Nietzsche, Jung ile görüşmüş olabilse idi ortaya nasıl fikirler çıkardı hayal edemiyorum. Nietzsche, bir konuşması sırasında kendisini anlayan ve soru soran bir şahsa dönerek her şeyi bırakarak peşinden gelmesini teklif etmiş, adam ise bu teklife şaşırarak kabul etmemiştir. Nietzsche bunun üzerine bu adamla hayatı boyunca asla konuşmamıştır. Jung
uzun zamandır okuduğum en kötü kitap olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 15-20 yaş aralığına yazıldığını düşündüğüm bu kitap fikirsel anlamda sığ denemeyecek kadar zayıf.
gündüz abi totaliter kelimesini sık sık kullanmak için bu kitabı yazmış olsa gerek. tavsiye etmiyorum. hatta tavsiye eden olursa onun kitap tavsiyelerini de o dakikadan sonra ciddiye almayın derim.
Spinoza: "Kinden sonra insanı en çok yıpratan duygu, tövbe etmedir" demektedir. Oysa kin ve tövbe etme aynı şeydir, zira simgesel sözleşmeden kopma ve kişiselleşmenin yol açtığı pişmanlık, kendinden nefret etme ve acı çekmeye neden olmaktadır..
Abi biraz fazla zorlamış. Bu bakış açısıyla her şeyi aynı manaya indirgeyebiliriz. Sadece beğeni şansım olduğu için not etmek istedim. Yani Spinoza haklı. Kin ve tövbe ayrı şeyler olup kin kesinlikle daha yıpratıcıdır. Gerçi kendi tecrübelerimize bakmamız kafi.
Bu kitap, bilimlerin ve sanatların gelişmesi, ahlakın düzelmesine yardım etmiş midir? sorusuna olumsuz yanıt veren bir söylevdir. Bir akademinin düzenlemiş olduğu yarışma için yazılmıştır ve birincilik ödülü almıştır. Rousseau bu söylevle ilk defa Aydınlanmanın, uygarlığın diyalektiğini ortaya koymuştur. Aydınlanma kendisini ilk defa bu kitapla
ya hocam Rousseau tanımasam acaba diyeceğim de adamın kaç kitabını okursak okuyalım bağnazlık akıyor. evet kant Rousseau'yu sever ama bu sevgi ahlak üzerine yaptığı temellendirmeye ilişkindir. tamamen safsata değil bu adam ki zaten bunu demiyoruz. ve fakat bağnazdır. kant'ın dakikliğini bozma uğruna okuduğu o emile'de de bu bağnazlık açıkça görülür. kitabı okuduysanız tıp bilimine bakış açısını az biraz tecrübe etmişsinizdir. ayrıca itiraflarım kitabında kendisi de bir çok kere bunu açığa serer. yani Rousseau hakkında ezbere kaçan ne yazık ki sizsiniz. Rousseau zamanına göre ileride olabilir evet. ancak şu an baktığımızda komik denebilecek şeyler şakırdamıştır. bahse konu kitaptan alıntı yapıp yorumumu uzatmak istemem. ancak neye karşı olduğu da kitapta açıktır. nitelikli sanat ve nitelikli bilim tanımlarınız zaten ayrı bir mevzu. her neyse hayırlı günler dilerim.
Sizin bahsettiğiniz spesifik şeyler. Tıp bilimine bakış açısına göre bağnaz olduğu yahut kendi döneminde şu zamandan bakılınca komik gelebilecek şeyler söylemesi v.s. Sizin düşünceyi yanlış yerden takip ettiğinizi rahatlıkla söyleyebilirim. Ben Ruso'nun düşünce tarihi içerisindeki yerinden bahsediyorum, siz bana birtakım kişisel tutumlardan söz ediyorsunuz. Hayırlı günler.
günümüzde geçerliliği kalmamış, çağın gerisinde kalmış bir eserdir. öncelikle amacım sadece yermek değil. ben de çok beğendiğim noktaları alıntılayacağım. fakat uç noktada saçmalıklar var ve bu saçmalıklardan da bahsedilmesi gerekiyor.
kitaba geçmeden önce bir konuya değinmek isterim. bunun arada kaynaması hoş olmaz. herkes bilir ki bu kitap