Memleketimizin yükselmesini ve ilerlemesini temin edebilmek için Batı medeniyetinden faydalanmak mecburiyetinde kaldık. Bu mecburiyet, mütefekkirlerimiz arasında yeni bir sınıfın meydana çıkmasına sebep oldu.    İlerlemeye olan ihtiyacımızın icaplarını yerine getirmek üzere yetiştirilen bu aydın sınıf, bugün memleket idaresinde büyük bir
Sayfa 9192 - Çağdaş kitapKitabı okudu
"Aşk sustuğun vakit daha bir ziyadeleşir gönlünde. Daha çok acıtır. Susmak aşkın ateşine bir körük vurmaktır, susmak acıya müptela, derde meftun, gama mecbur olmaktır. Aşık, sustuğu, sükût ettiği ve edebildiği kadar aşıktır."
Sayfa 82 - Nesil Yayınları
Reklam
Ebu Leheb'in ibretlik sonu
Ebu Leheb Peygamberimiz'e öyle çok düşmanlık etmiş ki, çiçek hastalığına yakalandığı için Bedir Savaşı'na katılamamış ama malıyla, mülküyle çok büyük destek vermiş yeter ki Müslümanlar tarih sahnesinden silinsin diye. Savaşı Müslümanların kazandığı haberi gelince İslami kaynakların anlattığına göre kahrından ölmüş. Düşünebiliyor musunuz kahrından ölmüş. Sıkıntısından, o çökme duygusundan, kahrede kahrede hüznünden öldüğü anlatılır İslami kaynaklarda. Ailesi, çiçek hastalığına müptela olduğu için onu kölelerle bir çukurun içine attırmış, üzerini de alelade kapatmışlar. Kendilerince bir ayin bile yap(a)mamışlar, ailesi ona dokun(a)mamış bile. İşte Efendimiz'in (sav) arkasında Azîz olan Allah'ın izzeti vardı.
Sayfa 96
Ey zevk ve lezzete müptelâ insan! Ben yetmiş beş yaşımda, binler tecrübelerle ve hüccetlerle ve hadiselerle aynelyakîn bildim ki, hakiki zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet yalnız imandadır ve iman hakikatleri dairesinde bulunur.
İşte ey hayat-ı dünyeviyenin zevkine müptela ve endişe-i istikbal ile istikbalini ve hayatını temin için çabalayan biçareler! Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O keyfinize kâfidir. Haricinde ve gayr-ı meşru dairedeki bir lezzetin içinde bin elem olduğunu, sabık beyanatta elbette anladınız.
Süleyman
Biz de Süleyman sayılırız, kurtla kuşla konuşuruz kimi zaman. Esen yele hükümranız. Ama paşa gönlümüz aşka öyle müptela ki dinlemiyor ferman merman…
Sayfa 39 - YAZKOKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.