Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
97 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Entrika, mistisizm ve yalın, gerçekçi şiir diliyle karşınızda edebiyat tarihinin kuşkusuz en önemli isimlerinden biri; Aleksandr Sergeyeviç… Boris Godunov’u neden bu denli sevdiğimi açıklamam zor. Sanırım Modest Musorgski’nin Puşkin’den ilham alarak bestelediği ve Rus müzik tarihinde bir başyapıt olarak yerini alan aynı isimli operasını da bu dönemde incelemem pek tabii esere olan sevgimi arttırdı. Yazıma başlarken mistisizmden bahsetmeme rağmen bu eserde okuyucuların yazarın “Maça Kızı” hikayesindeki mistisizmi bulamayacaklarını belirtmek isterim. Puşkin bu sefer Rus halkının mistik olaylara inanışındaki yatkınlığı ve bir kısmın da asla inanmamalarına rağmen olayları istedikleri yönde ilerletmek adına bu durumu sorunsuzca kabullenişlerini gözler önüne seriyor. Entrika ise tamamıyla bu tarihi olayın cömertliğinden. Yalnız Puşkin’i cezbettiği aşikar! Gerek operanın gerekse Puşkin’in sansürler nedeniyle ancak ölümünden sonra sahnelenebilmiş olan oyununa belki de konusu itibariyle Türk dinleyicisi ve okurunun ilgisinin düşük olduğunu fark ettim. Ama bence yine de bu iki dahinin eserlerine şans vermeye değer olduğunu düşünüyorum.
Boris Godunov
Boris GodunovAleksandr Puşkin · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019784 okunma
168 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'den şaşırtıcı hikayeler... Ancak ne yazık ki olumsuz anlamda bir şaşırtıcılık barındırıyor
Ev Sahibesi
Ev Sahibesi
. Dört hikayeden oluşan derleme kitapta beni tek tebessüm ettiren Dokuz Mektupluk Roman hikayesi oldu. Elbette hikayelerden sadece tebessüm beklemiyorum ama örneğin Bay Proharçin bence zorlama bir hikaye olmuş. Sonu tahmin edilebilir bir hikaye olmasının yanı sıra, okurken de ilk defa bir Dostoyevski hikayesinde sıkıldım. Dokuz Mektupluk Roman kısacık bir hikaye ve iki adamın arasındaki yazışmalar şeklinde kurgulanmış. Polzunkov, ne iyi ne kötü diyebileceğim bir hikaye oldu. Karakterimizin başından geçen bir ters köşe olmasını anlatması şeklinde ilerliyor. Ev Sahibesi'ne gelince. Kitaptaki en uzun hikaye. Zaman zaman acaba bir korku-gerilim hikayesi olabilir mi diye düşünüp heyecanlandığım bir hikayeydi ancak mistisizm ve psikolojik tahliller şeklinde ilerleyen bir hikaye olarak ilerledi. Sonunu şaşırtıcı buldum, bu nedenle güzel bir hikayeydi diyebilirim. Bilim ve mistisizm çatışması da karakter üzerinden iyi kurgulanmış ve okuyucuya sunulmuş. Genel olarak vasat bir öykü derlemesiydi ama kısa olması nedeniyle okunur diyebilirim. Keyifli okumalar.
Ev Sahibesi
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210,4bin okunma
Reklam
. Mistisizm, kendinden geçme tutkusu ve boşluğun dehşeti etrafında döner. Bir kez biri olmadan diğerini bilemez. ...
Balzac’ı keşfetmiştim arada ve O’na âşıktım. Dosto’nun Hıristiyan tarafı beni rahatsız ediyordu. Buchner, Nordau ve Marx, beni mistisizmden öylesine soğutmuşlardı ki, vaaza benzeyen her düşünceye kulaklarımı tıkıyordum. Zola’yı seviyordum, çünkü dinsizdi. Her mistisizm, bir mistifikasyondu benim için...”
Mistifikasyon; [1] Aptal yerine koyup alaya alma. [2] Anlaşılmasını güçleştirme, esraren­gizleştirme.Kitabı okuyor
Mistisizm ahlakın aksine bir içe dalış eylemidir. Varoluşumuzun en yoğun gerçekleşme biçimi içe dalıştır.
Sayfa 125
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.