Peki kimi sevmeli? Peki kime inanmalı?
Kim bize ihanet etmeyecektir tek?
Kim ölçer bütün işleri, bütün konuşmaları
Hizmet severce bizim arşınımıza göre?
Kim bizim hakkımızda kara çalmalar ekmez?
Kim bizim özenlice titrer üzerimize?
Kim için felaket değildir bizim ayıbımız?
Kim hiçbir zaman bıkmaz usanmaz?
Bir görüntünün, ey, telaşlı arayıcısı,
Harcamadan boş yere emeklerinizi,
Seviniz siz kendi kendinizi,
Şiirlerimin benim saygıdeğer okuyucusu!
Tek şey işte budur değimli olan:
Yok hiçbir şey gerçekte daha saygın bundan.
Hem sıkıntı hem hüzün ve yok el uzatacak kimse
İçine daraldığın bu dakikalar…
İstekler!… Boşuna ve sonsuzca istemenin yararı ne?..
Ve yıllar geçmede, en güzel yıllar!
Sevmek… Fakat kimi? Değmez emeğine bir an için,
Ve yok olanağı sonsuz bir aşkın.
Kendi ruhunda da kalmamış izi geçmişin:
Yitirmiş anlamını sevinçlerin, acıların…
Tutkular mı? Gönlün o tatlı ağrısı da
Mantığın sözü önünde silinip gidecektir;
Ve yaşam, çevrene soğuk bir dikkatle baktığında
Boş ve aptalca bir şakadan başka nedir…
Her şey gerekli, ciddi bir biçime sokarsak yaşam son derece tatsız, sıkıcı olur! Kişioğlunun düşünüp bulduğu, ona eklediği şeylerdir yaşamı güzelleştiren.