Edebiyat tarihine baktığımız zaman pek çok önemli eseri bünyesinde barındırdığını görürüz. Romanların, öykülerin, şiirlerin ve oyunların yazınsal çalışmaları tıpkı hayat gibi bir süreç içerisinde gelişip ilerlemiştir. Her bir türün günümüzdeki birikimi, aslında o türün ilk zamanlarına dair ipuçlarını da beraberinde getirir. Temeldeki mantığın
Hakikat kuyunun dibinde gizli değildir, aksine en görünen yerdedir. Hakikati geniş vadilerde değil, doruklarda aramalıyız.
📖| Morgue Sokağı Cinayetleri, Edgar Allan Poe
🖌| Morgue Sokağı Cinayetleri İllüstrasyonları, Aubrey Beardsley, 1895
"Yalnız kalamamak, ne büyük bahtsızlık!"
Tarihte bugün;
Edgar Allan Poe tarafından yazılan, ilk dedektiflik öyküsü olarak kabul edilen "Morgue Sokağı Cinayetleri" yayımlandı. (1841)
Morgue Sokağı Cinayetleri
Yılın ilk kitabını bitirdim. Ben daha çok polisiye, cinayet ve karakterlerle örülü bir hikayedir diye düşünmüştüm. Kitap derleme öykülerle yazılmış. İlk öykü, Morgue Sokağı Cinayetleri, cinayeti hiç beklenmeyen bir varlık tarafından işlenmesiyle beni çok şaşırmıştı. Dupin karakterinin olayları izleyip analiz etmesi merak uyandırıcı olmuştu benim için.
Kitaptaki öykülerde çok fazla gerçek kişiye, bilim insanına, mucide, bir yazı, makale yada bir olaya değindiği için bazen anlamakta zorlandım. Fena değildi. Diğer öykülerini de okumayı isterim.
1841 yılının nisan ayında, Graham’s dergisinde, Edgar Allen Poe isimli bir yazarın ‘Morgue Sokağı Cinayetleri’ isimli hikayesi yayınlandı. Dünyanın ilk ‘dedektif‘ hikayesiydi bu.
Hikayede ilk kez ortaya çıkan -daha sonra iki hikayede daha yer alacak- dedektif C. Auguste Dupin o kadar ikonikti ki Sherlock Holmes, Nancy Drew, Hercule Poirot ve hatta Dostoyevski’nin ‘Suç ve Ceza’sındaki Porfiri Petroviç bile Dupin’den ilham alınarak yaratıldı.
diken.com.tr/edgar-allen-poe...