Son günlerde çok aforizma kitabı okur oldum. Gayet zevkli ve düşündürücü bir deneyim. Buna ek olarak ben de biraz aforizma yazmak istedim. İnsan yazarken eğleniyor ve beyni daha çok çalışıyor gibi aforizmaların iyi veya kötü olmasından bağımsız olarak.
☆☆☆
Dinden yeni çıkmış bir kişinin üzerinde, gribi yeni atlatmış vücudun kırgınlığı bulunur.
Bu aralar en sevdiğim kelime firari...
Zihnim, cismim, fikrim firari bu sıralar...
Üstat Musa Eroğlu'nun dediği gibi
"Gönlüm gündüz benimle
Geceleri firari..."
Elbet birgün bu kış gider yaz gelir
Ben dertliyim diye etme şikâyet
Vay gurbet yetmez mi vay vay
Gerçeklere cahil taşı vız gelir
Âşıklara böyle cefa az gelir
Güven o mevlâya da kalmazsın naçar
Bâki değil kara gün gelir de geçer
Seni bilenler birgün kıymetin biçer
Vay gurbet yetmez mi vay vay
İncitirler cahil elden söz gelir
Korkarım ki sana elden
Yar deyince kalem elden düşürenler günaydın...
🌺🦋🕊️
Her nesnenin bir bitimi var ama, var ama
Aşka hudut çizilmiyor...
🥀Musa EROĞLU🥀
youtube.com/shorts/JKr_x-12...💔
Merhaba 1K okurları!
Etkinliğimizin bir diğer kitabı daha. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kitabı daha çok sevdim. Bilmem en sevdiğim şiirlerinin de yer almasından dolayı mı? Duygu yoğunluğundan mı..
Mesela bir gün hüzün vardı kalbimde, sonra bildirim geldi. Açtım, #216747764 şiirini dinledim. O an gözyaşlarım seller, sular gibi aktı. Şiir güzel, yorum duygulu, bir de görsel tam hayalimdeki gibi. İşte o gün ben bu şiire aşık oldum. Ne zaman hüzün kaplasa içimi, açar tekrar tekrar dinlerim.
Bu kitapta ilk defa okuduğum ve beğenerek defalarca okuyacağım bir şiir daha buldum. #216773543 "Doktor"
Nasıl da güzel anlatmış değil mi? Bazı dertlerin şifasız olduğunu. Bir gün seslendirmesini dinlemek de nasip olur belki, kim bilir.
"Mihriban" şiirine de rasladım kitapta. Musa Eroğlu'ndan defalarca türküsünü dinledim. Hikayesi zaten saygı duyulacak kadar güzel.
Benim bir şiirim var, bende yeri, değeri olan. O şiiri bu kitapta bulamadım. Böylece diğer kitaplarıyla devam edeceğim. İyi ki etkinlik düzenlemiş @mutemadiyennokur teşekkür ederim.
Yeni kitaplara kadar keyifli okumalar dilerim.
Dosta DoğruAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 20181,035 okunma
Musa Eroğlu ile dinlenmeye başlanan bu türkü birçok sanatçı tarafından da seslendirilmiştir. Önemli şairimiz Abdurrahim Karakoç bu sevilen türküyü kavuşamadığı aşkı için yazmıştır. Başka bir deyişle 1960 yılında yaşadığı yürek yangınını bu şir sayesinde dile getirmiştir. Hikaye Abdurrahim Karakoç'un köyündeki bir düğünde başlamıştır.
Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte canan bebek beledim / Büyüttüm besledim asker eyledim / Gitti de gelmedi canan buna ne çare...
Yücel Paşmakçı'nın derlediği bu türkü, 1950-1953 arasında Kore'ye gönderilen ve Birleşmiş Milletler komutasında savaşıp anlamsızca yitip giden bin civarında şehit, Kayıp ve akıbeti belirsiz askerden birinin anası tarafından yakılmış. Türkünün "Kore dağlarında ot kucak kucak / Ne bilsin analar böyle olacak / Rahmet yerine kurşun yağacak / Gitti de gelmedi buna ne çare" olan ikinci dörtlüğü devletin sansürüne takılıp değiştirilmiş. Musa Eroğlu bu konuda şunları söylemiş bir söyleşide: "Hiçbir görüş, bakış açısı, türküleri etkilememeli. 1950'lerde yakılmış bir türkü var. Analar sokağa çıkıp" Nato'ya hayır dememişler, ama türkü söylemişler. Biz ondan korkmuşuz, törpülemişiz türküyü..."