Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paşa Hazretleri, buhranlı bir zamanda zimam-ı umuru ele aldınız. Ortada bertaraf edilmesi lazım gelen bir Yunan tehlikesi ve istilası vardı. Bunu defedinceye kadar kıldığınız nafile namazlara kabilinde Kürd rüesası ile dostane münasebetler beslediniz ve kendileriyle ‘Kardeşim, Ağa’ gibi samimi hitaplarda muhaberelerde bulundunuz.
Sayfa 49
Bu şöven milliyetperverliğin, daha doğru bir ta’bir ile başka milletlerin kanıyla vücuda getirilmek istenilen yeni milliyetin literatürünü yapmak üzere yer yer Türk Ocakları, Türk Yurtları tesis olundu. Mecmualar ve kitaplar neşredildi. Gençlere bu yurt ve ocaklarda hususi bir terbiye veriliyordu. Rehberlerin itikadınca bu ocakların eşiğinde ilk temsil ameliyesi yapılıyordu. Fakat ileride göreceğiz ki bu ocaklar size Türkçü yetiştirdiği kadar bize de Kürdçü yetiştiriyordu.
Sayfa 42
Reklam
Paşa Hazretleri, maruf olan şahsi ve medeni cesaretinize rağmen, bilmem ki neden şimdiye kadar Türkiye’de bir Kürdistan meselesinin mevcudiyetini sarahaten itiraf edemediniz, bu itiraf için kuvvet ve kudrete ziyadesiyle itimat ettiğiniz iradenizle o cesareti bulamadınız. Öyle bir Kürdistan meselesi ki hükümetinizi, onunla meşgul olurken kararsızlıklara, tereddütlere, ricatlara ve yarım tedbirlere sevk ediyor.
Sayfa 39
Ne kadar ferah ve bolluk içinde olursa olsun istiklalden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir davranışa layık görülmez...
Türklüğün en büyük peygamberi olan Ziya Gökalp Bey’in Kürdce hakkında cidden şayan-ı dikkat olan bir hükmünü burada zikredeceğim. Ziya Gökalp Bey Diyarbakırlı bir Kürdtür. Kürdce, lisan-ı maderzadidir (anadilidir). Ziya Bey lisanı maderzadini alelade bilmekte iktifa etmemiş, bu lisanı bir âlim, bir linguiste nazarıyla tedkik eylemiş ve vaktiyle de bir Kürdce gramer vücuda getirmişti. Bu itibar ile Kürdce hakkındaki hükmü, suret-i mahsusada kıymet ve ehemmiyeti haizdir. 1926 senesinde merhum Ziya Bey’in Giresun gazetesinde bir eseri tefrika ediliyordu. Ziya Bey bu eserin bir noktasında Kürdceyi diğer Şark lisanlarıyla mukayese ederken diyor ki ‘Kürdce, Arabca da dâhil olmak üzere, şarkın en zengin lisanıdır.
Sayfa 91
Maarif vekillerinizden Necati Bey, Kürdistan’da yapmış olduğu bir tedkik seyahatını müteakip vuku bulan beyanatında, Kürdlerden ve lisanlarından bahsederken diyor ki ‘Evet, dağlı Türklerin lisanı mürur-i zaman ile biraz çetrefilleşmiş.’ Bu ta’bir Kürtleri temsil veya imha etmek isteyen hükümetler nezdinde adeta moda oldu. Türkiye Hükümeti Kürdlere ‘Dağlı Türk’ dediği gibi, Acemistan’da da birkaç seneden beri aynı ta’biri istimal ve Acemistan Kürdlerine ‘Dağlı Acem’ demeye başladı. Irak da bu modaya teb’iyet ettiği takdirde yarın Irak’ta da ‘Dağlı Arapların’ zuhur eylemesi emri tabidir.
Sayfa 59
Reklam
Vasıf Çınar, Mustafa Kemal döneminde Millî Eğitim Bakanlığı yaptı. Musa Anter, aileye ‘Çınar’ soyadını Mustafa Kemal’in verdiğini söylüyor. Anter, Soyadı Kanunu çıktığında sofrasına çağırdığı Vasıf’a Mustafa Kemal’in ‘aileniz bir çınar ağacı kadar büyük ve kök salmış bir ailedir, bunun için soyadınız Çınar olsun’ dediğini naklediyor.
Sayfa 7
152 syf.
6/10 puan verdi
·
68 günde okudu
GÜL YETİŞTİREN ADAMDAN BİNA YETİŞTİRMEYE ÇALIŞAN ADAMLARA!
Rasim Özdenören
Rasim Özdenören
Öncelikle kompozisyon kitabımız olan ‘’Gül Yetiştiren Adam’’ adlı kitabımızın yazarı Rasim Özdenören hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum: Rasim ÖZDENÖREN 20 Mayıs 1940 tarihinde Kahramanmaraş’ta dünya’ya geldi. Özdenören ilk ve orta öğrenimini Kahramanmaraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu illerinde tamamlamıştır. İstanbul
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,7bin okunma
Mustafa Kemal Paşa olmasaydı biz ne yapardık düşünsenize! Ama biz de olmasaydık, yani ona inanan millet olmasa Mustafa Kemal Paşa ne yapardı?
Tarihte Bugün
22 NİSAN 1920 - Atatürk'ün, bütün vilâyetlere genelgesi: "23 Nisan'dan itibaren bütün mülkî ve askerî makamların ve umum milletin başvuru yerinin, adı geçen Meclis olacağı arz olunur." Mustafa Kemal
Reklam
"Küçük hanımlar, küçük beyler... Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
“Beni ne zaman görmek isterseniz aynaya bakınız. Siz Türk çocukları, benim bir parçamsınız, ben de sizin.” -Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal haberi okuyunca arkadaşı Sefir Fethi Beye yalnız şu cümleleri söyleyebildi: — Enver’den ancak bu beklenirdi. Türkiye bu harpten sağ çıkamaz...
Sayfa 216
Fethi Beyle Mustafa Kemal bu ziyaretten şunun için mem­nundular ki, İstanbul’daki vaziyeti anlayacaklardı. Talât Beyi ellerinden geldiği kadar uyandıracaklar, Türkiye’nin harbe gir­memesini isteyeceklerdi.
Sayfa 215
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.