Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Mutluluğu sende bulan senindir.
Mutluluk bir insanın hakkı olan ve her insanın yaşanası gereken duygusal tatmin hazı ve huzurun doğuşu bir duygu tatmini ihtiyacıdır.
İşin sırrı istemektedir. İçtenlikle ve samimiyetle yüreğimizden yükselerek istemek ve her şeyden önce kendini sevmektir. Uzak doğudaki Budist tapınaklarında bile mutluluğun özünü aramak için geçerli olan inceliği
Merhaba;
Fyodor Dostoyevski'nin bu kitabında anlatığı ve en güzel öyküsü olan beyaz geceler; içinde samimiyet, bağlılık, tutku, aşk, umut ve birçok duygusal özellik barındıran dört büyük geceden meydana gelmektedir.
Beyaz geceler, Petersburg’da ilkbahar aylarında başlayan ve yaz aylarının sonuna kadar devam eden gündüzlerin uzayarak geceye aydınlık katmasına denir. Tıpkı umutlarımızın gerçekleşmeye yakın olması gibi . böyle gecelere kim tanık olmak istemez ki? Eminim ki birçoğumuz.
Öykü ; yanlızlığı seven, sakin, içine kapanık, hayalperest bir kişiliğe sahip olan isimsiz baş kahramanımız ile sakin, içten ,samimi ,dürüst ve heyecan dolu bir kişiliğe sahip diğer kahramanımız olan genç Nastenka'nın macera dolu dört gecesini konu alıyor.
Hiçbir karşılaşma tesadüfi değildir cümlesini özetler nitelikte bir öykü diyebilirim. İlk karşılaştığımız kimi insanlar sonsuzluğumuz olabilir ve kimi zaman dilimleri bir ömre yayılabilir. İsimsiz baş kahramanımız içinde tam manasıyla bu şekilde olmuş.
Bu aşk dolu kitapta, Nastenka'nın hayallerinde yaşattığı sevdiğini ve o eşşiz beyaz gecelerde karşılaştığı, samimiyetine güvenip hayat hikayesini paylaştığı isimsiz baş karakterimizi bulacaksınız.
Aşkın ne olursa olsun birtek kişide anlam buluşunu, sadakatle sevmeyi, son ana kadar umut etmeyi, samiyetle inanmayı, arkadaşlık ve sevginin ayrımını ve daha birçok hayat dersi barındıran kavramların öyküye yansımasını bulacaksınız. Kimbilir öyküde bir yerlerde kendinizi de bulabilirsiniz.
:)
Keyifli okumalar diliyorum.
Beyaz Geceler
Dostoyevski'nin güzel bir öykü kitabı. İçinde beş adet güzel öykü var. Bunlardan en ünlüsü kuşkusuz kitaba da ismini veren Beyaz Geceler.
Bugüne kadar artık çok klişeleşmiş konusu olsa da dönemi için şu ankinden daha orijinal olabilir konusu.
Karakterimiz hayalperest, Nastenka ismindeki bir kadınla karşılaşır sokakta. Ertesi gün
Spoiler içerir..!!
Beyaz Geceler kitabı Dostoyevski’den okuduğum ilk öykü kitabı. Romanları kadar beni etkilediğini söyleyemem ama beğendim yazarın kalemini daha iyi özümsemek adına çok etkili. Kitabın içinde 5 ayrı öykü yer alıyor.
Beyaz Gecelerde Hayalperest tiplemesi karşımıza çıkıyor burada İnsanın çözülmesi bu kadar kolay bir varlık iken, bir anda, aslında insanın ne kadar da karmaşık ve zor bir varlık haline dönüşebildiğini etkileyici bir şekilde göstermektedir.
Rusya da eğitimli kesimin halktan koparılmış bir kimlik olarak tanımlıyor hayalperesti. Bu karakterler gerçek anlamlı bir hayat arayışındadırlar, yalnızdırlar ve hayal dünyasında yaşıyorlar.
Yazar, Beyaz Geceler isimli bu öyküsünde Petersburg'da "hayalperest" ismini verdiği kahramanımızın başından geçen 4 günü anlatmış. Diğer önemli karakterimiz de Hayalperest'in aşık olduğu Nastenka...
Hayalperestimiz Nastyenka'ya aşık oluyor fakat Nastenka'nın kalbinde başka biri var. Sonu baştan belli olan aşklardan biri belki de bu aşk.
Diğer 4 öyküsü de güzeldi.
2. Öykü : Başkasının karısı
Bu öyküde ise kıskançlık sendromu yaşayan bir adamın, başına gelenleri anlatıyor.
3. öyküde Noel ağacı
4. Öyküde: Haysiyetli Hırsız
5. Öyküde Yufka yürekli adam
Başlangıç olarak değil ama yazarın daha iyi özümsenmesi adına okunması gereken güzel bir eser.
Dostoyevski’nin oldukça kısa, romantik ve melankolik öyküsü. Zorlu bir aşk üçgeninin romanıdır. Yalnız, dostsuz, hayalperest genç bir adamın St. Petersburg’un beyaz gecelerinin birinde Nastenka’yla karşılaşması ve 4 geceden oluşan ilişkilerini anlatır. Kırık, yarım kalmış bir aşk öyküsü, bir aşk üçgeni…
Hikaye, Yeşilçam filmlerinden farksız. Ancak roman, Dostoyevski'nin eşsiz anlatımıyla yine de basitlikten sıyrılıyor.
Gelelim öyküye…Nastenka, az eğitimli, kör ninesiyle yaşayan genç bir kadındır. Kiracıları olan genç adama aşık olur, genç adam iş gereği şehirden ayrılır ve bir sene sonra geleceğini , kendisiyle evleneceğini söyler. Nastenka, onu beklerken, kahramanımızla tanışır. Bir akşam, bir adamın tacizinden kaçarken kahramanımız kendisini kurtarır ve böylece tanışmış olurlar. Genç adam, ilk defa bir kadına bu kadar yakınlaşmış ve aşkını en sonunda bu beyaz gecelerin birinde ilan etmiştir. Nastenka ise şehre döndüğü halde kendisiyle görüşmek için hala adım atmamış ve yazdığı mektuba cevap alamadığı aşkından umudunu kestiği için, bu adamı unutacağını ve kahramanımızı seveceğini söyler, hatta ninesinin evine kiracı olarak gelmesini ister. Bu son gece, diğer adam çıkagelir ve Nastenka önce adama sarılır, sonra kahramanımızı öper ve tekrar diğer adamla yürüyüp gider. Genç kadın sonradan kahramanımıza mektup yazar, af diler, hala kendisini sevdiğini ama bir kardeş gibi sevdiğini söyler. Kahramanımız Nastenka’nın sadece mutlu olmasını ister ve kendi geleceğini düşler, köhne evde yine yalnız…
Beyaz Geceler, Dostoyevski'den Petersburg gecelerinin soğuğunda içinizi ısıtacak hüzünlü bir aşk öyküsü. Yalnız bir hayalperestin Nastenka adında genç bir kızla tanışması ve aralarında geçen dört gecelik duygusal ilişkiyi okuyoruz. Hayalperestimiz ilk görüşte Nastenka'ya aşık oluyor ancak Nastenka'nın kalbinde 1 yıldır heyecan ve umutla beklediği başka bir aşk var. Bu bir çırpıda okunan aşk hikayesi bize 19. yüzyıl Petersburg'unun havasını çok güzel yaşatırken o zamanda yaşanan saf sevgiyi de çok güzel hissettiriyor. Ayrıca bu öykü Dostoyevski'nin 27 yaşında sürgüne gönderilmeden önce yazdığı son eser özelliği de taşıyor. Yani bu eserinden sonra yazım tarzının da yaşadıkları zorluklar sebebiyle değişime uğradığını söyleyebiliriz. Sonuç olarak Beyaz Geceler bir kış akşamında okuyup içinizi ısıtacak en güzel eserlerden biri herkese tavsiye ederim.
Dostoyevski bu kitapta bizi Petersburg’da romantik bir yolculuğa çıkarıyor.
İsmini Petersburg’da havanın kararmadığı Beyaz Gecelerle
insanın aşık olurken içinde hissettiği o tatlı heyecanla bağdaştırarak bize iki yaşam öyküsü sunuyor.
Kitap 4 bölümden oluşuyor.
4 tatlı beyaz gecede yaşanılan aşk , kavuşma , özlem ve hayalkırıklıklarıyla bize
Hayalperest ve Nastenka'nın yalnızlıklarının aşkla çarpışmasını anlatıyor.
Dostoyevskiyle aynı yaşta o yazarken benim bu kitabı okumam da tatlı bir tesadüf oldu :)
Petersburg’da hayalperestin, yalnızlığından sıyrılıp büyülü aşkına şahit olmak isterseniz okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar...
Beyaz Geceler, 1848 yılında yayımlanmıştır. Dostoyevski'nin kısa öyküsüdür. Petersburg sokaklarında dolaşırken kendisi kadar yalnız olan Nastenka adında bir genç kızla tanışmasını konu almaktadır. Yazar kitabı dört kısımdan oluşturmaktadır. Bu dört kısmı dört gece olarak kitapta işlemiştir. Kitabını dili sade ve akıcı. Kitabını öyküsü belli bir noktadan sonra sizi içine çekiyor. Sonunu az çok tahmin etsem de şaşırttı beni. Son kısmı biraz üzdü.
Tavsiye ederim. Son kısmının etkisi içerisindeyim :)
Koca Yürekli Hayalperest Adamın Beyaz Gecelerde Şıpsevdi Bir Kadına Tutulması
Bir Dostoyevski öyküsü olarak karşımıza çıkan bu mini kitap 4 gece ve 1 sabahı bize kalbimizi kıra kıra anlatıyor.
Başkarakterimiz hayal dünyasında yaşayan ve bunu gerçek dünyadaki diğer her şeye tercih eden biri.
Geceleri hayal dünyasında dolaşırken bir yandan da şehrin sokaklarında dolaşan bu adam, kanalın kenarında ağlayan bir kadına rastlar ve olaylar gelişir.
Zamanla önce kurtarıcısı, sonra dert ortağı, daha sonra da aşığı olan bu adamın duygularını bir kağıt gibi buruşturup atan Nastenka'ya ben çok kızgınım.
80. sayfadan sonrasını okurken sakin kalamadım.
Bir kalbi bilerek kıran bu kadın üstelik bir de özür mektubu yazmasın mı? Kalp kırıcılar işte böyledir.
Son sayfalarda kederlere gömülen bu adamla beraber Rus Edebiyatı'nın inceliklerini, St. Petersburg gecelerini, aşkın tuhaflıklarını ve sevmeye devam edebilme sorgulamalarını inceledim.
Kitabın içinden, kitabın tamamını özetleyen şu cümle ile incelememi bitiriyorum:
"Onu daha çok sevmeme rağmen, siz daha iyisiniz."
