Mustafa Kemal Graziani'ye şöyle demiş: "Türk milletinin fevkalâde meziyetleri vardır. Fakat ne yazık ki onu karanlık ve cehalet içinde bırakıyorlar.Millet pratik bir şekilde modern maarife susamıştır. Rejim, iktisadi hayatın hiçbir cephesinde millet ve devletin faaliyet göstermesine müsaade etmiyor. Hâlbuki Türkiye'nin nefes alması, ilerleyebilmesi ve mazhar-ı hürriyet olması için her şeyden evvel Türk milletinin maneviyatını yükseltmek ve onu taassuptan kurtararak faal bir kudret iktisap etmesine çalışmak lazımdır. Millet cahil dervişlerin elinden tahlis olunmalı ve bunların yerine iyi tahsil görmüş,laik profesörler getirilerek işin başına geçirilmelidir. Hülasa, milletin daha pek çok şeye ve inkılablara ihtiyacı vardır. Millet aile ve toplum hayatında doğu düşünce tarzından sıyrılmalıdır. Türk halkının gerçeği görüp kavrayabilmesi için pek çok büyük reformlar gerekir."
"Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. (Savunma hattı yoktur, savunma alanı vardır.) O alan, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, bırakılamaz. Onun için küçük büyük her birlik, bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada tekrar düşmana karşı cephe kurup savaşa devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda olduğunu gören birlikler, ona bağlı olamaz. Bulunduğu mevzide sonuna kadar dayanmak ve direnmek zorundadır."
Sayfa 418Kitabı okudu
Reklam
Balkan Savaşları bizim tarihimizin en acı sayfalarındandır.Orada imparatorluk hazin ve hatta utanç verici bir geri çekiliş yaşamış ve esasında bir vatan yitirmiştir. Mesela Atatürk,memleketini kaybetmiştir.O sıralar Trablusgarp Cephesi'nde idi ve Derne'den İstanbul'a gelince gözleri yaşlı Selanik'li bazı asker arkadaşlarına, "Selanik'i, o güzel yurdumuzu düşmana nasıl teslim ettiniz de buraya geldiniz?" diye sitem etmiştir.Trakya Cephesi'nde göreve başlamıştı ve Tahsin Paşa'nın Selanik'i kolayca teslim etmesini affetmediğini açıklamıştır.Balkanlar'ın kaybedilişi hazmedilememiştir. Hatta Atatürk'ün kitapları arasındaki notlarında, Balkanlar ve bazı yerler için , "tekrar bize dönecektir" mealinde notlar vardır... Şimdilerde duyuyoruz. Yeni nesil "Biz de Selanikliyiz" diyor. "Peki neresindensin?" diye sorulduğunda, "Vallahi büyükannem bir yerin üzerinde dururdu"diye cevap veriyor. Hâlbuki o bir yeri gidip öğrenmeleri iyi olur. Maalesef yeni nesil Balkanlar'ı tanımıyor ve oradan göç edenlerin torunları bile bilmiyor. Dedesi şehit düşmüş ya da muhacır olmuş; oradan bin zorlukla göç etmişler ama tanımıyorlar, ilgilenmiyorlar. Bunu "geçmişe mazi"diye tanımlamanın ötesinde ,tarih örgüsüne ve şuuruna karşı mutlak bir kayıtsızlık ve bilgisizlik olarak nitelemek gerekir.
"Acizler için imkânsız, korkaklar için müthiş gözüken şeyler kahramanlar için idealdir."
"Eğitim işlerinde behemahal muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu surette olur."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.