Bir mü'min sabah namazını kaçırabilir mi?
Elbette kaçırır, insan değil mi.
Bu değil kıyamet koparan şey.
Kıyamet koparan şey, o gün hiçbir şey olmamış gibi kahvaltıyı kaçırmamaktır.
Sabah namazı kaçıran biri, kahrından nefsine ceza verip,
"Ben de bugün oruç tutuyorum." demelidir
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Dünya ancak İslâm gelirse düzelir, insanlar ancak gerçek mü'min olursa iyi insan olur, medeniyet, ilerilik, refah, demokrasi, insan hakları o zaman gerçekten tazahür eder, o zaman her şeyin sahtesi gider, hakikîsi gelir.
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi.
Şimdiyse 2006 yazının
Sadece şunu bil ve asla unutma:
Arş'ın gölgesiyle müjdelenen o mübarek genç, bu gençtir. Geçmişiyle iftihar edebilen gençtir bu genç. Helal yemiş, helal konuşmuş, helal dinlemiş, helal yaşamış, dik durmuş, izzetli genç; mü'min genç!
Sen geçmişinle onur duy. Ümmetin de seninle onur duysun aziz genç!
Mü'min, para kazanır ve kazandığını da harcar. Ama asla para onu harcamaz. Mü'min genç eğlenmek için harcayamaz. Eğlenirken bile makul ölçülerle yaşamak zorundadır o.
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.
Bir
Günün henüz ağarmaya başladığı saatlerde çayır çimen kırağıya yenik düşerdi. Güne normalden biraz daha erken başlayan köylü kadınlar telaşla ahırlara giderken, içeriden sabırsız inek sesleri gelirdi. Belki yavrusuna kavuşma heyecanı, belki özgürlüğe kavuşma ümidiydi o sesleniş.
Kıyafetlerini dâhi bazen eşlerinin, bazen evi çekip çeviren
Sahabileri düşünen kimse onların hem ciddî bir amel ve çaba, hem de büyük bir korku içinde olduklarını görür. Biz ise, amelde gevşek hatta ihmalkâr olduğumuz gibi aynı zamanda korkudan uzakta, güven hissi içindeyiz.
İşte Ebû Bekir Sıddık Radiyallahü Anh
O: "Keşke bir mü'minin bedeninde bir tüy olsaydım!" demiştir.
Bunu Ahmed b.
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
1.kısım
Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur?
Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır.
Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada