136 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Hastalık da sağlık da bu dünyada insanlar için . Sağlığın değerlerini kaybedince daha iyi anlıyoruz. İnsan kendi hasta olunca neyse de evladın hastalığı daha çok dokunuyor. Hele belli bir yaştan sonra ... "Benden sonra bu çocuğunun hali ne olacak , ona kim bakacak" diye endişeleniyor ebeveynler İşte Cahide Hanım da kızı için böyle endişeleniyor , kendini yiyor ve başında gelenlerden dolayı vicdan azabı çekiyordu. Karya iki üniversite bitirmiş , üçüncüde eğitim alan bir kadındı hastalanıncaya kadar . Çok sevdiği erkek arkadaşını annesi istememiş , onların ayrılmalarına sebep olmuştur. O günden sonra Karya asla eskisi gibi olamamıştır. Her şeye sebep Allah'ı görmüş, kendince onu cezalandırmaya çalışmaktadır. Kırklı yaşlara gelmiş olmasına rağmen hep geçmişte kalmış , gittiği psikiyatristlere rağmen düzelme sağlanamamıştır. Annesi son olarak klinik inceleme yapılması için onu ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırır... Hastaneye yatışı yapılan Karya'nın iç dünyasını, bir ileri iki geri giden tedavisini , personeli, diğer hastalar ile ilişkisini ve onun yaradanı sorgulamasını okuyoruz kitapta. İnsan kendisine olan kızgınlığını kaldıramadığında başka kaynaklara yöneltir. Karya 'nın iç dünyasındaki karmaşayı da öyle güzel kaleme almış ki yazar ... Elimden kitabı bırakamadan okudum. Ona çare olmak istedim . Psikolojik roman türündeki eserde sırf hasta bakış açısı değil ; personel, aileler, çevredeki insanlar ile olan etkileşimlere yer verilmiş. Sorgulayan ve sorgulatan bir kitap #içimdekiben .
İçimdeki Ben
İçimdeki BenOya Kaplan İnce · İkinci Adam Yayınları · 202311 okunma
Ruhuma Yazık
Kabuğumuzu kırıp çıkmak çok zormuş ... Her beyinden çıkan ayrı sesler olunca daha da zormuş... Kendim olmak mı ? Başkalarının yönlendirmeleri ile yaşamak mı? Kendim olmak istiyorum diyordum ama kendim olmam da çok zor . artık ... Hayatımda kendim olmaya başlamak istemiyorum galiba... Çünkü kendimi sevmiyorum = Dış görünüşümü de beğenmiyorum Ruhumu da sevmiyorum bu yüzden başkalarının buyruklarıyla yaşamak daha mı ilginç geliyor bana ne !!!... Kendim olmaktan korkuyorum Ruhumu da sevmiyorum...
Reklam
Öğretmenin tırnağı ile işaret ettiği yerden fazlasını öğrenmek, bir şeyler sormak, Oblomov'un aklından bile geçmezdi. Sınıfta tuttuğu notları şöyle bir okur geçer, iyice anlamadığı yerleri anlamak merakına düşmezdi. İstatistik, tarih ya da iktisat adını taşıyan kitaplardan bazı parçaları harfi har fine ezberlediği zaman pek keyiflenirdi. Ama
7 Aralık 1905’te Üsküdar’da doğan Halil Can, tasavvuf ehli arasında gelenek olduğu üzere, 4 yaş, 4 ay ve 4 günlük iken aile büyüklerinden eğitim almaya başlamış, akabinde, Vakıf Rüstem Paşa Mektebine kaydolmuştu. Selim-i Sâlis Numune mektebi ve Üsküdar Sultanisinden sonra 1923’te Eczacılık Mektebine giren Can, Temmuz 1925’te okulunu iyi dereceyle
131 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yakında, Hiçbir şey çok uzak değil.
Heinrich Böll
Heinrich Böll
'den okuduğum ikinci roman. Kendine has bir kalemi var. Eleştiri ağırlıklı ve psikoloji, duygu yüklü. 1972 Nobel edebiyat ödüllü olan yazarın
Palyaço
Palyaço
eseriyle tanıştım ve bu eser dini eleştri sebebiyle zamanında yasaklanmştır. Yazarımız
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam Saatiydi
eseriyle beraber bu sefer ikinci dünya savaşında bulunan kendi ülkesini eleştirmiş ve
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019483 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
BÜYÜLÜ NİSAN-kitap yorumu
Çok çok beğendiğim bir eserin incelemesini yapaktan dolayı çok mutluyum. Uzun zamandır okuduğum en iyi eserlerden biriydi sanırım. Yazardan okuduğum ilk eser olmasına rağmen dili çok akıcı geldi ve sanki daha önceden tanıdığım bir yazarmış hissi verdi bana. Konusundan kısaca bahsedersem; Lotty: İnsanların garip karşılayabileceği hareketleri olan,
Büyülü Nisan
Büyülü NisanElizabeth Von Arnim · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021541 okunma
Reklam
1.000 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.