Sürtünerek edinilen ilim dökülerek zâyi olurmuş. O yüzden bizde bir yerden bir yere giden değişir de gider, başkalaşır da gelirmiş, yolda belde varı yoğu gaib olurmuş. Kanaatler sabitmiş, herhangi bir kanaat bir harf kadar kesin, keskin ve tammış. Dönüp yarım mı diye arkasına bakılmazmış .
"Nargile dumanına sebep kahvehanenin kapısı yaz kış kapatılmaz,tütün kokusu
şalvara,cübbeye,takkeye,sarığa,fese,mintana mümkün mertebe sindirilmez,günah tatmamış sübyana ve namahrem bakışı konmamış hatuna,üflenenlerin kokusu taşınmazdı."
İçinde hala acıyan bir yer vardı,ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu,tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak,ams yumuşak bir ac...
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu