Yabancı; 1957 Nobel Edebiyat Ödüllü, iki bölümden oluşan 110 sayfalık bir roman. Albert Camus ile tanışma kitabım.
Kitabın ilk cümlesi benim için merak uyandırıcıydı: "Bugün anne öldü." bu cümleyi okuduğumda kafamda, kimdi bu anne, neden öldü ve nasıl öldü? Soruları uyandı. Kitabın bu ölümü konu alacağını düşünmüştüm ama pek öyle olmadı.
Kitabın ilk bölümünü okurken Mersault'u -kitabın ana kahramanı-, Yusuf Atılgan'ın Aylak Adamı, Bay C. ye benzettim ilk bölümde olaylar çok günlük ve Mersault'un düşüncelerinden ve sosyal ilişkilerinden, hayata, duygulara ve insanlara bakış açısından oluşuyor.
Kitabın ikinci bölümünde ise Mersault'un işlediği bir suçtan dolayı yargılanmasını, aslında kitabın arka kapağında da yazıldığı gibi işlediği suçtan daha çok, gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlanan bir 'yabancı' göreceksiniz.
"...daha önce fark etmediğim ya da unuttuğum o kadar çok şeyi hafızamın derinlerinden bulup çıkarıyordum. İşte o zaman, dışarıda sadece bir gün bile yaşamış olsa insanın hapiste hiç zorlanmadan yüz yıl geçirebileceğini anladım. Canı sıkılmadan yaşayacak kadar anısı olurdu zira."
