Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Mikrobiyoloji Doktorası almış, başarılı bir bilim insanı olan ve şu anda NASA’da çalışan Dr. Neva Çiftçioğlu Banes’in başından geçen bir olayı, kendi kaleminden okuyalım. “İş ve eş gereği ABD Houston Teksas’ta yaşıyorum. Geçen hafta başımdan geçen ilginç ve gerçekten çok etkilendiğim olay, evime yakın bir
"Yani, insanların benden korktuğunu biliyorum. Özelllikle çocuklar. Ama yaşlılar da. Bana karşı temkinliler. Benim yarı yarıya hayvan olduğumu düşünüyorlar. İşe yaramazın teki olduğumu. Ve hep düşünürdüm, neden diye? Beni tanımıyorlar bile. Kimse tanımıyor. Bu hiç mantıklı değil. "
Reklam
Ne zaman bıraktık insanlığımızı? Ne zaman bu kadar korkar olduk birbirimizden? Oysa, oysa daha dün elma şekercisinin peşinden koşardık özgürce. Sesin geldiği yönü anladığımızda ardımıza bakma gereği duymazdık. Sonra hatırlar mısınız saklambaç saatlerini? Ille de akşam karanlıkta oynardık ki daha geç sobelenelim diye , korktuğumuz tek şey aniden fark ettiğimiz gölgemiz olurdu. Bir de zillere basıp basıp kaçmalarımız vardı bizim, hani şu anne günlerinde konuşulan. En fazla kulağını çekerim seni diye tehdit edilirdik ama bilirdik çekilmezdi o kulaklar hiç. Büyümek için acele edişlerimiz vardı bir de, Birbirimizin evine daha rahat gidelim; gece daha geç girebilelim diye! Ne oldu peki şimdi? Umduklarımiz mı yanlıştı , hayallerimiz mi olmazımızdı? Sokaklar neden böyle korku filmlerine döndü bir anda? Zamana mı suç atmali şimdi, yetiştirilme biçimine mi? Insanın icin de mi aramalı kusuru , doğanın kucağında mı? Bu soruların cevabı belki mümkün değil ama, birşey biliyorum bugüne dair. Özür borcumuz var oynamayan çocuklara, rahatca gezemeyen hayvanlara , ekmek kavgasına düşen babalara... Elimizden gelen sadece özür, tüm bu acılara katlanan kalplerinizden...
Bay ewell seni evden kovalamadı mı be adam? -Hayır efem sanmıyorum. Sanmıyorum ne demek? -yani orada o kadar uzun kalmadım ki beni kovalasin, demek istiyorum. Bu konuda bu kadar durustsen, neden o kadar hızlı koştun? -çok korktuğumu söylüyorum efem Neden? -daha önceden dediğim gibi bir zencinin böyle... zor duruma düşmesi tehlikeliydi. Ama zor durumda değildin. Bayan mayella'ya direndiğini söyledin ifadende. Bir zencinin kızı yaralayacagindan çok korktuğun için mı? -hayir efem mahkemeye çıkmaktan korktum Tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı? - hayır efem yapmadığım şeyi kabullenmekten Bana saygısızlık mı ediyorsun? - hayır efem yapmam öyle şey. Bay gilmer'in çapraz sorgulamasının bu kadarını dinleyebildim çünkü jem, dilli'i alıp çıkmamı söyledi. Nedense dill ağlamaya başladı susmuyordu... o adama dayanamadım hepsi bu dedi. Kime, toma mı? O yaşlı adam gilmer'in onunla o kadar iğrenç şekild e konusmasina. Böyle davranmak zorundaydı. Dill onun işi. Ama ötekilere Hiç umrumda değil hiç kimsenin öyle konuşmaya hakkı yok. Mide bulandırıcı şey - bay gilmer öyledir. Bay finch ole yapmıyor. - o örnek değil. Atticus sokakta neyse mahkeme salonunda da odur. Benim demek istediğim bu değil. Ne demek istediğini biliyorum dedi Bay dolpus raymond. Fazla duygusal oldugunuzdan değil ama midenizi bulandırıyor öyle degil mı? 249-250-251
Sayfa 249Kitabı okudu
Eğer kimseyi kendime düşman etmiyorsam, o zaman işimi doğru yapmıyorum demektir.
Gerçek şu ki, bu ülkede bir şeyler feci şekilde yanlış gidiyor, değil mi? Zulüm ve adaletsizlik, tahammülsüzlük ve baskı. Bir zamanlar itiraz etme istediğiniz gibi düşünüp konuşma özgürlüğünüz varken, şimdi sizi kurallara uymaya ve boyun eğmeye zorlayan sansür ve izleme sistemleri var. Bu nasıl oldu? Suçlu kim? Eh bunda diğerlerinden daha büyük payı olan kişiler var tabii ... ama yine gerçeği söylemek gerekirse , şayet suçluyu arıyorsanız aynaya bakmanız yeterli. Bunu neden yaptığınızı biliyorum. Korktuğunuzu biliyorum. Kim korkmazdı ki?
Reklam
203 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.