Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Lucienne, mücevher markasının CEO'su olan güçlü ve dayanıklı bir kız ve sırf bir kız olduğu için hayatındaki herkes tarafından her zaman dışlanmış, ailesinden hiçbir zaman sevgi ve ilgi görmemiş, her zaman ihmal edilmiştir. Her ne kadar CEO olsa da parasına ve şirketi tamamen erişebilmek için evlenmesi gerekiyor. Sebastian rakip bir şirketin CEO'sudur ve üvey kardeşinin işleri berbat etmesinden sonra Luce ile evlenmekten başka seçeneği kalmaz. Söylentilere göre Luce'un psikopat olduğunu düşündüğü için onunla hiçbir şekilde yan yana gelmek istemiyor. Ama buna her ikisi de mecburdur.
Cengiz Aytmatov sanırım bozkırı en derin anlatan insan. Cemile bir aşk hikayesi. Küçük bir çocuğun gözüyle betimlenen bozkırda, törenin, geleneklerin duygusuzluğu arasında yeşeren, hasret duyulan ve mücevher gibi parıldayan nir aşk hikayesi. Bir an beklentinizi haklı çıkarır gibi sırıtan, sonra ters köşe yapıp kalbinizi hızlandıran bir aşk hikayesi. Bu kitabı okurken geleneklerin, törenin duygusuzluğunun hiç değişmediğini de görüyorsunuz yıllar içinde. Okumaya değer bir şaheser.
Öfke Kralı ~ Ana Huang
.
Milyarder bir adam olan Dante Russo’nun asla evlilik gibi bir planı yoktu. O işine bağlı, kontrolcü ve kibirli biriydi. Ta ki bir şantajla karşı karşıya kalana kadar. Sosyeteye sonradan giren ve kendini kabullendirmek için şantajı hak gören bir adamın tehditleriyle nişanlanmaya zorlanıyor. Lau bir ailesinin mücevher
İlk kitabını geçtiğimiz aylarda okudugum #kadervealev serisinin ikinci kitabı #kanvetaşınlaneti ile geldim bugün.
New York sokaklarında mücevher hırsızlığı yapan Romeria'in başına gelen bir olay sonrası kendisini yaşadığı dünyadan farklı bambaşka bir evrende buluyor. Ve macera hem kızımız hem de bizim için başlamış oluyor. Ve biz
398 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle bana bir şeyler kattı mı evet kattı. Ben psikojik ve uzmanlar tarafından yazılmış kitapları okumayı severim o yüzden kitap 25 yıl önce yazılmış olsa da okudum. Hatalarımı mı demeliyim yoksa hayatın dengesi mi demeliyim, ayak uydurmama demeliyim eksiklerimi gördüm. Kitabın sonlarındaki kısımlar sıktı, gerçekçi gelmedi. Neyse ben neler öğrendim; siz kadın olarak kendinizi mücevher sanırsanız karşıdaki de size öyle davranacak (tüm kadınlar mücevher değildir erkekler gibi ), ben erkek olsam güçlü kadın severdim ki beni param, evim arabam için değil de hayatı, zamanı paylaşmak isteyim. Amaaa öyle değilmiş bizim gibi kadınlar kavanoz kapağını kendi açtığı için adama ihtiyaç kalmıyor hissi veriyormuşuz İşin özü erkek kendine gereksinim duyulmasını ve kadın da takdir etmesini bilmeliymiş. Kadın daha fazlasını vermemeli anne rolüne girmeyin kızlar, sınırlarınız da olmalı. Erkekler de bence kendini fazla kullandırtmasın ama garsonu da bi zahmet kendiniz çağırın kadına çağırtmayın.
Ana fikre geliyorum; flört etmek 5 aşamadan oluşuyor, bunları atlamamak gerektiğini, kadın olarak doğru işaretleri verip beklemeyi ve de asla erkeğin sana davranmasını istediğin gibi ona davranmamayı öğretiyor. Bu ne demek sürekli kadın erkek için çok fazla aşırı verici olmamalı.
Böyle işte, ben yine kendim gibi olurum da kelimelerin gücünü kullanmam gerektiğini anladım. Bakalım hayırlısı... Bana şu kitapları da oku geç kalma diyen olmadı 20li yaşlarda ben diyorum buyrun:
#135579490
Not: Kitap satışı neredeyse yok olan da çok pahalı, ben dijital de bulamadım ve 2. El aldım, internette bulabilirsiniz.
ben bir süre ayhan'ın acısını yüreğimde değerli bir mücevher gibi muhafaza edeceğim. güray süngü her kitabı beni nasıl bu kadar etkileyebiliyor hayret. müthiş bir kalem, müthiş bir stil. insanın ben büyüyünce güray süngü olacağım diyesi geliyor. muntazam.
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapları,okumaya ve aşka dair bir kitap...
Kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher.Sözleriyle okurları kendisine çeken bir eser.Eser bol bol kitap tutkunu kişiler ve de sevmenin yanında aşırıya kaçan kişiler ele alınmıştır.
Hikaye,Cambridge Üniversitesi' nde akademisyen olan Bluman' ın kitap okurken bir kaza geçirmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle yerine gelen meslektaşını,Bluman'ın masasının üzerinde zarfın içerisinde bulunan çimento kaplı bir kitabı bulması ve onun üzerine araştırmalar yapmasıyla başlar.
Kitap genel olarak güzeldi.Konu itibariyle de değişik ve ilginçti.Okumak isteyenlere tavsiye edebilirim.Keyifli okumalar.
