Uzun zamandır kimseyi, hiçbir şeyi özlemediğim kadar özlemişim siteyi. Yaşadığım şahsi trajedilerden dert yanmak veya nadir de olsa yüreğime sinen mutlulukları uzun uzun anlatmak istemiyorum.
Güneşin doğduğu andan , battığı ana kadar varolan herşeyin değer verdiğimiz bir anlamı var biliyorum.
Başladı yine bir gün daha ve hala anlayamadan
Bembeyaz yapraklar bütün şefkatiyle lâtif bir sarılığı kucaklar, sever ve sarmalar... Öyle ya, çokluk köklerini suya bırakan çiçektir lotüs... nympha... nilüfer... nergis...
Efsaneye göre, Narkissos sudaki hayaline bakıp kendisine âşık olur, tıpkı bizler gibi... her insan gibi... hep zahire bakar... hep zahire bakarız... çaresiz elimizden tutan olmadıkça dünyayı hep zahiriyle idrak ederiz.
Ne acınası bir zavallılık! Oysa suda görünen nedir ki?
Sûret-i mahsüse, yani imaj, yani sadece duyularla algılanabilen!
Ah, insan bir de içine bakabilse! Asıl o suret-i batına''sını görebilse... içini... evet, bütün zavallılığıyla ve bütün ihtişamıyla içini...
İnsan, nerede ve nasıl görebilir içini?
Elbette hakikî bir dostun aynasında.
İnsan bir tek insanda görebilir insanı.
Ducane Cundioglu
arklar şunu bilin ki aynı kaderi paylaşioz açık uçlu soru nedir aq her sene sistem değişiyor yetmezmiş gibi bilmediğim bir okulda bazı ergen hocalar sayesinde şımartılıp hayvanlaştırılmış boyumdan küçük orangutanlarla ortak sınava girioz bu ne la buneğ adalet istiyooğm ziya selçukumu istiyoğm kaderimi kendim yazmak istiyoğm yetoo yağğ hepimize geçmiş, Allah' tan rahmet olsun...
“Her nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir.”
Kuran’ı Kerim / Zariyat, (57/4)
Bir sayısının hakikatindeki bu şaşırtıcı güç ne muazzamdır. Sonsuza varıncaya kadar çokluk kendisinde ortaya çıkmış, fakat o isim ve zat olarak tek olmuştur.
⚛️
- "Hakikatler tek ve doğrulanmaya ihtiyacı olmayan Mutlak hakikatten ibarettir. Çokluk bilinende ve görüntülerdedir. Bilinenin ve görüntülerin artmasıyla hakikat artmaz. Fakat gaflet ve yanılma ve unutma ruhu sardığı zaman keşf ve görüş kısalır, ilim işlerin iç yüzünü görmez. Bir bütün olan âlemi birlik ve bütünlüğü içinde kavrayamaz. Zira dışımızdaki dünya içimizdeki dünyadan ayrı değildir. Ancak işaretten işaret edilene yönelebilmemiz, şeylerin maddî kabuğunu delip göze görünmeyen hakikati görebilmemiz için, ruhumuzdaki dönüşüme şuur seviyenizdeki değişimin karşılık vermesi, gözün, içerdiği şeyleri geliştiren tekamül etmiş bir ruhun penceresi olması gerekir..."
Aylık Dergisi, Mevlüt Koç, -Hayat Nerede Başlar, Nerede Biter- 200. sayı, Mayıs 2021