Modern hayatın zihniyeti, geleneği dışlıyor. Cemaati küçümsüyor, horluyor, baskıcı buluyor; kişinin özgürlüğünü kısıtladığını iddia ediyor. Mustafa Kutlu Bu söz çok doğru. En başta kendimizi ve çocuklarımızı da baz alarak bir analiz yaptığımızda tekilliğe doğru evrildiğimizi göreceğiz. Ne yaparsak yapalım hep tek yapmak istiyoruz. Namazı bile tek kılmak ve bir an önce kılıp, borç diye adlandırdığımız namazdan kurtulmak istiyoruz. Bu da maalesef toplu hareket etme kabiliyetimizi zayıflatıyor. Düşünsenize sadece bu da değil. Cemaat ile namaz kılarken safta bile tek durulmamasını ister dinimiz. Ve eğer en arka safta tek kişi kaldı ise bir ön saftan bir kişi hemen arkadakinin yanına geçmesi gerekiyor. Ve ayrıca safların da sık olmasını, omuzların birbirine değmesini ister İmam namaza durmadan. Zira araya şeytan girmesin. Hepsini bir bütün olarak düşündüğümüzde namazdaki bu eğitimin bizi götüreceği noktayı tahmin etmemek mümkün değil. Şu anda Gazze meselesi vb. meselelerde neden birlik olamıyoruzun temel sebeplerinden biri de cemaat ile namaz eğitiminden geçememiş olmamız olsa gerek. Sanırım bir şeylerin düzelmesini istiyorsak cemaat ile namazı merkeze alan bir hayat tarzına yönelmemiz gerekiyor ki zaten en başından beri olması gereken de bu değil miydi?
Namaz nasip meselesi azizim. Eğer nasip olmazsa, sahur için kalkarsın fakat yine de kılamazsın..
Reklam
"Namaz imkan meselesi değil, imân meselesidir."
Seçim gelmeden evvel bir linçlenme antrenmanı yapayım diyorum. Yoksa bu rahatlık beni bozacak. Linçlenmediğim zaman aklıma şu geliyor: "Acaba ben mi yamuldum? Yoksa herkes mi düzeldi?" Umarım ben yamulmuş olayım da, herkes düzelsin. Bir kişiye feda edebileceğim kendimi herkese hayli hayli feda ederim ben. Tabi bunlar olayın latifesi,
✿ "RECEP VE ŞABAN AYLARININ ÖNEMİ" ✿
🌷Üç ayların ilki ve ikincisi olan Recep ve Şaban ayı, kutlu bir zaman dilimidir ve mü'minlerin hayatında müstesna bir yer teşkil eder. Her mü'min, bu zaman diliminin geleceği ânı heyecanla bekler/ beklemelidir. Böyle bir bekleyiş bize Efendimiz'den miras kalmıştır. O (sallallâhu aleyhi ve sellem), üç ayların geleceği günleri gözler
Melikşah Sezen ile Fasıldan Fasıla (video notu)
Parçada müstakim olmak kolaydır. Bütünde müstakim olmak ayetlerin ve hadislerin zaman üstü mânâlarına sirayet edecek bir idrake kavuşma meselesi ile alakalıdır. Fetvanın, fıkhın umumisi olmaz. Dinde hiçbir hükmün aynı anda iki kişi için bile müşterek olduğunu zannetmiyorum. Fetvalar özneldir. Mesela herkes için geçerli olacağını düşündüğümüz namaz bile engellisi için başka savaştaki için başka bir kaide iledir. Dolayısıyla kişinin içinde bulunduğu psikolojik, fizyolojik şartlardan imkânlardan hareketle en zarurî olmazsa olmaz bir ameliye birçok farklı maruziyet arz edebilir, ona alan açabilir. Dolayısıyla kişi kendinin fakihi olmayı başarabilecek bir mesainin içine girmezse kendisi ile din arasındaki bağı kurabilecek yolculuğa çıkmazsa o "bütün" fikre ulaşması çok zor olur.
Reklam
115 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.