Midesindeki eksik parça canını o kadar çok yakıyordu ki sonunda Teorem'i düşünmeyi bırakıp sadece orada olmayan bir şeyin canını nasıl yakabileceğini düşünmeye başladı.
Günün katı halinden bu kadar uzakta kendi geçiciliğimle dünyanın uçuculuğu arasında mümkün en fazla uyumu sağlayabileceğim anlarda beni taştan çelikten çarkların silindirlerin arasında böyle kırıp dökerlerdi.