Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Gül Seçgin

Merve Gül Seçgin
@mrvglsgn
Çünkü hep yeryüzünden çok gökyüzüne ait hissettim..
sınıf öğretmeni
250 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
176 syf.
·
Puan vermedi
Oscar Wilde kaleminden çıkma bu eser aslında uzun bir mektup ki benim okuduğum kısaltılmış hali… Oscar Wilde hapishanede tutuklu olduğu zamanlarda ceza almasına sebep olan dostuna yazıyor bu uzun mektubu… Mektup her bakımdan sert bir üslupla ele alınmış. Çünkü kocaman bir sitem taşıyor sahibine… Aslında Oscar Wilde, kendisini şöhretin zirvesinden
De Profundis
De ProfundisOscar Wilde · Can Yayınları · 20213,871 okunma
Reklam
420 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti köşemizde bugün #aşk var… Benim zamanımla aşkın zamanının kesişmesiydi bir nevi bu kitap… Çok kitap okudum ben, çok şarkı dinledim, çok filmde dizide aradım içten içe bildiğim o aşkı… Nereden bildiğimi bilmediğim, neye benzediğini bilmediğim o aşkı çok aradım.. Sadece bir histen ibaretti.. Bildiğim ama unuttuğum bir şey gibiydi..
Aşk
AşkElif Şafak · Doğan Kitap · 200967,4bin okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti köşemizde bugün canım Sabahattin Ali’nin #kağnısesesirler adlı kitabı var…Bir süre okumadığımda burnumda tüten isimlerden biri de Sabahattin Ali’dir. Kadife gibidir kalemi, yumuşacık, sıcacık.. Bu yüzden özlettirir kendini, iki kelam edesi gelir insanın.. Bundan mütevellit ben de hikayelerine sarıldım ve iyi ki de öyle yapmışım.. Çünkü kitapta yer alan hikayelerin her biri birbirinden güzeldi.. Bizim insanımızı anlatması dahası da insanımızın o yaralı yanını dile getirmesi çok kıymetliydi.. Hele insanın yüreğine o birkaç sayfada bu denli tesir edebilmesi yok mu! Şaşırıp kalıyorsunuz, nasıl olur da böylesine dokunabilir en nasır bağlamış yanlarımıza diye.. Evet ne yazık ki hikayelerinin sonu hep hüzünlü bitiyor.. Hiç mi umut yoktu diye sormak isterdim ona aslında… Kitap üç bölümden oluşuyor. Kağnı ve ses adlı bölümlerde yazarın kısa hikayeleri derlenmiş ve kitabın son bölümü olan esirlerde ise bir oyun yer alıyor.. Aslında oyunu okuması da oldukça keyifliydi… Türklerin Çin esareti altında olduğu yıllarda hepimizin bildiği Kürşadın, meşhur isyan hareketi anlatılıyor.. Tabi bir aşkın gölgesi hikayenin üzerine düşüyor… Ben bu kısmı da sevdim tabi ki hikayelerin yeri ayrı.. ;) Meraklısına tavsiyemdir, Sabahattin Ali ile tanışın.. Pişman olmayacaksınız…
Kağnı - Ses - Esirler
Kağnı - Ses - Esirler
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Kağnı - Ses - Esirler
Kağnı - Ses - EsirlerSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20196,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
95 syf.
