Hastalık da sağlık da bu dünyada insanlar için . Sağlığın değerlerini kaybedince daha iyi anlıyoruz. İnsan kendi hasta olunca neyse de evladın hastalığı daha çok dokunuyor. Hele belli bir yaştan sonra ... "Benden sonra bu çocuğunun hali ne olacak , ona kim bakacak" diye endişeleniyor ebeveynler İşte Cahide Hanım da kızı için böyle endişeleniyor , kendini yiyor ve başında gelenlerden dolayı vicdan azabı çekiyordu.
Karya iki üniversite bitirmiş , üçüncüde eğitim alan bir kadındı hastalanıncaya kadar . Çok sevdiği erkek arkadaşını annesi istememiş , onların ayrılmalarına sebep olmuştur. O günden sonra Karya asla eskisi gibi olamamıştır. Her şeye sebep Allah'ı görmüş, kendince onu cezalandırmaya çalışmaktadır. Kırklı yaşlara gelmiş olmasına rağmen hep geçmişte kalmış , gittiği psikiyatristlere rağmen düzelme sağlanamamıştır.
Annesi son olarak klinik inceleme yapılması için onu ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırır...
Hastaneye yatışı yapılan Karya'nın iç dünyasını, bir ileri iki geri giden tedavisini , personeli, diğer hastalar ile ilişkisini ve onun yaradanı sorgulamasını okuyoruz kitapta. İnsan kendisine olan kızgınlığını kaldıramadığında başka kaynaklara yöneltir. Karya 'nın iç dünyasındaki karmaşayı da öyle güzel kaleme almış ki yazar ... Elimden kitabı bırakamadan okudum. Ona çare olmak istedim .
Psikolojik roman türündeki eserde sırf hasta bakış açısı değil ; personel, aileler, çevredeki insanlar ile olan etkileşimlere yer verilmiş. Sorgulayan ve sorgulatan bir kitap #içimdekiben .