“Şimdi dünyada hazza göre acı ve ıstırap üreten daha fazla şey vardır. Keza büyük bir zihin ve akıl yetisi buna sahip olan insanı başka insanlara ve onların yaptıklarına yabancılaştırma eğilimi içerisindedir; çünkü bir insan ne kadar kendisine ve kedisinde olana sahipse, onlarda o kadar az şey bulabilecektir ve onların haz duydukları yüzlerce şeyi yavan ve sathi bulacaktır. Şu halde belki de kendisini her yerde hissettiren telafi yasasının bir başka veçhesi burada da hükmünü yürütür. Kim bilir ne kadar çok "Dar kafalı insan aslında en mutlu insandır, her ne kadar talihinde gıpta edilebilecek hiçbir şey yoksa da" denildiğine, ve belli bir haklılık payıyla denildiğine tanık olunmuştur.”
Say Yayınları ePubKitabı okudu
Büyük zihinsel yetenekler ayırt edici özelliği bakımından (sinir sisteminin yapısından kaynaklanan) belirgin biçimde kaygılı ve heyecanlı bir etkinlik ve dolayısıyla her türden acıya karşı yüksek bir duyarlık seviyesi anlamına gelir. Ayrıca bu tür yetenekler keskin ve gergin bir mizacı, daha geniş ve daha canlı tasavvurları gerekli kılar, ki büyük
Sayfa 55 - İnsan Mutluluğunun İki Temel Düşmanı: Istırap ve Can SıkıntısıKitabı okudu
Reklam
İmdi dünyada hazza göre acı ve ıstırap üreten daha fazla şey vardır. Keza büyük zihinsel yetenekler, sahibini başka insanlara ve onların yaptıklarına yabancılaştırma eğilimi içerisindedir; çünkü bir insan ne kadar kendisine ve kendisinde olana sahipse başkalarında o kadar az şey bulabilecektir; ve onların haz duydukları yüzlerce şey ona yavan ve yüzeysel gelecektir. Şu halde belki de kendisini her yerde hissettiren telafi yasasının bir başka veçhesi bu-, rada da hükmünü yürütür. Kim bilir ne kadar çok “dar kafalı insan aslında en mutlu insandır, her ne kadar talihin- | de gıpta edilebilecek hiçbir şey yoksa da” denildiğine ve belli bir haklılık payıyla denildiğine tanık olunmuştur.
Sayfa 55 - Say
Ne kadar acı bir haklılık.
Doğru, ahlak, düşünce gibi kavramlara hiç kimsenin merakı yok. Herkes yaşamaktan Öyle yorgun düşmüş ki yalnızca ve yalnızca tahrik olmak ve teskin edilmek istiyorlar.
Sayfa 131 - TurkuvazKitabı okudu
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
pişkinlik piştikçe pişer
Eski devirde paşanın biri dalkavuğunun zekâsını, kudretini misafirlerine göstermek için huzuruna çağırır, sonra da patlıcanı medhetmeye başlar. Hiçbir sebzenin bu kadar çeşitli yemeği olmadığını, hepsinin ayn lezzette bulunduğunu, her yemeğin kendisine göre olan güzelliğini birer birer sayarken, dalkavuk da aynen iştirak ile Paşa'yı teyid
Sayfa 232 - Kapı Yayınları / kabristanın hüznü / * Mahir İz, Yılların İzi, s. 140, İstanbul, 1990Kitabı okudu
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.