·
Puan vermedi
Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki şimdiye kadar okuduğum en zor romanlardan biriydi Bazı kitaplar vardır insanın beynini açar bu kitap insanın beynini yakıyor.. Kör baykuş İran da yasaklanmış ve nedenini anlamak hiç de zor değil.. O kadar kasvetli ürkütücü korkutucu bir kitap ki okumak için kesinlikle sağlam bir ruh hali istiyor ki bunu söyleyen korku romanlarını stephen king'ten okumuş biri psikolojik bir bunalım hali içerisinde olaylar o kadar karışık ilerliyorki anlamlandırmak çaba istiyor.. tek okumada derinliği anlaşılamayacak bir kitap.. ve yazarının intihar etmiş olması romandaki psikolojik evreleri geçirdiğinin bir işareti olabilir ki bu bence daha da korkunç.. Yazarın başyapıtı olarak anılıyor pek tabi.. cidden başyapıtlar ruhsal hastalıklardan mı doğuyor dersiniz? Bilemiyorum ama büyük sanatçıları düşündüğümüz de pek de normaline denk gelinemeyeceği bir gerçek.. Sanatın acıdan beslendiğine inananlardanım ben.. Bu sarsıcı kitabı bir gün herkes okumalı ama o günü iyi seçmeli.. Özellikle okuma kültürü olmayan arkadaşlar ellerine almamalılar.. çünkü o kısacık kitap ilerlemeyecek, bitmeyecek..;)
Kör Baykuş
Kör Baykuş
Sadık Hidayet
Sadık Hidayet
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 201928,2bin okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
Galiba bir kitap ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi.. Bu kitap ne anlatıyor diye sorulsa aşk gurur bir de önyargı derim.. Kuşkusuz insanların başına büyük belalar açan üç önemli unsur.. 1.'si hayatımızın her anında o kadar önyargılıyız ki.. bayılıyoruz olayları kendi penceremizden değerlendirmeye.. 2.'si bazımızda körlemesine bir gurur varken bazımızda da keşke azıcık olsaydı diye dua ediyoruz.. tam ortasını yakalayabilsek aristonun dediği gibi erdem ya da güzel bir değer olacak ama çok zor.. ve aşk bu üçlemenin şüphe götürmez en insanı aptallaştıranı.. her aşk imkansız olmak zorunda mıydı yoksa imkansız olduğu için mi aşk oluyordu.. Derin sorular tabi bunlar.. Bunları sorduğuma bakmayın aslında kitap o kadar sade akıcı ve basit olarak konuyu işliyor ki hiç zorlanmıyorsunuz.. benim tabirimle beyin yakan kitaplardan değil.. Bilakis (güzel kelime bence;) ) insanı tatlı bir şekilde dinlendirip kolayca çözülecek olayları nasıl da karmaşık hale getirdiğimizi gözler önüne seriyor.. ama her zaman dediğim gibi her derdin dermanı birbirimizi anlamak.. direnmeyin çünkü iletişim şart ;) ve ve ve her aşk mutlu sonla biter mi sorusuna bence aşkın mutlulukla pek arası yok diye cevap versem çok mu karamsar olurum?.. yine de bana göre biri gelince diğeri gidiyor.. son olarak kendim de dahil olmak üzere daha çok klasik okuyalım diyorum..
Aşk ve Gurur
Aşk ve Gurur
Jane Austen
Jane Austen
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Can Yayınları · 201875,8bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
#okudumbitti köşemizde bugün sevgili Gogol’dan hikayeler var… kitapta Gogol’un altı hikayesi yer alıyor ve içlerinden bazılarını bilmeyenimiz yoktur herhalde; bir delinin anı defteri, palto, burun gibi… Her zamanki bakış açımla; ben roman insanıyım, hikaye okumaktan hoşlanmam, ben uzun uzadıya okumayı severim gibi kendi kendime sayıklamalarımı sürdürürken bir yandan da yukarıda ismini geçirdiğim hikayeleri okumanın zamanının geldiğini biliyordum ve hadi yap artık şunu dedim kendi kendime.. :) Sonuç kusursuz.. Cidden ite kaka da olsa şimdiye kadar birçok yazarın hatrı sayılır hikayesini okumuşumdur ama Gogol efsane… Kıvrak bir zekası ve etkileyici bir mizah anlayışı var.. Yazdıkları tüm absürtlüklerine rağmen muhteşem bir doğallıkta akıyor..Hepsine ayrı ayrı bayıldım yani.. En çok hangisini sevdin diye sorsanız biri öne çıkamaz ama birkaçı net çıkar.. Burnu çok sevdim.. Palto’ya olan bağım kıymetli dostoyevski amcamdan geliyor zaten..;) Portre bana Oscar Wilde’ın portresini hatırlattı ki o kitaba olan hayranlığım arştır bu yüzden portreyi de çok severek okudum ve cidden etkileyiciydi.. keza diğerleri de öyle belki fayton bir tık sönük kalmış olabilir diğerlerinin arasında ama bence keyifli bir son oldu… Ben artık Gogol yazarı olacaksa dünya üzerindeki tüm hikayeleri okumaya talibim mesela.. ;) Şaka bir tarafa okumayanız varsa, benim gibi direneniz varsa lütfen şu inadınızı bir kenara bırakıp okuyunuz… Göreceksiniz ki değecek, göğe kadar hem de taa samanyoluna kadar hatta belki de… ;) okuyun işte beni yormayın… :)
