Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşe Şen

Geçmişi uzak, sevilen fakat epeydir görüşülmeyen bir tanıdık gibi ziyaret etmemin yaralarımı sardığını; ama aynı geçmişin elimden hiç bırakmak istemediğim küçük bir devrenin vaat ettiği o gelecek duygusunun ışığında, uysal bir kedi gibi zihnimin dehlizlerine doğru çekildiğini seziyordum.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Aşk bir yıldırımmış, şanslıysan çarpılırmışsın..
Hafızası insanın düşmanıdır. Unuttum, kurtuldum sanırsın ama öyle bir şey yok. Yaşanmıştan kurtulmak yok. Toprağa girene kadar takip eder seni olmuş olan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hikayeler insanı kendi kuyusundan çıkarır, başkalarının kuyularına atar.
Sayfa 12 - can yayınlarıKitabı okudu
İnsan bekleyiş içindeyken, arzuladığı şeyin yokluğundan ötürü o kadar ıstırap çeker ki, bir başka mevcudiyete tahammül edemez.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Gilberte'i artık sevmiyordum. Benim gözümde, arkasından çok ağladığım, zamanla unuttuğum bir ölü gibiydi; tekrar dirilse, artık onun için yaşanmayan bir hayatın içine giremezdi.
Sayfa 108 - ykyKitabı okudu
Kocalarının ihmalinin ve bundan duydukları utancın zamanla sahip oldukları bütün kadınsı özellikleri öldürmesidir.
Sayfa 48 - ykyKitabı okudu
İnsanın hayal gücünün kuvveti, aşk acılarının dayandığı yanılsama çok büyük görünüyordu gözüme.
Sayfa 142Kitabı okudu
Onu bir tek kimliğinin sığındığı gözlerinden tanıyabiliyordum.
Sayfa 157Kitabı okudu
hayat benim dışımda değil, içimdeydi; filozofun biri, çok ileride de olsa bir gün ölmek zorunda olduğumu, tabiatın ölümsüz güçlerinin, onun kutsal ayaklarının dibinde benim bir toz zerreciğinden başka bir şey olmadığım tabiatın güçlerinin benden sonra yaşayacağını, benden sonra da bu yuvarlak ve kabarık falezlerin, bu denizin, bu ay ışığının, bu gökyüzünün var olmaya devam edeceğini ileri sürse, acıyarak gülümserdim! Mümkün müydü, dünya nasıl benden daha uzun ömürlü olabilirdi? Ben onun içinde kaybolmuş değildim ki; o benim içimde hapsolmuştu;
Sayfa 483Kitabı okudu
Reklam
Şüphesiz gerçek şıklık, sahtesine nazaran sadeliğe daha yakındır.
Sayfa 316Kitabı okudu
Zaman kazanmanın en iyi yolu yer değiştirmektir. Balbec’e seyahatim, iyileştiğini ancak o zaman anlayabilen bir hastanın sokağa ilk çıkışı gibiydi.
Sayfa 213Kitabı okudu
Oysa aşka ilişkin anılar, hafızanın genel yasalarından bağımsız değildirler; hafızanın kuralları da, alışkanlığın daha genel yasalarına tabidirler. Alışkanlık her şeyi zayıflattığı için, bir insanı bize en iyi hatırlatan şey, aslında unuttuğumuz şeydir (önemsiz olduğu için unutulmuş ve bu sayede bütün gücünü koruyabilmiştir çünkü). İşte bu yüzden, hafızamızın en güçlü kısmı bizim dışımızda, çisentili bir rüzgârda, bir odanın rutubet kokusunda veya yanmaya başlayan bir ateşin ilk andaki kokusundadır; kendi benliğimize ait, zekâmızın işe yaramaz diye küçümsediği şeyi, geçmişin son ve en güçlü kalıntısını, bütün gözyaşlarımız dinmiş gibi görünürken hâlâ bizi ağlatabilen şeyi bulduğumuz her yerdedir. Bizim dışımızda mı? Daha doğrusu içimizdedir, ama bizim kendi bakışlarımızdan gizlenmiş, iyi kötü devam eden bir unutuşa gömülmüştür. Ancak bu unutuş sayesindedir ki, ara sıra eski benliğimizi bulur, olaylar karşısında o eski benlik gibi tavır alır, artık kendimiz değil, o insan olduğumuz için ve şimdi bizim ilgisiz kaldığımız şeyi o insan sevdiği için, yeniden acı çekeriz.
Sayfa 212Kitabı okudu
Şiirsel duyumların hatırasının ortalama ömrü kalp acılarınınkine oranla çok daha uzun olduğundan, o sırada Gilberte yüzünden duyduğum kederler çoktan yok olup gittiği halde, ne zaman bir mayıs gününde, on ikiyi çeyrek geçeyle bir arasındaki dakikaları bir tür güneş saatinde okumaya kalksam, Mme Swann’la, şemsiyesinin altında, morsalkımlardan bir çardağın yansıması altındaymışız gibi sohbet edişim gözümde canlandığında duyduğum haz, yaşamaya hep devam etti.
Sayfa 207Kitabı okudu
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.