Risale-i Nur ilk kez okununca dili biraz ağır gelebiliyor. Ama okumayı bırakmamak gerek zamanla alışıyor insan. Hastalar risalesinde ceza ve cefa diye nitelendirdiğimiz hastalıklarımızın aslında bizim için nasıl hediyeler, mükafatlar barındırdığına vurgular yapılmaktadır. Dıştan kötü paketlenmiş ama içinde değerleri mücevher barındıran hediye paketlerine benzetebiliriz. Hastalıkların manevi yönlerine odaklanmak hem imtihanınızı kolaylaştıracak hem de bulunduğunuz süreçte daha olumlu sonuçlar verecektir. Hastalıklar birer ceza değil gafletten uyanma ve Rabbimize bir adım daha yaklaşma vesilesidir...
Kâğıt Adamlar / William Golding
“Bugünün dünyasında insanlık durumunu aydınlatan” romanlarıyla 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Golding; bu romanında, ünlü bir yazar ve onun hayatını takıntılı bir şekilde yazmak isteyen bir akademisyen arasındaki köşe kaçmacayı konu alır. Akademisyen bu konudaki ısrarında o kadar ileri uçlara yönelir ki insanlığını yitirip tepkilerini havlayarak vermeye başlar. Tabi yazar da geri durmaz, o da aynı şekilde köpek davranışlarına bürünür.
Arka kapakta sürpriz bir finalin okuru beklediği yazsa da bu son bana kaçınılmazmış gibi geldi.
Aile, takıntılar, cinsel eğilim ve biraz da milliyetçilik temalarının işlendiği roman akıcılığı ve anlatımın zenginliğiyle okurunu içine almayı başarıyor. Zaman zaman tekrarlanan “falan filan” söylemiyle de okuru alaycılıkla karışık olsa da insan duygularının hallerini düşünmeye sevk ediyor. Nobel Ödülü dışında Deniz Üçlemesi serisiyle de Booker Ödülü’nü de kazanan yazardan sıradaki kitabım bu üçleme.
Keyifle okuyalım.
Çeviren: Didar Zeynep Batumlu
#alıntılarım
“Ölüm bütün borçları öder.”
“Kimi zaman deneyim, mücevher misali muhteşem ve parıltılıdır; kelimelere hacet yoktur. Kimi zamansa dingindir ve bu kusursuz dingilliğiyle tüm o sıradan deneyimlerimin ötesindedir.”
“Cehennemde gözkapakları yoktur.”
@isbankasikulturyayinlari
@birdahaoku
#kağıtadamlar #nobeledebiyatödülü #birdahaoku
#tavsiye
Dar Boğaz'daki en güçlü tüccarın kızı olan Fable, babası tarafından hırsızlarla dolu bir adaya terk edilir. Hayatta kalmak için dört yıl boyunca denizin dibinden mücevher toplayıp satar. Adadan kurtulmak için birikim yapmaktan başka çaresi yoktur. Niyeti adaya gelen gemilerden birisine atlayıp oradan kurtulmak ve gidip babasından mirasını istemek.
West, her hafta adaya gelip Fable ile alışveriş yapan bir mürettebatın dümencisi. Bazı olaylar sonucunda Fable adadan kaçarken soluğu West'in gemisinde alır. Kendisini gemiye kabul ettirir ve hikaye bundan sonra başlar.
Kitap akıcıydı fakat heyecanı yoktu. Şimdi ne olacak acaba diye kıvranmıyorsunuz yani. Bazı karakterlerde çok yüzeysel işlenmişti. Mesela West kitabın ana erkek karakteri olmasına rağmen varla yok arasındaydı. Paj mürettebatta dikkat çeken bir karakter olmasına rağmen o da çok geri planda kalmıştı. Hele Fable 'in babası. O hem var hem yoktu. Kimseyle bi bağ kuramadım.
Yani okusanızda olur okumasanızda.
Keyifli okumalar dilerim.
Kitaba puanım 10/6
687 syf.
10/10 puan verdi
Raskolnikov (Rodya- Rodion Romanoviç Raskolnikov): Üniversite öğrencisi
Alyona İvanovna: Tefeci kadın
Marmeloadov (Semyon Zahariç): Memur içkici
Bay Semyoniç Lebezyatnikov: Marmeloadov'un eşini dövmüş
Katerina İvanovna: Marmeloadov'un karısı
Amalya Feodorovna Lippevehzel: Pansiyoncu kadın
Sonya Semyonovna (Soneçka): Marmeloadov'
Olduğun Yerde Kal , John Boyne.
Bir baba , bir oğul ve bir de savaş...
5. yaş gününde babasını savaşa gönderen Alfie, 9. yaş gününde babasının yaşadığını öğrenir.
Annesi ile babasının yokluğunda hayatta kalma mücevher verirler. Babasi savaştan 'savaş nevrozu' denen bir hastalıkla döner ve hastanededir.
Babasını orda kaçırmak için bir plan kurar ve işler istediği gibi sonuçlanmaz.
Güzel akıcı bir eser , keyifli okumalar...
YAZMAK İÇİN YAZMAK GEREK/ ÖZLEM ABUT OTLUOĞLU
Yazmak için yazmak gerek! Sizce de öyle değil mi?
Hangi dal olursa olsun, teorik bilgileri öğrendikten sonra ustalaşmak için uygulamaya geçmek gerekir. Bir aşçı yemek yaparak ustalık kazanır değil mi? Bir yazar da doğru yöntemleri öğrendikten sonra bunu pratiğe dökerek, zamanla kaleminin
