Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuyun, anlayın, paylaşın(tabii isterseniz), okutun.
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı. "SEKSSİZLİK" ¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Fıkra'a
Dedeler ve Torunlar Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Bir süre yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş, ve uykuya dalmış… Bir kaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş, şapkalar
Reklam
Kıymetli Kardeşlerim; Anlatmak istediğim, ileri tarihlere not düşeceğim çok önemli bir mesele var. Fakat bunun öncesinde bir misal vermek istiyorum. Farzedin ki azılı bir düşmanınız var. Öyle biri ki bu, her ama her an keskin bir şekilde karşınıza çıkıyor. Hatta beyninizde sürekli onun fısıltılarını duyar hale gelmişsiniz. Sabah akşam tehtidler
Sevmek.. 26/12/2022
Zaten yan yanaydık. ve kavuşuverdi ellerimiz. Üşümüştü elleri gerçekten. Benimkilerse heyecandan sıcacıktı. "sıcakmış ellerin" demişti. Sıcaktı elbet aşk, neleri ısıtmaz ki hayatta? Şimdi nasıl başlasam anlatmaya... Böyle ılık ılık bir şeyler olur içinde. Isı değerleriniz yükselir. Dünya ya çok hızlı döner ya da zaman durur birden, anlamazsınız. Güvende hissedersiniz kendinizi. Tamamdır artık, kralı gelse bir şey yapamaz size, son bulur gözyaşları sizin için. Hem uzak hem yakın ifadesi yok olmuştur sizin için, sadece yakın vardır artık , sadece o vardır. Bu yazdıklarımı sadece siz hissedersiniz. Yoksa hayat devam ediyordur. Dışarıdan emin olun ki işe geç kalmış biri kadar normal görünürsünüz. O fırtınalar içinizdedir.
GOGOL KAMPI
“Gogol dedik çıktık yola Don Kişot’la kurduk oba Palto’suyla Burun’uyla Sen ne büyük adamsın Gogol Amca” Merih B. “Burnumuzun ucunu görecek durumda değilken, burnumuzun dikine giderek, Rus edebiyatına burnumuzu sokalım dedik. 'Büyük Burnu', pardon
Ben bazı insanları hayatımdan çıkardıktan sonra mutlu olduğum zaman, onları sevmediğimi anladım.Koca bir yük gibi onları kalbimin heybesine eklemiştim meğer. Gidişleri o kadar güzeldi ki bir kere daha sevdim kendimi onlar gidince .Nimet bu nimet. geldiler bana ne kadar değerli ve iyi biri olduğum hatırlatıp defoldular .onlardan sonra aldığım her nefes o kadar iyi geldiki ben yalnız değilmişim meğersem, yalnızlık şifaymış. o çok yorulduğumuz günlerde, erken uyanmak zorunda olduğumuz , uykuyu en çok istediğimiz anlarda hani yapamadık ya ben sanki yıllarca uyudum işte o kadar güçlüyüm içimde öfke yok bu nasıl güzel bir his. Ah zavallı o Artık o bir masa evet evet masa Oh be sonunda sonunda bir A^m A^ olan ben görüyorum Ben bir fareyi aslan yapmaya çalıştım. ama o fareydi işte .sonunda en azından bu hikayenin spnunda ona fare olduğunu hatırlatabildim . Oh beeeeeee oh beeee ohhh🥹
Reklam
Hız çağında yaşamak ve filozof kırlangıcın sor(g)usu Sabahattin Ali, kitap yazma âdetleri olsaymış “yazacakları kitaplar muhakkak ki üniversitelerde okutulur” olacağını düşündüğü kırlangıçlardan ikisinin, söğüt dalındaki konuşmalarıyla özünde aşk olan bir ‘yaşam felsefesi’ kurguladığı “Kırlangıçlar” (Varlık, 1.3.1935) başlıklı öyküsünde, karşı
Varlığını özlemişim onu anladım Nasıl huzurlu varlığın bilmiyorsun? Öyle ki tek tebessümün ilaçmış tüm halime şifaymış Sensiz çok yalnızım Tek kişilik bir oyun sergiliyorum Tüm sahneyi doldurmak için oradan oraya koşturup yoruluyorum Ama bir türlü selam verip bitiremiyorum Evet perde kapanıyor Her yer hep simsiyah Ve her şey kırık dökük
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.