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,6bin okunma
361 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti köşemizde bugün, #od var… Gel gör Yunusu aşk neyledi desem, okur muydunuz bu hikayeyi.. Mana aleminin tesirini yitirip madde aleminin hükmettiği bu çağda merak eder miydiniz gerçekten? Masal gibi gelen bu hikayenin gerçek olduğunu bilmek nasıl hissettirir size? Yunusun bize ulaştığı şiirleri olmasaydı ben de inanmakta zorluk çekerdim
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,7bin okunma
42 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti köşemizde 18. Yy. dan bize ulaşan bir kitap yer alıyor: geceye övgüler… Novalis bu kitabı ölen nişanlısının ardından kaleme almış.. ve bu yüzden kitaba bir yas havası hakim.. kitapta iki nüsha yer alıyor.. bunlar birbirinden çok farklı değiller fakat ben ikinci kısımda yer alan el yazısı metini daha çok sevdim.. Novalis bu kitapla birlikte romantizmin de önde gelen isimlerinden biri olmayı başarıyor.. beni asıl etkileyen Novalisin yirmi dokuz yaşında yaşamının son bulması.. onu ölüme sürükleyen asıl duygu bu kitabı kaleme alırken hissettiğiyle aynı duygu olmalı.. kederli bir aşığın hazin sonu.. bir zamanlar insanlar gerçekten seviyorlarmış.. ya da benim bu yorumum da romantik bir bakış açısının ürünü olabilir.. Novalisle ilgili beni etkileyen ikinci şey ise geç yaşında bu kadar başarılı bir kitabı yazmış olması… bence iyi yazmanın üç bileşkesi var.. birincisi iyi yazarlarla genç yaşta tanışmak, ikincisi acıyla yoğrulmak (iyi bir katalizördür çünkü), üçüncüsü de yetenekli olarak doğmak.. üç bileşkede yazarda toplanmış belli ki.. ve tüm bu özellikler Novalisin zamanını aşarak bize kadar ulaşmasına yetmiştir…
Geceye Övgüler
Geceye Övgüler
Novalis
Novalis
Geceye Övgüler
Geceye ÖvgülerNovalis · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,067 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Küçük kara balık bir çocuk kitabı olabilir ama taşıdığı mesajlar hiç de insana çocuklar içinmiş gibi gelmiyor! Çıkaralıcak çok ders var.. Kesinlikle korkakların hikayesinin yazılmadığının bir kanıtı.. Korkma diyor aslında sınırlarını aşmaktan, kapatma diyor kendini korkularından oluşmuş hayali bir sınırla çizilmiş o hapishanelere… Çık diyor, özgürlüğün tadına var diyor.. Güvenli bir hapishanede uzun bir ömür sürebilirsiniz ama asla bunun adı yaşamak olmaz.. büyümek sancılı bir süreç.. söze çocuk kitabı diyerek başlamış olsam bile sözü şöyle bitirmek istiyorum: çocuklar kadar büyüklerin de okuması gereken bir kitap.. herkesin kendi payına düşeni alması gereken bir kitap.. öyleyse okuyunuz…
Küçük Kara Balık
Küçük Kara Balık
Samed Behrengi
Samed Behrengi
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331,1bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Ve küçük deniz kızı.. Çocukluğumda ilk kez okuduğumda ne kadar üzüldüğümü hatırlıyorum.. her okuyuşumda ve çizgi film uyarlamalarını her izleyişimde sonunun değişmesini beklerdim.. tabi hiç değişmedi.. Bugün küçük bir kız çocuğu değilim ama kitabı elime aldığımda yine aynı şeyi beklerken kendimi buldum ve ne yazık ki yine sonu değişmedi.. galiba aşkın ne demek olduğunu ilk bu kitapta öğrendim.. nasıl sevilmesi gerektiğini ve sevginin fedakarlık olduğunu.. belki de mutsuz sonlara inancım da bu kitapla oluştu.. Aşkla ilgili doğru ve yanlış ne kadar kabulüm varsa tohumunu atan kitap olmuş da fark edememişim.. halbuki sorsan sadece bir çocuk kitabı.. oysa etki gücünün boyutlarını ben daha bu yaşımda idrak edebiliyorum… belirli aralıklarla dönüp dönüp okunması gerekenlerden…
Küçük Deniz Kızı
Küçük Deniz Kızı
Hans Christian Andersen
Hans Christian Andersen
Küçük Deniz Kızı
Küçük Deniz KızıHans Christian Andersen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2017683 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Ve karşınızda Zeplin;) okuduğum en tuhaf kitaptı.. İçinde kısa hikayeler yer alıyor ve bu hikayeler İskandinav kültürüne ait mitler üzerine kurgulu.. mitlerden hoşlananlar göz atabilir.. Fakat şunu söyleyeyim ki okuduğunuz hikayeleri ne aklınız ne de hayal gücünüz algılayabilecek ;) kitabı dumur olarak bitirmeniz çok olası.. Zaten hayal gücü zengin olmayan arkadaşlar bence zahmet edip eline almasınlar bile beni bilen biliyordur ama bu kitap benim bile aklımın sınırlarını aşan sıkı bir fantazyandı.. Farklı ve değişik şeyler okuma sevdam olmasa asla bu kitapla karşılaşamazdım.. Fakat şimdi kütüphanemde bulunduğu için mutluyum Yine de bana sorarsanız irlanda mitleri çok daha ilgi çekiciler;).. Buradan İrlanda’ya da küçük bir selam vermiş olayım… ;)
Zeplin
Zeplin
Karin Tidbeck
Karin Tidbeck
Zeplin
ZeplinKarin Tidbeck · Aylak Kitap · 2014302 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Sizi bilmem ama ben hep özgürlüğü kuşlarla bağdaştırdım.. Uçmak, göğe doğru, özgürlük değil de nedir.. Kitap bu yüzden bence çok ilginç bir bakış açısıyla yazılmış.. Biliyor musunuz, aslında kuşlar da özgür değilmiş! Evet bir kuş da olsan kendini bulmadan gerçek manada yaşaman pek mümkün görünmüyor.. Yazar martıların dünyası aracılığıyla insanlara güzel mesajlar vermiş.. Aynılıklar, düşünülmeden konulmuş kurallar, özümüzü bulmaya engel olan hurafeler.. Kitapta toplumun geneline uymadığı için dışlanmış bir martı söz konusu.. Ne kadar saçma değil mi! Peki bizim için de aynı şeyler geçerli değil mi? Hep savundum, bizler robot değiliz diye.. Aynı şekilde programlanıp aynı şekilde düşünüp aynı şekilde mi yaşayalım yani?.. Her insan bambaşka bir evrenken neden bu güzellikleri keşfetmek yerine baskılıyoruz ki? Sizi bilmem ama ben kendi rengini bulabilmiş insanlara hayranım.. Kitabın 4. bölümüne gelecek olursam; bence en etkileyici bölümdü.. Bazı şeyleri zamanla nasıl yozlaştırıp çöp ettiğimizi kanıtlıyor ama durum ne kadar kötü de olsa her zaman umut olduğunu da göstererek insanın içine su serpiyor.. Son olarak çerez bir kitaptı hem de bol bol resimlisinden.. Yani demem o ki bir çırpıda okuyabilirsiniz;)
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan Livingston
Richard Bach
Richard Bach
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,2bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Nerden başlayacağımı tam olarak bilemiyorum.. Belki de o kadın gibi başlamalıyım (o kadın diyorum çünkü asla isminin ne olduğunu öğrenemeyeceğim).. "Sana, beni asla tanımamış olan sana.." işte böyle başlıyor hikaye.. ve yazdığım bu tek cümle bile o kadar ağır ki aslında.. kitabın sonuna geldiğinizde bunun çok daha iyi farkına varıyorsunuz.. #bilinmeyenbirkadınınmektubu gerçek bir aşkı ve tutkuyu anlatıyor.. ama kesinlikle o ucuz dizi ya da roman aşklarından biri değil.. öyle ki en son bu kadar büyük ve tutkulu bir aşkı #masumiyetmüzesinde okumuştum.. Yazarın psikolojik tahlilleri zaten muazzam ama bunun ötesinde beni asıl etkileyen şey kitabın yazarının bir erkek olarak bir kadının iç dünyasını bu kadar ustaca tasvir edip, hikayeyi onun ağzıyla yazabilmesi.. bilmeden okusanız, yazanın gerçek bir kadın olduğundan asla şüpheye düşmezsiniz.. demek ki erkekler kadınları anlamıyor safsatası herkes için geçerli değil.. Belki de bu her yazar biraz ruh okuyucusu olduğu içindir.. ve o kadar hüzünlü bir hikayeydi ki ben gerçekten bir kurgu çerçevesinde değerlendiremiyorum.. bence her okuyan kadın kendinden bir şeyler bulacak ve zaten hikayeyi kurgudan gerçekliğe taşıyan unsurda tam olarak bu.. son olarak şunları söylemeliyim ki okuduğum bu kitap ne kadar sevilebilirse o kadar sevmiş ne kadar acı çekilebilirse o kadar acı çekmiş ve ne kadar kırılabilinirse o kadar kırılmış ama hiç pişman olmamış ve hep yaşadıklarının arkasında durmuş bir kadının ilk ve son mektubuydu..
