Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve E.

Merve E.
@mrwywz
Londra’da bir Türkçe öğretmeni ”De te fabula narratur" "Ne kadar çok kitapla tanışırsan, birlikte olmaktan zevk aldığın kişilerin sayısı o kadar azalacaktır"
“He was a free man... he had rights, then, and privileges. He could marry, own things, travel, sell his own labor.”
Reklam
“Killing trees in that number, without asking their permission, of course his efforts would stir up malfortune”
İnsanların ilk çağlarının, üretimlerinin niteliğine bağlı olarak, taş çağı, tunç çağı adını alması gibi , bizim çağımız da sahtekarlık çağı diye adlandırılacaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kapitalist üretimin büyük sorunu, üretici bulmak ve bunların gücünü misliyle artırmak değil; tüketiciler keşfetmek, onların iştahlarını kışkırtmak ve onlar için yapay ihtiyaçlar yaratmaktır.
“Çağımızın çalışma yüzyılı olduğu söyleniyor;aslında acının, sefaletin ve çürümenin yüzyılı.”
Reklam
“Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Yani doğada var olanlar arasında en rezilini.”
“Bir zamanlar diyordum ki:Bu Türktür, bu Bulgardır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden?Çünkü bunlar Bulgarmış, ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır bu kötü adamdır. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte... Boşversem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyior, içiyor, seviyor, korkuyor,(...) o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak,onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz.”
“Peki sen neden yazıp da, bize dünyanın bütün sırlarını anlatmıyorsun Zorba?” “Neden mi? Çünkü ben senin dediğin o bütün sırları yaşıyordum ve yazmaya vaktim yok da ondan. Bazen dünya, bazen kadın, bazen şarap, bazen santur... Onun için şu saçmalar yumurtlayan kalemi ele alacak zamanım yok. Böylece de dünya, kağıt farelerinin eline kaldı; sırları yaşayanların vakti yok, vakti olanlar ise sırları yaşamıyorlar. Anladın mı?”
“Dünya bizim sandığımızdan çok daha büyük. Geziyoruz, geziyoruz ama evimizin eşiğinden bile dışarı çıkmış sayılmayız”
“En çok sevdiğin yemek hangisidir babacığım? “Hepsi, hepsi oğlum. Şu yemek iyidir, öbürü kötüdür demek büyük günahtır.” “Neden? Bir seçme yapamaz mıyız?” “Hayır efendim yapamayız” “Ama neden?” “Çünkü aç olan başka insanlar var” Utanarak sustum, yüreğim bu kadar incelik ve acıma gücüne hiçbir zaman ulaşamamıştı benim.”
Reklam
“Her insanın kendi deliliği vardır. Bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır.”
“Konfüçyüs der ki: Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da alçakta; ama mutluluk insanın boyu hizasındadır”
“Benim buradaki sevincim çok büyük. Çünkü çok çok basit şeylere seviniyorum. Sevincim dayanıklı nesnelerden fışkırıyor: temiz hava, güneş, deniz ve kepekli ekmek...”
“Mutluluğun basit ve açık bir şey olup bir bardak şarap, bir kestane, kendi halinde bir mangalcık ve denizin uğultusundan başka bir şey olmadığına aklım yattı. Yalnız bütün bunların mutluluk olduğunu insanın anlayabilmesi için basit ve açık bir kalbe sahip olması gerekiyordu.”
"İnsanın ruhuna erişeceksen, deliğinden değil yarasından gireceksin."
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.