Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kasabın oğlu Memet. Beşinci sınıfta. Kuzu otlatmayı sever dağda bayırda. Fakat ilçeye taşınalı minicik bahçeli bir evde oturur. Yıldızları bile göremez çokluk. Belki bir gün insanların sevdiği şeyi yaptığı bir devir gelecek, belki bir gün kitaplardaki hiçbir bilginin hükmünün kalmadığı bir zaman gelecek. Fakat Memet için bunların önemi olmayacak.
Nerede Çokluk, Orada Yokluk..
Zira kanda ilgilenilmesi gereken şeker miktarı çok artmıştır. Fakat burada ilginç bir biyolojik fenomen ortaya çıkmaktadır. İnsülinin kanda artması sürekli hale geldiğinde, hücreler artık insülinle ilgilenmemeye başlarlar. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, bir şeyin miktarı ne kadar artarsa ona karşı o kadar duyarsızlık oluşur. Hücreler insüline karşı büyük bir vefasızlık örneği göstererek artan insülini görmezden gelir ve insülin duyarsızlığı dediğimiz bir durum oluşur. İnsülin duyarsızlığından dolayı kandaki şekerlerin hepsi hücrelere alınamaz. Bunun üzerine şekerin hücrelere alınmadığını gören ve duruma oldukça bozulan pankreas daha çok insülin salgılamaya başlar. Pankreasın bu çabası sadece kısır bir döngü yaratır çünkü hücreler insülini sallamıyorlardır artık. Özetle, hücreler insülin hormonuna karşı duyarsızlaşır ve biz tıp dilinde bunu "insülin direnci" olarak tanımlarız. Pankreas çok fazla çalışır ve azami miktarda insülin üretir ama hücreler bu insülin sinyallerine cevap vermez. Sonuç, "tip-2 diyabet" dediğimiz şeker hastalığıdır. Sistem tümüyle bozulmuştur ve kan şekerini dengede tutabilmek, artık sadece ilaçlarla mümkündür
Reklam
Zamanda su misali akıp gidiyor güya. İnsanlar iyice çoğalmış. Nerede çokluk orda güzellik hani.
Sayfa 19
Dünya
Buradan sıkıldım. Bir sürü insan doldu buraya. Sonu iyiye varmaz bu. Öyle ya, nerede çokluk, orada bokluk.
Sayfa 41 - Bilgi yayınlarıKitabı okudu
ZEYD b. HÂRİSE Hiç Kimse Onun Gibi Sevmedi
Sanki Resulullah (s.a.v.) ordunun komutanlarını Zeyd, Ca’fer ve Abdullah diye sıralarken, olacak muharebenin hadiselerini önceden okuyordu… Müslümanlar Rum ordusuna şöyle bir bakınca iki yüz bin kişilik ordu karşısında hayretler içinde kaldılar. Böyle bir şey hesapta yoktu... Fakat inanç savaşlarının, sayıca çokluk savaşı olduğu nerede görülmüş ki…?! İlerlediler ve hiçbir şeye aldırmadılar... Önlerinde komutanları Zeyd vardı... Resûlullah (s.a.v.)’in sancağını taşıyor ve şehâdeti, zaferden daha çok arzuluyordu.
Reklam
Nerede çokluk orada ...
Bir arabanın dört tekerleği varsa iyi gider. Ama bu arabaya bir beşincisini eklemeye kalkarsan, bu tekerlek bir işe yaramamakla kalmaz, öteki tekerleklerin hareketine de engel olur. Bu beşinci tekerleğe gerçekten gerek var mı?
Türkiye'nin demokratik bir ülke olamamasının önündeki en büyük engellerden birinin problemlerin açıkça konuşulamaması olduğunu teslim edersiniz herhalde. Biraz indirgemecilik olacak ama "nerede çokluk orada bokluk", "ağzı olan konuşuyor" ya da "sus ki adam sansınlar" gibi lafların yerleştiği bir toplumda insanların birbirlerinin görüşlerini saygılı bir biçimde dinleyip karşı argümanlar üretmesi ya da daha Osmanlıca tabirle fikir teatisi yapması pek mümkün görünmüyor. Bu son cümleye şüpheyle yaklaşanları, birbirlerini sürekli "şerefsiz"likle suçlayan demagogları ya da en ufak tartışmayı atışmaya çeviren sosyal medya kullanıcılarını hatırlamaya davet ediyoruz.
Sayfa 116 - kronikKitabı okuyor
nerede çokluk orada yokluk denir ya
Sayfa 103 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Madem insan aradığıdır öyleyse neyi aramalı? Bunca çokluk içinde nedir aramaya değer olan? Kısaca yanıt vermek gerekirse çok olanı bir yapan neyse odur. Çok olduğu sanılanı birleştiren neyse odur. İşbu noktada başka bir soru meydana çıkıyor; peki, bu aramaya değer olanı nerede aramalı? Cevap basit göründüğü kadar çetin de; her yerde.
Sayfa 107 - Erhan Burtul, Kitap: AhrarKitabı okudu
Madem insan aradığıdır öyleyse neyi aramalı? Bunca çokluk içinde nedir aramaya değer olan? Kısaca yanıt vermek gerekirse çok olanı bir yapan neyse odur. Çok olduğu sanılanı birleştiren neyse odur. İşbu noktada başka bir soru meydana çıkıyor; peki, bu aramaya değer olanı nerede aramalı? Cevap basit göründüğü kadar çetin de; her yerde.
Sayfa 107 - Erhan BURTUL- Kitap:Ahrar, Yazar:Rafet Elçi
‘ Zira çoğu zaman niteliği belirleyen niceliktir . Ölçü her şeydir . Bir bardak gül şurubu güzel , üç bardak güzel değildir. Az çoktur . Her şeyin fazlası zarardır . İfrat haramdır . Nerede çokluk orada bokluktur ‘
Sayfa 205 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Madem insan aradığıdır, öyleyse neyi aramalı? Bunca çokluk içinde nedir aramaya değer olan? Kısaca yanıt vermek gerekirse çok olanı bir yapan neyse odur. Çok olduğu sanılanı birleştiren neyse odur. İşbu noktada başka bir soru meydana çıkıyor; peki, bu aramaya değer olanı nerede aramalı? Cevap basit göründüğü kadar çetin de; her yerde.
Erhan Burtul, kitap: ahrar.
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.