Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi yardım sağlanmak isteniyordu?
Kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak!
Gerçekte, içinde bulunduğumuz o tarihte, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı toprakları tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türkün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son mesele, bunun da paylaşımını sağlamaya çalışmaktan ibaretti. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamı kalmamış birtakım boş sözlerden ibaretti. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi yardım sağlanmak isteniyordu? O halde ciddi ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak!
Reklam
Şunu bir görün artık ya
Benim Kararım Efendiler, ben bu kararların hiçbirinde uygunluk görmedim; çünkü bu kararların dayandığı bütün deliller ve mantıkları çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduğumuz o tarihte, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son mesele bunun da bölüşümünü sağlamaya çalışmaktan ibaretti. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükûmet, bunların hepsi anlamı kalmamış birtakım boş sözlerden ibaretti. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi bir yardım sağlanmak isteniyordu. O hâlde ciddi ve gerçek kararlar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli egemenliğe dayanan, kayıtsız, şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak! İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur.
Sayfa 13 - Maviçatı yayınlarıKitabı okuyor
Bazı kentsel dönüşümler...
Mesele kendisiydi: böyle söyleniyordu, ama kendi­siyle nasıl başa çıkabileceğine ilişkin hiç bir ipucu veril­memişti, onun ne olduğunu veya olabileceğini kendi kendine keşfetmesi isteniyordu anlaşılan.
Yüzyılda bir gelir böyle adam
Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi yardım sağlanmak isteniyordu? O halde ciddi ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek katar vardı. O da milli hakimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu olmuştur
İnsan haklarımızı demokrasi diye diye çiğniyorlardı. Din ve vicdan hürriyetimizi demokrasi diye diye ihlal ediyorlardı. İnanç ve ibadet hürriyetini demokrasi diye diye hiçe sayıyorlardı. Düşünce hürriyetini gene demokrasi adına ortadan kaldırıyorlardı. Peki halkımızın yüzünü güldürmeyen bir demokrasi ne biçim bir demokrasiydi; ve bu demokrasi halkımız için değilse kim için isteniyordu? Bir yazar ve halkını düşünmek zorunda olan bir müslüman olarak bütün bunları görüp de üstüne gitmemek, benim yapabileceğim birşey değildi.
Sayfa 16 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Reklam
257 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.