Karşılıklı konuşmada bir cevap başka bir karşılığa yol açar, yeni ekilmiş tohumun yağmura ihtiyaç durması gibi. Muhteşem vecizeler bazılarının bir papağan gibi ağzında, bazılarının da bir dilsiz gibi kalbindedir; ancak ağzındaki ve kalbindekileri güzel dengeleyen kişiler vecizeleri bir mucize gibi ortaya çıkarırlar. O yüzden ben konuyla ilgisi olmayan bir şey söylemeyeceğim.
Bayliss ve Starling, duodenum mukozasından aldıkları parçaçıklarla, asit içinde kaynatarak elde ettikleri hücresiz ekstratla (özüt) kendi kimyasal ulaklarını hazırladılar. Bu ekstratı enjekte etmeleriyle, bezin salgısal aktivitesi, ekstratın içindeki kimyasal ulaklar yardımıyla –sinir dokularının yokluğunda bile- ayarlanabilmekteydi. Bununla birlikte, eksi yüklü amino asitlerden (lisin ve arjinin) oluşan proteinleri parçalayan bir proteolitik enzim olan tripsininin uygulanmasıyla etkisiz hale gelen ekstrat, bu ulağın bir protein olduğunu kanıtlamıştır. Onlar bu proteine “sekretin" adını vermişler ve bunun gibi diğer birçok kimyasal ulağın keşfedilebileceğini düşünmüşlerdir. Yeni buldukları bu kontrol mekanizmasının temelinde, kimyasal ulağın bir dokuda meydana gelmesi ve salgılandığı dokudan uzaktaki başka bir dokuyu uyarmak için kana karışabilmesi yatmaktadır. O muhteşem öğleden sonrada, Bayliss ve Starling, daha önce bilinmeyen bir dünyanın içine girerek onu birdenbire anlamaya başlamışlardır. Yunanca horman sözcüğünden türetilmiş, bu paradigma içindeki kimyasal ulaklara verilen ad olan hormon terimini ilk defa öne atan kişiler olmuşlardır. Bayliss ve Starling'in çizdiği yoldan giden Thomas Edkins, yaklaşık bir yıl içinde, mide asidinin salgılanmasını uyaran gastrin adındaki ikinci hormonu bulmuştur; bu olay endokrinolojinin (iç ve dış salgı bezlerini inceleyen bilim) doğuşu olmuştur.
Reklam
Satürn ve Halkaları
Ancak Bowman'ın gözleri sürekli olarak gezegenden çok muhteşem halkalarına takılıyordu. Karmaşık ayrıntıları ve gölgelerindeki zarafetiyle, Satürn'ün halkaları kendi içinde bir evrendi. İç ve dış halkalar arasındaki büyük boşluğa ek olarak, gezegenin dev ışık halkasının parlaklığında fark edilir değişikliklerin oluştuğu yerlerde en
Coen onun tanıdığı en muhteşem kişi olduğunu düşünmeden edemedi. Onun için her şeyi yapabileceğini. Coen'ın eve dönebilecek olmasının tek sebebi olduğunu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Osmanlılar Macaristan Krallığının güney savunma hattına hücum edip 1521 yılında, kritik önemdeki müstahkem şehri Belgrad'ı ele geçirdi. 100 bin kişilik bir ordu toplayan Muhteşem Süleyman, 1526 yılında Hıristiyan topraklarında ilerleyip Mohaç'ta Macarlar ve müttefiklerinin karşısına çıktı. Macarların ezilip krallarının da öldürüldüğü savaş, Osmanlıların teknolojik, taktik, lojistik alanlarında Batılı emsalleri karşısındaki üstünlüğünü ortaya koymuştu.
Sayfa 177Kitabı okudu
"...bu kadar çok çarpıcı şeyin bir araya gelip böyle muhteşem bir bütün yarattığına hiç tanık olmamıştım!"
Reklam