Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet Ordusu Atatürk'ün yetiştirdiği, Atatürk ilkelerine bağlı, Atatürk'ün izinde varlığını millete adamış bir ordudur.
Yakın geçmişin olayları gösteriyor ki bir memlekette totaliter bir yönetim kurmaya kalkışan hürriyet düşmanları ilk önce o memleketteki hukuk düzenini yıkmayı iş edinmektedirler.
Reklam
Atatürk'ün kurduğu rejim, bir denge rejimi idi. Batı uygarlığı çerçevesi içinde yüz yıllar boyunca kendiliğinden gelişen ve dinsel, bilimsel, sosyal ekonomik çeşitli oluşların bugünkü durağı diyebileceğimiz çağdaş demokrasi düzenine biz 1923 yılında bir referandumla ya da serbest seçimlerle ulaşamazdık. Bu gerçeği iyi bildiği içindir ki Atatürk, Tanzimat'tan beri aydınlar arasında herbiri ayrı ayrı tartışma konusu edilen, fakat bir türlü gerçekleştirilemeyen ileri fikirleri toplu olarak ele almış, bugün kendi adı ile andığımız devrim hamlelerini kısa zamanda başarmıştır.
Hele geri kalmış toplumlarda insanların her gün daha iyi, daha eşit şartlar altında yaşaması gerektiğini, değişen dünya ortasında bu hayata özlem duymanın ve o yolda direnmenin bir hak olduğunu imtiyazlı kişiler çoğunlukla anlamak istemiyorlar. Bunlar, halk güçsüz ve bilgisizlik içinde kalırsa, kendi üstün durumlarını sürdürebileceklerini sanıyorlar.
Sayfa 111Kitabı okudu
1950 seçimleriyle kurulan sözüm ona açık rejim şartları içinde hayretle gördüğümüz, okuduğumuz ve duyduğumuz nüfuz suistimalciliğine, din ve vicdan sömürücülüğüne, hazine soygunculuğuna ve millet malı yağmacılığına Atatürk devrinde göz yumulmamıştır. Atatürk devrinde mahkemelere baskı yapılarak masum adamlar zindana gönderilmemiş, hoşa gitmeyen davranışlarından ötürü " görülen lüzum üzerine" gerekçesi ile yargıçlar, yüksek memurlar emekliye ayrılmamıştır.
Sayfa 127Kitabı okudu
27 Mayıs'tan sonra CHP ne yazık ki bugüne dek dişe dokunur bir başarıya ulaşamamış, hatta eskisine kıyasla daha da zayıflamıştır. Partinin genel başkanı bir ülkünün, bir doktrinin savunucusu olarak ortaya atılıp belli ilkeler etrafında halk oyunu birleştirmekten ziyade "ya o, ya ben" diyerek küçük ve kişisel politika oyunlarıyla manevi otoritesini kendi eliyle törpülemiş, CHP'nin de öteki partiler gibi çıkarcılar topluluğu halinde soysuzlaşmasına kapı hazırlamıştır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Cumhuriyete beni gazetenin sahibi Nadir Nadiyle dost olan Arif Dino önermiş, ona, “size çifte kavrulmuş yontu gibi bir delikanlı veriyorum,” demişti. Nadir Nadi Türkiyeye gelmiş geçmiş en büyük demokrattı. Çok ileri bir adamdı.
Sayfa 113 - Görsel YayınlarıKitabı okudu
"Cumhuriyet"e girdiğimde altı yedi ay kadar önce hapishaneden çıkmıştım. Yakalanma maceramı da bütün gazeteler büyüterek yazmışlardı. Adım o zaman Kemal Sadık Gökçeli'ydi. Abidin Dino dedi ki, sen bu adla gazetede bir ay kalamazsın, polis seni öğrenir öğrenmez gazeteden attırır ve Nadir Nadi de seni koruyamaz. Orada adımı değişirdik ve adım Yaşar Kemal oldu.
Sayfa 109 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Halkın sürekli denetiminden yoksun bulunan ülkelerde siyasal ahlakı kurmak ve korumak olanaksız kalacaktır gibime geliyor. (Nadir Nadi)
Sayfa 373 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
3 Ocak 1951 tarihli yazısında Nadir Nadi şöyle yazmış: "Asıl üzerinde titrememiz gereken büyük değer, söz ve yazı hürriyetidir."
Sayfa 375 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir yönetimin zayıfladıkça basın özgürlüğünü kısıtlamaya çalıştığının örneğini Demokrat Parti iktidarı vermiştir. (Nadir Nadi)
Sayfa 375 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bırakın konuşsunlar. İsteyen hiçbir yapmacıklığa gerek duymaksızın istediği gibi içini rahatça döksün. Atatürkçülüğe karşı saysanız da beğenmediğiniz düşünceleri hoş görünüz. Siyasal savaşımda sabırlı, tahammüllü olunuz. Gençliğe kendi kafasıyla düşünmeyi ve karşıt düşünceleri de hoş görmeyi öğretiniz. Çağdaş uygarlığın ilk koşullarından biri de sanırım budur. Gençliği seviniz. Gençliğe güveniniz. Zaten başka neye güvenebilirsiniz. (Nadir Nadi)
Sayfa 377 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kemal Sadık Gökçeli'den Yaşar Kemal'e
Cumhuriyete girdiğimde altı yedi ay kadar önce hapishaneden çıkmıştım. Yakalanma maceramı da bütün gazeteler büyüterek yazmışlardı. Adım o zaman Kemal Sadık Gökçeliydi. Abidin Dino dedi ki, sen bu adla gazetede bir ay kalamazsın, polis seni öğrenir öğrenmez gazeteden attırır ve Nadir Nadi de seni koruyamaz. Orada adımı değiştirdik ve adım Yaşar Kemal oldu.
Çok iyi anlıyoruz.
Sevineceğim yerde bir korktum, hüzünlendim. Bir yazımın yayımlanabileceğini hiç sanmıyordum. Telaşlanmış olacağım ki, Nadir Nadi, anladı. "Yayımlansın," dedi, "bakın sizi okuyucular çok iyi anlayacaklar."
333 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.