Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
REİS BEY — Annelerinizi düşünün! Yüreği yufka komşu hediyesi börekten, en hatırlı parçayı bir gazeteye sarmış, zindan kapısında sıra bekleyen, göz yaşının kudretini, demiri eritecek bir kezzap haline getiren annelerinizi düşünün!.. Ağlamayı öğrenin!... (Katil elleriyle yüzünü kapayarak hüngür hüngür ağlamaya başlar... Herkes
Ama bu telaş neden ? Görüntüler, arkalarındaki gerçeği görmemizi engellemekten başka ne işe yarar? Ben kendimden o kadar da emin olmadığım halde neden hepiniz benim için uğraşıyorsunuz? Ben kimim, ne istiyorum, illa ki istemek zorunda mıyım birini, bir şeyi... illa ki olmak zorunda mıyım... birisi, birşey ? Belki aşk sevgiliyi kazanma değil, kendini ona kaybettirme gerektirir. Kendini kaybettiğinde ve ego kuleni yıktığında karşılığında sevilmişsin sevilmemişsin ne fark eder?
Reklam
MAHOMET (MUHAMMED (sav)) Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi; kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selâmlaşıyordu
La Légende des Siècles (Yüzyılların Efsanesi)
One Piece
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar... 1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby) Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen, ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
Buraya istediğim gibi yazıyorum, siliyorum kimse fark etmiyor, en son ne yazılmış onu görüyor, onu biliyor. Oysa defter öyle mi? Her silgiden sonra defterin canı acıyor, buruşuyor, lekeler kalıyor. Kalemin sivri ucu bazen batıyor deftere, bazen okşuyor, bazen gıdıklıyor. Bu yüzden seviyorum defteri, kalemi, silgiyi… Hayat gibi. Ama yine de soğuk klavyede yazıyorum ne yazıyorsam, ihanet eder gibi, sevenin sevdiğine ihanet ettiği gibi… Son bir teselli yetişiyor hemen. Harfler öylede diziliyor böyle de. Hayat itiraz ediyor; Hani kişilik nerede? O harflerde ki titremeler nerede? Kimin parmakları dokunmuş seslere, izi yok. Savunma hazır; imza üslupta. Her hece, her kelime yazarı taşır bile bile. Yazan yazsın istediği yere. Kalan kalsın defterde, bilgisayarda ya da çıktıda. Duygular, düşünceler öyle hemen uçup gitmesin bilinmeze, hatıralar akıp gitmesin geçmişe.
Evet. Utanarak kabul ediyorum ki, bunu bir yerde okudum. Ama ne fark eder? Bütün şiirler, romanlar senin için yazılmadı mı zaten? Bütün şarkılar senin için söylenmedi mi? Masumların kanı senin için akmadı mı? Ruhum hep seni aradı benim Sanem. Hep seni arar. Milyonlarca yıl geçsin, sistemler çöksün, güneşler patlasın benim ruhum seni arar. Ve biliyor musun Sanem, bulur da. Şimdi bulduğu gibi bulur.
Reklam
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.