Denge!" dedim. "Ne demiş Mevlâna? 'Şu dünyada her şey zıddı ile kaimdir. Dünya bir denge üzerine kurulu ve her şey zıddıyla orantılı bir denge içinde, ama onu bile orantısız hale getiren biziz. İçinde küçük bir noktadan ibaret olduğumuz evren bile zıtlık dengesi üzerine kurulu. Bir yandan genişlerken, diğer yandan yerçekimi kuvveti sayesinde yaşıyoruz. Sevgi, nefret, iyilik, kötülük, güzel, çirkin hepsi birbirinin zıddı ve biri sayesinde diğerinin varlığından haberdarız. Hangisini beslersek onun karşılığını fazlasıyla alırız. Sevginin yokluğu nefreti doğurur. İyiliğin yokluğu, kötülüğün başlangıcıdır. Yani olay biz insanlarda bitiyor aslında. Benlik tuzağı çok çetrefilli ve zor! Ne kaybediyorsak benlikten kaybediyoruz.
Samsun’a çıkışından Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin zafer kazanmış muhteşem hizmetinin sonuna kadar ki tarih devrinin günleri ve olaylarına bakınız: Bir MİLLİ BİRLİK çatısını ne meharetle örmüştür... Bir yanında Mutki Aşîreti Reisi Hacı Musa Bey, öte yanında Dersim Koçkiri oymağı Başbuğu Diyap Ağa, önünde arkasında Hacıbektaş Şeyhi