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,7bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti köşemizde bugün #tabancalıkız yer alıyor.. Tabancalı kız sevgili #muratmenteş ‘in kaleme aldığı bir çizgi roman… yazarımız bu anlamda yeni bir şey denemiş ve bence güzel de olmuş.. çizgi roman deyince artık aklımıza sadece marvel serisi gelmeyecek.. bizim de bir tabancalı kızımız oldu.. ;) Kızımızın #türkanşoray benzerliğinden tahmin edebileceğiniz üzere kitap yeşilçam tadında ilerliyor.. hikayesi oldukça tanıdık ve klasik.. bir saatte okuyabileceğiniz bu kitaptan keyif alacağınızı düşünüyorum.. her menteş kitabı gibi bu kitap da bol aksiyonlu, tansiyonu yüksek ve aşkla yoğrulmuş.. e daha ne olsun dediğinizi duyar gibiyim… bence de e daha ne olsun.. kitabın çizimlerine gelecek olursak; çizimleri #hakankarataş yapmış.. Ve çizimler gerçekten çok çok başarılıydı, çok güzeldi.. sayfaları çevirdikçe sanki bir film izliyormuşsunuz etkisini hissediyorsunuz.. karakterlerin duygularının aktarımları çok başarılı bir şekilde çizilmişti.. tüm bu açılardan Hakan Karataş tebrik edilmeyi hak ediyor bence.. kitabın sonuna gelirsek Türkan Şoray’dan kaynaklı olsa gerek zihnimin içinde sevgi neydi cümlesi yankılandı ve ona kocaman gözlerinde yaşlar birikmiş Türkan Şoray eşlik etti.. Saçları savruk, güzel yüzü kederli üzerinde ise… şaka şaka o kadar da değil.. ;) Sıra sizde…
Tabancalı Kız
Tabancalı Kız
Murat Menteş
Murat Menteş
Tabancalı Kız
Tabancalı KızMurat Menteş · Alfa Yayınları · 2022589 okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
Açıkça söylemem gerekirse bu kitaptan çok daha iyilerini okudum.. peki bu kitap ne anlatıyor derseniz, bir insanın çocukluğundan yaşlılığına kadar geçen sürede kendini bulma ve huzura erişme macerasını derim.. bir hayat içerisinde bir çok hayat yaşamayı başarmış bir insan.. hem iyi hem de kötü deneyimler edinmiş biri.. Kimi zaman bir dindar kimi zaman da bir kumarbazdı.. aslında kitabın felsefesi yin yang.. yani her iyinin içinde bir kötü her kötünün içinde bir iyi vardır.. kitap ikinci olarak yaşam döngüsünden bahsediyor.. hiçbir şeyin yok olmadığından ve mutlak olanın sevmek olduğundan her şeyi sevin!.. (Siz yine de sevin.. çünkü sevmek bu dünyada yapabileceğiniz en mükemmel iş olacaktır..) Belki de bu kitaba o yüzden ısınamadım.. ben hümanistlik idealine sıkı sıkı bağlı olsam da yaşayan insanlarla pek aram yok maalesef dünya desen zaten ait hissetmiyorum.. galiba ben karamsar yazarlar tarafına daha çok yatkınım..
Siddhartha
Siddhartha
Hermann Hesse
Hermann Hesse
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.