"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna."
"Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. Ben bu kadar çok mutluluğun altında kendimi unutmuş gibiyim. Şimdi ömrümün tek bir gayesi var: bir an evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, yüzüne saatlerce, senelerce hiç doymadan bakmak. Ancak o zaman tam senin istediğin gibi neşeli olabileceğim. Senden ayrı, senden uzak bulunurken benden nasıl neşeli olmamı istiyorsun?"
"Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz."
"Başka bir insanı mutlu edebilmek, kendini mutlu edebilmekten daha güç fakat daha insancadır. Bugün böyle düşünenlere saf, hatta enayi derler. Fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız."