Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tövbe estağfirullah. Var de mi bunlardan?
Yaşamış olduğumuz bir hatıradan bahsetmek isteriz : Nikâh için bize gelindiğinde, çifte düğün tarihini sorduk; “Daha bir yıl var.” dediler. “Peki! Nikâh niye bu kadar erken yapılıyor?” Cevap şöyle: “Ben nişanlımın evine gidiyorum, bazen geziyoruz; günaha girmeyelim diye.” Dedim: “Bu nikâhtan sonra, nişanlının evine gidince ayrı odalarda mı yatacaksınız?” “Tabi ki” dedi. “Neden? O senin eşin değil mi?” “Ama halen nişanlıyız.” diye cevap verince: “Bu nikâh nişan nikâhı mıydı?” “Hayır!” “O zaman sen rahat gezelim diye nikâh kıyıyorsun. Şeriatımızda rahat gezin diye bir nikâh yok!..”
159 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Üsküdar’daki Validebağ korusu ile başlıyoruz geziye.Hababam sınıfını geziyoruz.Gezereken kafamızda hababam sınıfı replikleri ses buluyor. Kırklareli Babaeski’deki Mutlu köy’deki 1400 yıllarda yaşayan Bereketli(Fatma) kadını tanıyoruz. Küçüçük bir tencerenin içindeki bulgur aşıyla bir orduyu doğurduğuna tanık oluyoruz ve bizzat Fatih Sultan Mehmet Hanın sefere giderken bizzat ziyarete gittiğini öğreniyoruz. Lüleburgaz Pancar şehitliğindeki acı olayı içimiz acıyarak öğreniyoruz. Keşan Çamlıca köyündeki Bocuk Korku Festivaline katılıyor oradan Merzifonlu Kara Mustafa paşa mezarı ziyareti ediyoruz Gelibolu Bolayır köyünde Süleyman paşanın atı ve lalasıyla aynı yere defnedilmiş olduğunu ve Namık Kemal’in Sakız adasındaki naaşının da buraya nakledildiğini öğreniyoruz. 1915 Çanakkale köprüsünün yapılma aşamalarını okuyoruz. Gelibolu’ya ulaşıp Sevdiye Hanımın dedesi Rıfat dedeyi şehitlikte ziyaret ediyoruz.Bayralı baba türbesine neden bu isim konulduğunu acı bir şekilde öğreniyoruz. Edirne Kaleiçindeki 1.Murad Anadolu lisesinin 130 yıllık tarihini öğreniyoruz. Karaağaç Osman inci müzesine gidiyoruz. Osman İnci’nin köy enstitülerinde yetiştiğini öğreniyoruz ve sonolarak Edirne 11.Uluslararası Bando ve Ciğer Festivaline katılıyoruz ve 600kg ile pişirilen tava ile Guiness rekorlar kitabına girmesine tanık oluyoruz.
Geziyorum 4
Geziyorum 4Sevdiye Yeşil · Yazşader Yayıncılık · 20243 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ne diyebilirim ki, söyleyecek çok şey var ama kelimeler yetersiz. Kadın sünneti kulaktan dolma bilgilerle bazı yerlerde var olduğunu bildiğimiz bir uygulama. Ama maruz kalan çocukların nasıl canlı canlı kesilip acı çektiğini bilmiyordum, sünnet sonrası, hayatlarında en temel tuvalet ihtiyaçlarını giderirken bile ömür boyu nasıl acılar çektiklerini bilmiyordum, onların sünnetle kadın olduklarını, acıdan ve korkudan şok geçirdiklerini, bazılarının kanamadan ya da enfeksiyondan öldüklerini bilmiyordum. Kıyafetimize uygun ayakkabı bulamamak ya da ayakkabımıza uygun çanta bulamamak bizim için büyük problemdi, oysa bilmem kaç yaşında giydi ilk ayakkabısını çölde yılanların akreplerin dikenlerin arasında çıplak ayakla dolaşan Waris ve Waris gibi çocuklar. Evet dünyada savaş var. Sadece topla tüfekle yapılan bi savaş değil, dünyanın bir çok yerinde yaşam savaşı var, hayatta kalabilmek için mücadele var, küçük çocuklara tacizler var giysisiz dolaşmak var. Oysa biz eltimizin nişanında giydik diye görümcemizin düğününde giymiyoruz aynı elbiseyi. O abiyeyi dolabımızda çürütüyoruz da bir başka günde giymiyoruz, elbisemize uygun ayakkabı bulmak için şehir şehir geziyoruz bazen. O renk pantolonla o kazak olmuş mu diyoruz. Olsun halbuki neden olmasın ki ama olmadı insanlık adına gerçekten bazı şeyler hiç olmadı, olmamaya da devam ediyor.
Çöl Çiçeği
Çöl Çiçeği
Waris Dirie
Waris Dirie
Çöl Çiçeği
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20142,903 okunma
Kadın Hakları Hayvan Hakları Bilmem Ne Hakları Zırvalığı
Kadın başarır, kadın yapar bilmem ne diyerek aslında varolmayan bir savaşa başkaldırı yapılıyor. Toplumda bir çok şeye karşı önyargı varken neden sadece bu durum bu kadar protesto ediliyor hiç düşündünüz mü? Ben mütedeyyin bir kesimde doğup büyüdüm ve her şeyi yaptım, çevremdekiler de yaptılar. Okuduk, meslek sahibi olduk, çalışıyoruz, araba kullanıyoruz, geziyoruz, eşimiz bizi incitmiyor. Okuyamayan, mesleği olmayan, araba kullanamayan, kendini geliştirmeyen, eşinden baskı gören bir sürü erkek de biliyorum kadın da. Bu herkesin doğup büyüme yetişme tarzı ve sahip olduğu imkanlarla alakalı bir durum ve genelleme yapıp ortada başkaldıracak bir durum ya da olgu yok. Peki neden bu durum revaçta? Çünkü kafa karıştırıp, milleti manipüle edip aile yapısını bozmak için. Ben öğretmenim ve sınıfım, okulum çalıştığı ve okuduğu için annesini göremeyen, davranış bozukluğu olan çocuklarla dolu. Bence ortada protesto edilecek bir şey varsa o da yoktan protesto edilecek bir durum çıkarıp akıl bulandırılmasıdır. Ben öğrencilerime çok üzülüyorum.
Karanlığa gömülüyorun Boynuma bir el sarılıyor Ecelim mi geldi ne var Siyaha boyanmış etraf Sukutun bogazıma dayadığı Soğuk hançerle ben günler aşıyorum Yıllar , üzerimden birbir ezip geçen yıllar Neden ciğerlerim bir günün daha zehrini soluyor Neden ellerin ellerimi hâla bulmadı sevgili Neden gökyüzü bana göğünü açmadı Tutsak bırakılmış halde zamansız bekleyişe neden tabii tutuluyor bir avuç can suyuna muhtaç olan ruhum Dudakların hâla bir buse konduracak kadar yakın değille bana , rüzgarda bıraktı artık senden iyi dilekler getirmeyi Yanlızlığımla başbaşa bırakılmışım Yatağın soğuk tarafını o kaplamış Ruhumun çökük duvarlarıyla başbaşayım Harabeye dönen zihnimin sokaklarını el ele geziyoruz onunla Ahh sevgili , senin kucağında yinede son nefesimi arzulardım Hayat aramıza kaderin belirtecini sokuşturmasaydı Ben bu dediklerimi sen haricii başka kimselere diyemiyorum sevgili İçimin yığın harabelerine rağmen son kalan güzel duygularımla Seni sevmekten geri duramıyorum Hiç durmadan yorulmadan seni beklemekten sırf bu yüzden usanmıyorum R.Dilara
Saygı Öztürk'ün Fevzeddin Erol'a sorusu
Siz, amcanıza ve çocuklarına kızıyorsunuz. Neden? Kızıyorum. O köyün, Menzil'in ismine yazık değil mi? Tertemiz bir köy adıydı. Köyümüzün adı niçin ihaleyle, rüşvetle şununla bununla anılsın? İnsan üzülmez mi? Neticede dedem, babam orada yatıyor. İnsan üzülmez mi? Keşke yapmasalar. Her şey geçici. Dünya benim olsa ne olacak? En önemlisi insanın şerefiyle, namusuyla yaşamasıdır. Nedir yani? Bir saatimi, buradaki huzurumu bile yüz milyon kere Menzil'e değişmem. Alnımız açıktır, kimse gelip de "Şunu verdim sana, şu parayı verdim, şunu yaptım" diyemez elhamdülillah. Biz meydandayız, huzurla geziyoruz.
Sayfa 47 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
280 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevgili kitapseverler; bugün sizlerle "Bir Vaizenin Günlüğü" kitabına dair yorumlarımı paylaşacağım ve tabii yazarımıza değinmeden geçmeyelim. Kendisi canım Fatma Hocam olur Hocamızın youtube da çeşitli sohbetleri var, mutlaka bakmanızı tavsiye ederim. Eskiden instagramda da çeşitli içerikler paylaşıyordu fakat hocamız artık sosyal
Bir Vaizenin Günlüğü
Bir Vaizenin GünlüğüFatma Bayram · Kaknüs Yayınları · 2022154 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Uzun soluklu bi yolculuk başlıyor
Bu seri neden bu kadar underrated anlayabilmiş değilim. A Wheel of Time serisinin başlangıç kitabı olarak aslında seri bittikten sonra yazılan Yeni Bahar, evrenin genişliğine dair zengin ipuçları verirken "bu evreni sevmeyeceksen bırak arkadaş" diyebilecek şekilde tadında bir noktada öyküyü bitiriyor. Ben bu evreni çok sevdim :) Kadınları sadece superwitch olarak değil aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinde de -olması gerektiği gibi- güçlü roller üslendiği, gerçekten kadın/erkek dominant olmayan bir evrenle tanıştım. Uzun soluklu bir beraberliğimiz olacak gibi. Kısacık bir özet de ekleyeyim: Evrende Aes Sedai'ler Tek Güç denilen bir nevi element bükücüler; ateş, su, toprak, hava ve ruh da elementlerimiz. Bu elementlerle yaptıkları örgüler de süper güçleri oluyor; ateş topu, sesi yükseltme, su örgüsü ile giysileri kurutma, hatta böcekleri yönlendirme gibi işler yapılabiliyor. Aes Sedai'ler önce çömezlik, sonra Kabuledilmişlik eğitimi alıyor. Yeni Bahar'da da baş karakter Moiraine Damodred'e Kabuledilmişlik'ten Aes Sedai'liğe geçtiği ve Aes Sedai olarak üstlendiği ilk görevde eşlik ediyoruz. Ulus devletlerin Aiel adındaki çöl insanları ile yaptığı savaşın ardından Moiraine ile birlikte şehirlerde geziyoruz, ulusların özelliklerini tanıyoruz. Bir yandan da kitapta paralel olarak Lan Mandrogoran'ın hikayesini takip ediyoruz.
Yeni Bahar
Yeni BaharRobert Jordan · İthaki Yayınları · 2021459 okunma
608 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitap, kurgusu, konusu ve anlatımıyla bir romandan daha fazlası diyebilirim. Sizi araştırmaya , farkındalığa ve yeni fikir ve düşüncelere sevk ediyor. O dönem yaşanan olaylarla günümüze bir bağlantı kurarsanız aslında pek de bir şeyin değişmediğini görüyorsunuz. İnsanlar aldanma, aldatmak ve birbirlerine ve kendilerine zulm etmek konusunda hala maalesef aynılar. Romanımızla 8. asır Orta Asya’sına gidiyoruz. Yedi yüz kırklı yıllardan başlayarak Horasanlı Ebu Müslim’in liderliğinde yürüyen Abbasi ihtilalini ve Talas Savaşı’na giden süreci ele alıyor. Irak, İran, Horasan ve Maveraünnehir coğrafyalarında geziyoruz. Kitapta o dönemki Türklerin yaşam tarzları, inançları, kültürleride bize aktarılırken Emeviler’in sözde İslami devlet yönetim biçimi ve Türklerle olan ilişkileri daha sonra onun yerine geçen Abbasiler hakkında da bir ön bilgi edinmiş oluyoruz. Bütün bu bilgilerin ve olayların akışına bakınca Türklerin neden müslümanlığı geç kabul ettiğini ve aslında kılıç zoruyla değil de kendi istekleriyle kabul ettiklerini de görüyoruz. Kitap bahsedilen bütün bu süreçleri Ehl-i Bety aşığı Selman ile Kayı boyundan Gülce karakterinin gözünden veriyor. Bu iki karakter üzerinden Ehl-i Beyt sevgisi, Kur’an daki bazı kavramlar, ayetlerle peygamber kıssaları ve peygamber sevgisi, ayetlerin tefsir niteliğindeki açıklamaları ve hayatımıza ve ruhumuza etkileri çok ustaca işlenmiş. Okuyup anlayanlardan oluruz umarım. İyi okumalar, kitapla kalın.
Horasan Şehidi
Horasan ŞehidiAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 202145 okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kudüs’ün Gizemli Tarihi, okumaktan çok keyif aldığım bir kitap oldu. Hacmine nazaran oldukça yoğun ve keyifli bilgiler barındıran fakat konuyla alakalı bir fikri olmayan okurları dahi yormayacak bir anlatıma sahip. Pelin Çift’in soruları, Ömer Faruk Harman Hocanın cevapları şeklinde ilerliyor sayfalar… Popüler bir çalışma diyemeyiz eser için. Çünkü Ömer Faruk Harman alanında uzman bir isim. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyette Kudüs’ün neden bu kadar önemli olduğu tarihsel süreç göz önüne serilerek anlatılıyor. Şehir tarihi yanı sıra dinler tarihine de nüfuz etmiş oluyor, Kudüs’ü sanki sokak sokak yıl yıl geziyoruz. Kitapla alakalı Gündem Ötesi’nin müstakil bir bölümü de mevcut. İster okumadan önce ister okuduktan sonra izleyerek bilgilerinizi daha canlı bir hale getirebilirsiniz. Dinler tarihi ve Kudüs ile alakalı merakınız varsa artacak yoksa yeni bir ilgi alanı edineceksiniz. Üstelik bu okuma daha detaylı araştırma ve okumalara da öncü olacağından çok kıymetli bir anlam teşkil ediyor. Tavsiye ederim.
Kudüs'ün Gizemli Tarihi
Kudüs'ün Gizemli TarihiPelin Çift · Destek Yayınları · 20161,224 okunma
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.