük bir tehlike beklemektedir ve ona bu haberi ulaştırabilmek için Çar en iyi ulağına güvenmektedir. Ve böylece Mişel Strogof yola koyulur. Her koşula dayanıklı olmasına rağmen bu yolculukta beklenmedik talihsizler yaşayacak ve her geçen saniye Çarın kardeşinin ve Rusya’nın bütünlüğünün aleyhine işleyecektir. Ben bu kitabı okurken Mişel Strogof’u Cüneyt Arkın olarak hayal ettim; zira yaşadıkları tam bir Battal Gazi filmine yakışacak türdendi. Hatta bazı yerlerinde bu kitaptan mı esinlenmişler diye düşünmekten kendimi alamadım :) İyi okumalar diliyorum.
Mişel Strogof
Mişel StrogofJules Verne · İthaki Yayınları · 2008248 okunma
Galiplerin zaferi, mağluplar halkın önünde tahkir edilmeden tamamlanmış sayılmaz.
Sayfa 378 - İthaki YayıneviKitabı okudu
Kendini göstermeyene hayran olunur, daha da önemlisi, kendini göstermeyenden korkulur.
Sayfa 308 - İthaki YayıneviKitabı okudu
Reklam
Savaşın Rengi
Hiçbir şey, renkleri en iyi kullanan ressamın bile meydana çıkarmak için paletindeki bütün renkleri tüketeceği bu tablo kadar şairane olamazdı.
Sayfa 306 - İthaki YayıneviKitabı okudu
Hâkim: Türk milleti hakkında ne düşünüyorsunuz ve Nejdet Sançar'a bunu mektupla bildirdiniz mi? Atsız: Efendim, son tahkikat raporunda benim Türk milletini tahkir ettiğim söyleniyor. Bu, dünyada en imkânsız bir şeydir. Ben, Türk milleti şuurunu kaybetmiştir diye bilirim. Fakat bu, Türk milletini tahkir için değildir, bir teessürün sevkiyledir. İsterseniz izah edeyim, hangi teessürün sevkiyle olduğunu... İki büyük hadise beni mustarip etmiştir. Birisi bir filmdir. Mişel Strogof adlı bir film oynamıştı. Bunda isyan eden Türk kabileleri vahşi kabileler olarak, isyanı bastıran Ruslar ise medeniyet mümessili diye gösteriliyor. Ve halk bunu alkışlıyor. İkincisi, ben Boğaziçi Lisesi'nde öğretmen olduğum için Eminönü-Bebek tramvay yolunda her zaman Türk ve gayr-i Türk talebelere rastlarım. Bunlardan Kolej'in Türk ve gayr-i Türk erkek talebeleri birleşerek bizim mektebin kız talebelerine söz atarak feci şekilde sarkıntılık ederlerdi. Eskiden olsa bu linç ile karşılanırdı. Ben bunu gördüğüm zaman memleketimizde köpek kadar değer vermediğim Ermeni ve Rum palikaryalarıyla birlikte namuslu Türk kızlarına sarkıntılık ettikleri için milletimizin düştüğü aşağılık dereceden duyduğum teessür dolayısıyla elbette mustarip olurum. Bunlar Türk çocuklarının millî şuurunu kaybetmiş kısmıdır. İşte bu teessürle öyle bir cümle sarf etmiş olabilirim. Bu milleti tahkir etmek değil, olsa olsa millî şuuru uyandırmak içindir.
576 syf.
10/10 puan verdi
bir Jules Verne klasiği
Rusyada geçen ve binlerce kilometrelik bir yol üzerinde istila altındaki topraklardan geçen Ulak İvan Ogarefin çarın mektubunu kardeşine iletmeye açlıması üzerine harika bir kitap. Çoğunlukla heyecanlı ve yer yer içimizi burkan olayların yaşandığı bir kitap
Mişel Strogof
Mişel StrogofJules Verne · İthaki Yayınları · 2008248 okunma
Ah, bu dünyada her şey nasıl da birbirine karışmış!
Sayfa 348 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ah, bu dünyada her şey nasıl da birbirine karışmış!"
Sayfa 348 - Alfa
+...akıl ve yürek ile her şey başarılabilirdi. -Bu kafayı ve yüreği bulabilecek miyim ?
Sayfa 33 - Alfa
Tanrı bizleri bu yolculukta buluşturdu, bizlere zor anları birlikte yaşattı ve kesinlikle bizim sonsuza dek birlikte olmamızı istedi.
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Sibirya’da Tatar İsyanı olmuş ve telgraf hatları kesilmiştir. Çar, bir talimat yazarak Mişel’e vererek bunu İrkutsk’a (5523 km) götürmesini ister (aklıma sürekli Cem Yılmaz’ın ‘Elçi’ hikayesi geldi bu kısımda) ve bu oldukça uzun yolculuk da epey heyecanlı geçecektir. Çünkü Mişel’in hem kimliğini gizlemesi, hem yayan hem atla ama bir şekilde istenilen mesafeye gitmesi gerekmektedir. Kimliğini de gizlemek zorunda olup yol arkadaşları da edinince bu uzun yolda bizleri maceralar beklemez mi? Bekliyor. Strogof’u biraz tanımlayacak olursak, uzun boylu, geniş omuzlu, yapılı, kıvırcık saçlı biri olarak tanıtılıyor. Ne yapacağını bilen, kararlı ve azimli bir insan profili tanımlanmış kendisine. Ayrıca subay rütbesinde ve çara direkt bağlı olan özel insanlardan. Hepimize bu detaycı anlatımda iyi ve eğlenceli okumalar diliyorum..
Mişel Strogof
Mişel StrogofJules Verne · İthaki Yayınları · 2008248 okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.