Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Muaz bin Cebel diyor ki ; Cennete girenlerin tek bir hasreti olur: O da dünyada iken Allah’i anmaksizin geçen vakitleridir.
Sayfa 873Kitabı okudu
Muaz bin Cebel (radıyallahü anh ) diyor ki: «Cennette olanlar dünyada iken , Allahü Teâlâ’yı zikretmeden geçirdikleri bir an için üzüldüklleri gibi, başka bir şeye daha fazla üzülmezler».
Reklam
Muaz bin Cebel Radiyallahu anh diyor ki: Cennete girenlerin tek bir hasreti olur: O da dünyada iken Allah'ı anmaksızın geçen vakitleridir.
Hayırlı Sabahlar.
Muaz bin Cebel Radiyallahu anh diyor ki: Cennete girenlerin tek bir hasreti olur: O da dünyada iken Allah'ı anmaksızın geçen vakitleridir
*🌼Muaz bin Cebel diyor ki;* *"Cennete girenlerin tek bir hasreti olur: O da dünyada iken Allah’i anmaksizin geçen vakitleridir"* ✍🏻|İhya-u Ulumi'd-Din, İmam Gazali|📓
Mu’âz bin Cebel diyor ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” elimden tutdu. Birkaç adım yürüdükden sonra, (Yâ Mu’âz! Takva üzere ol. Hep doğru söyle. Ahdına sâdık ol. Emânete hıyânet etme. Yetimlere merhamet et. Komşunun hakkını gözet. Kimseye kızma. Hep tatlı konuş. Her müslimâna selâm ver. İmâmın lâzım olduğunu bil. Kur’ân-ı kerîmin yolu olan fıkh bilgilerini öğren ve bu bilgilerden ayrılma. Her işinde âhireti düşün. Hesâb gününe hâzırlan. Dünyâya gönül bağlama.
Reklam
25. Hadis
Muaz bin Cebel radıyallahu anh diyor ki: Yolculuklardan birinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber bulunuyordum. Bir gün yürürken iyice yanına sokuldum. Dedim ki: " Ya Resulullah! Bana cennete koyup, ateşten uzaklaştıracak ameli gösterir misin?" Buyurdu ki: " Büyük bir şeyi sordun. Bu, Allah'ın kolaylaştırdığına kolaydır. Allah'a kulluk edip O'na hiçbir şeyi ortak koşma. Namazı ikame et. Zekatı ver. Ramazanı tut. Haccet." Sonra buyurdu ki: " Sana hayır kapılarını göstereyim mi ? Oruç kalkandır. Sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi hatayı söndürür. Ve kişinin gece yarısında kıldığı namazı!" diyerek Secde suresinin on altıncı ayetini okudu. Daha sonra buyurdu ki: " İşin başını, direğini ve en zirvesini anlatayım mı sana?" Buyur ya Resulullah, dedim. " İşin başı İslam'dır. Direği namazdır. En zirvesi de cihaddır." Ardından da buyurdu ki: " Bütün bunların bir arada olduğu şeyi sana söyleyeyim mi?" Buyur ya Resulullah, dedim. Dilini tuttu ve: "Buna dikkat et!" buyurdu. Ben dedim ki: " Ya Nebiyyellah! Biz konuştuğumuz şeyler için de sorguya çekilecek miyiz?" Buyurdu ki: " Anan ağlasın senin Muaz! İnsanları yüzükoyun ve burunları yerde süründürerek cehenneme dolduran dillerinin kazandırdığından başkası değildir."
Sayfa 111
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Engelli sahabeler
Engelli sahabeler 1-ZAHİR Peygamber Efendimiz’in bazı bedenî kusurları olduğu için, toplum içinde bulunmaktan tedirgin olan ve bu yüzden çölde yaşamayı tercih eden Zahir isminde bir sahabiye çölden bazı bitkileri toplayıp, Medine pazarında beraberce pazarlamayı önermesi ilginçtir. Pazardaki alışverişlerde Zahir’e yardımcı olan
Engelli Sahabiler
Engelli SahabilerMithat Eser · Nesil Yayınları · 201330 okunma
Muaz bin Cebel (r.a) diyor ki: "Sırat köprüsünü geçinceye kadar mü'minin huzuru olmaz."
Sayfa 572Kitabı okudu
Muaz bin Cebel radıyallahu anh
Ahlâkıyla ve mala tenezzülsüzlüğü ile bilindi. O kadar veriyordu ki almaya muhtaç hâle gelmişti ama vermekten vazgeçmedi. Abdullah bin Mesud radıyallahu anh onun hakkında şöyle diyor: "Muaz tek başına bir ümmetti. Allah için yaşardı. Biz onu İbrahim aleyhisselama benzetirdik."
Sayfa 67 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Muaz bin Cebel radiyallahu anh diyor ki: "Sizler darlık fitnesiyle imtihan edildiniz, buna sabrettiniz. Bolluk fitnesiyle de imtihan edileceksiniz?" Sordular: "Bolluk fitnesi nedir?" Şöyle açıkladı: "Kadınların (sıkı dokunmuş, kaliteli) Yemen hırkası, Şam entarisi giymeleri, (istekleriyle) zenginleri yormaları, fakirleri kazanamayacakları şeylerle mükellef tutmalarıdır." ibn Ebu şeybe, Musannef, 1 5/65ÿ lbnu'l-Mübârek, Zühd, s. 271
Ümmet’in büyüklerinden Muaz bin Cebel radıyallahu anh diyor ki: ‘Ben, gece teheccüdünden sevap umduğum gibi gece uykumdun da sevap umuyorum.’ (Temhid, 4/24)
La İlahe İllallah’ın fayda verebilmesi için söyleyen kimsenin bu kelimenin manasını bilip, bu mana gereğince amel etmesi gerekir. Bazı insanlar birtakım naslardan delil getirerek ‘La ilahe illallah’ın sadece telaffuz edilen bir sözden ibaret olduğunu iddia ediyorlar. Şeyh Süleyman b. Abdullah bu iddiaya şu şekilde cevap veriyor: İtban’dan
Bedir Gazvesi Ramazân’ın 17. Gününde Vuku Bulmuştur
İki ordunun buluşup da hakla bâtılın birbirinden ayrıldığı, furkan niteliğini hâiz olan Bedir Gazvesi de Ramazân-ı Şerîf ayının on yedinci gününde gerçekleşmiştir. Abdullah ibnü Mes‘ûd, Ali ibnü Ebî Tâlib, Hasen ibnü Ali, Urve ibnü Zübeyr, Ebû Bekir ibni Abdirrahmân, Âmir ibnü Rabî‘a, Zeyd ibnü Erkam, Zeyd ibnü Sâbit ve Amr ibnü
Nitekim Abdullah b. Ömer (radıyallahu anh) demiştir ki: Vallahi ömrümün bir kısmını da Peygamberimiz (sallalla- ohi ve sellem) in devrinde geçirmiştim. Bizler Kur'ân'dan önce imanı öğrenirdik, Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bir süre indiğinde sizlerin bugün Kur'ân'ı öğrendiğiniz gibi ônce ondaki helâl ve haramla alâkalı bilgileri
Sayfa 121 - Rehber
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.