Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
İçimdeki Müzik
Hmmmm. Beyin? Bende yeterince var.
Cesaret? Butterscotch hiçbir şeyden korkmaz.
Bir kalp? Ben ve köpeğimin kocaman birer kalbi var.
Öyleyse ne isterdik? Korkak Aslan gibi şarkı söyleyebilmek ve Teneke Adam gibi dans edebilmek isterdim. İkisi de bu işlerde çok iyi değildi ama bana o kadarı da yeterdi.
Sessizlik nasıl bu kadar gürültülü olabilirdi?
Konu "engel". Anlatılan fiziksel bir engel ama vurgulanan sağlam olduğuna kanaat getiren nice insanın engelli olan kişilere karşı inanç engeli. Görünürün ardında, görünmeyen ama olağan bir şeyin olduğunu kabullenemeyen nice ket vurulmuş düşünceler var. Melody 11 yaşının yüklediği bütün bilince sahip olsa da konuşamıyor, yürüyemiyor ve kendi başına bir şeyler yiyemiyor. Hep ikinci bir kişiye ihtiyacı var. Bu durumun insanlar açısından zorluklarını da o küçük yaşa ve hayatın onun için getirdiği zorluklara rağmen biliyor. Kendini kanıtlamanın, engellere ve yapılan yanlışlara rağmen asla vazgeçmememin adıdır bence İçimdeki Müzik. Okunmalı mı? Mutlaka
anladığım kadarıyla yeşim mavi göz takıntısı olan bir kadın lise yıllarında tuğrula aşık oluyor tuğrul mavi gözlü yakışıklı biri yeşimle 2 hafta beraber olduktan sonra yeşim ondan haber alamıyor daha sonra yeşim onun ailesiyle beraber taşındığını fakat ona sürekli mektup yazacağını öğreniyor ama tuğrul onu bir daha arayıp sormuyor yeşim onun için aylarca ağlıyor ve tuğrulu unutuyor bir yaz ailesiyle bodruma tatile gidiyor ve orada doğana rastlıyor doğan da mavi gözlü ve yakışıklı kendinden 5 yaş büyük müzik öğretmeni doğana aşık oluyor doğana kendini ona teslim ediyor fakat doğan belçikalı bir kızı bekliyor ve bodruma o yüzden gelmiş doğan da yeşimi bırakıp gidiyor ama tuğrul gibi değil bir mektup bırakıyor yeşim onun için de ağlıyor bu sırada seneler geçiyor yeşim selimle tanışıyor selimde mavi gözlüdür ve onunla evleniyor 20 yıl sürüyor evlilikleri selim hastalanıyor ve ölüyor selimin ölümünden sonra yeşim depresyona giriyor 1 yıl boyunca en yakın arkadaşı psikiyatr hülya’dan tedavi görüyor ve iyileşiyor bir gün eski fotoğraflara bakarken aklına tuğrul ve doğan geliyor onu bırakıp gittikleri için onlardan intikam almaya karar veriyor ve planlar yapıyor kitabın sonu feci bir sonla bitiyor yalnız benden söylemesi
136 syf.
8/10 puan verdi
- Bu elbisenin çiçekleri ters..
+ Efendim asilzadeler de böyle giyiyor.
- Haa tamam ben de giyerim :))
Tam bir kibarlik budalası bir mösyöö
Kitabi elinizee alın, hööpp bi okuyuşta bitiyor zaten, çok akıcı..
Kibarlik, asillik, zenginlik peşinde koşan ve bu uğurda ne söylenirse inanan biri. Özellikle dans, müzik ve felsefe hocalarının tartışması olan kısım eğlenceli. Kendilerini sorgulayıp, sanatın aslında anlayan kişilerle beraber anlam kazandığını söylemeleri ama asıl övgü elle yapılır diyip mösyöyü kandırmaya devam etmelerii..(elle övgü: parayla) :))
Babişkolar vs Oğluşlar
Bu kitap yeri gelip Ankara metrolarında bağdaş kurulup ve yine yeri gelip Mersin'de bir çocuk odasında ilgiyle okunmuştur. Bazarov karakteri bu kitapta çoğu okurun aklını fazlasıyla meşgul etmiştir bu kanıya kitabı okuyan dostlarım ve çeşitli inceleme irdelemelerimle vardım.
Üniversite öğrencisiyim ve Dünya edebiyatı dersinde Turgenyev gibi bir
Hep ileriye bakıyoruz. Uzaklara odaklanmış durumdayız oysa yarattığımız tüm hedefler kendi zihnimizin yansımalarından ibaret. Asıl hedef nereden geldiğimizdir. O bizim doğamızın, varlığımızın ta kendisindedir, varoluşumuzun temelini oluşturur.
Felsefe kitabı olmasına rağmen sanıldığı kadar ağır bir kitap değil aslında. Hayatı sorgulamaya başlayacağınız bir çok pencere sunuyor. Sizi düşüncelerin derinliklerine sürükleyen ve orada olduğunuz kişiyi keşfetmenizi sağlayan bir kitap bir dans bir müzik gibi. İnce ince düşünceleri içimize nakışlayan bir eser. Bir cümleyi sadece anlatmak yerine bolca bilgi kullanılmış belkide kimine bunaltıcı gelebilecek türden olsada bir birini tekrarlayan soru ve cevaplarla bizi kendi sofizim muhabbetine dahil ediyor aslında.
Tanrı'yı keş etme isteği doğuruyor ancak Tanrı, ulaşılması, keşfedilmesi ya da icat edilmesi gereken bir şey değildir. Tanrı’nın sadece hatırlanması gerekir. Biz onu sadece unuttuk ya da unutmamızı sağlıyorlar. Oysa Tanrı ruhumuza işlenmiştir.
304 syf.
10/10 puan verdi
Zaman hırsızı duman adamlar, saat çiçeklerini geleceğe yatırım olarak veren insancıklar, eski tiyatronun misafiri oyunbaz Momo ve hayalperest ve masalcı turist rehberi Gigi ve yaşlı çöpçü Beppo, tüm zamanların sahibi Hora usta.. Ellerine oyuncak verilen zamanları satın alınan çocuklar, yine üzerine bir sürü iş yükleyip zamanından tasarruf eden
