Kendini, kendinin dostu olarak görmek hiç de fena değil! Kendimizi bir dost gibi hayal edersek, iyi biri olmayı düşleriz, kendimize güveniriz, kendimizden memnun olmak için ne gerekiyorsa yaparız. Adına “öz sevgi” diyebileceğimiz, başkalarına hiç benzemeyen bir dostluk hikâyesine başlarız. Bu hikâye çok güzel olduğundan, başka ları da gelip ona katılmak ister. O birazcık da onların hikâyesi olsun isterler; kendi yaşamlarını bizimkiyle birlikte örmek isterler. Kendimizi sevmek her zaman kolay değildir, çaba ister; ama buna değer. Başardığımızda, artık sevilmeye de hazır oluruz, dostluğu ve arkadaşlığı kendimize çekeriz.
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
kendini sevmek
“Birlikte bir sürü şey yapmayı planladığım birini tanıyorum. Güvendiğim, ilginç bulduğum, üstelik oldukça çekici biri, kimi zaman can sıkıcı, katlanılması her zaman kolay olmayan, ama bana her zaman güvenebilebilecek biri.“ “Söylesene, kim bu kişi? Benimle tanıştıracak mısın?” Elbette, herkes bu kişiyi tanımak ister, herkes onunla arkadaş olmak ister, böyle biri insanı heveslendirir! “Evet, hemen tanıştırayım. Tam karşında. O kişi benim!” Kendini, kendinin dostu olarak görmek hiç de fena değil! Kendimizi bir dost gibi hayal edersek, iyi biri olmayı düşleriz, kendimize güveniriz, kendimizden memnun olmak için ne gerekiyorsa yaparız. Adına “öz sevgi” diyebileceğimiz, başkalarına hiç benzemeyen bir dostluk hikâyesine başlarız. Bu hikâye çok güzel olduğundan, başka ları da gelip ona katılmak ister. O birazcık da onların hikâyesi olsun isterler; kendi yaşamlarını bizimkiyle birlikte örmek isterler. Kendimizi sevmek her zaman kolay değildir, çaba ister; ama buna değer. Başardığımızda, artık sevilmeye de hazır oluruz, dostluğu ve arkadaşlığı kendimize çekeriz.
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı?- 1
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? Sokrates, hiç şüphesiz, Platon’dan çok daha yaratıcı, daha erkek bir kafaydı. Kalıpları kıran, buzları eriten, herkesin alışık olduğu düşünüşten başka türlüsünü getiren herhalde Sokrates’ti. Bu filozof üstüne bildiklerimiz o zaman için az sayılmaz. Ama onları hiç bilmesek bile, Platon gibi değerli
Yarın Terviye günü oruç tutsak çok iyi olur ama bu sıcaklarda ne yaparız bilmem 🥵🫠
Ben bir günahkarım, dedi Shug. Çünkü dünyaya gelmişim bir kere. İnkar etmiyorum. Ama şu hayatta başımıza neler geleceğini anladıktan sonra başka ne olabilirsin ki? Günahkarlar hayatın keyfini daha iyi sürer, dedim. Neden biliyor musun, diye sordu. Tanrı’yı kendinize dert etmezsiniz çünkü, dedim. Hayır, dedi. Ondan değil. Biz de Tanrı’yı çok dert ederiz. Ama bir kez Tanrı’nın bizi sevdiğini hissettik mi gönlümüze göre yaşayarak onu memnun etmek için elimizden geleni yaparız. Sen şimdi bana Tanrı’nın seni sevdiğini mi söylüyorsun? Hem de onun için hiçbir şey yapmadığın halde. Yani kiliseye gitmediğin , koroya katılmadığın, papaza yemek götürmediğin ve bunun gibi şeyler yapmadığın halde? Eğer Tanrı beni seviyorsa, Celie, bunların hiçbirini yapmama gerek yok ki. İstemiyorsam yapmam. Tanrı’nın hoşuna gideceğini düşündüğüm bir sürü şey var yapabileceğim. Ne gibi, diye sordum. Mesela, dedi. Sırtüstü uzanıp her şeye hayran olmak gibi. Mutlu olmak. Güzel vakit geçirmek gibi. İşte bu bana tam kafirlik gibi geldi. Doğruyu söyle Celie, dedi, Tanrı’yı kilisede bulduğun oldu mu hiç? Ben hiç bulamadım. Tanrı’nın ortaya çıkmasını ümit eden birtakım insanlar buldum yalnızca. Kilisede varlığını hissettiğim tek Tanrı yanımda getirdiğim Tanrı’ydı. Bence diğer herkes de öyle yapıyordu. Kiliseye Tanrı’yı paylaşmaya geliyorlar, bulmaya değil.
Sayfa 198
Kamuran Evliyaoğlu
Mezuniyetiniz sonrası MTTB ile bağlarınız devam etti mi? Teşkilatla değil ama arkadaşlıklar devam etti. Kamran Evliyağlu 27 Mayıs sonrası Adalet Partisi'nden meclise girdi ve Turizm Bakanı oldu. Ziyaretine gittim. Beni yemeğe götürmeye kalktı. Aşağıya indik. Şoförü bize kapıyı açtı. Ben makama hürmeten önce onun binmesini bekliyorum.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.