Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"CEZA..."
Belki de şimdi söylediklerimle size meydan okuduğumu düşünüyorsunuz, ama bu doğru değil. Daha çok hiçbir zaman bile bile birine kötülük yapmamış olduğuma inandığım için böyle konuşuyorum, üstelik zaman çok kısa olduğu için sizi inandıramamış olsam bile... Eğer başka kentlerde olduğu gibi Atina’da da bir ölüm cezasına bir günde karar verilmemesi konusunda bir yasa olsaydı, o zaman inanıyorum ki sizleri inandırabilirdim. Ama büyük iftiraları bir anda çürütemem; hiçbir zaman bir başkasına haksızlık yapmadığıma inandığım için, hiç kuşkusuz kendime de haksızlık yapmayacağım. Kendime herhangi bir kötülüğü hak ettiğimi söylemeyeceğim, ya da herhangi bir ceza önermeyeceğim. Niçin önereyim?.."
... Ancak ondan bir şekilde kurtulmalıyım. Böyle yüzlerce hatıram var; zaman zaman bir kişi yüz tanenin arasından sıyrılıp bana zulmediyor. Neden bilmiyorum fakat onu yazarsam ondan kurtulacağıma inanıyorum. Niçin denemeyeyim?
Sayfa 61
Reklam
Odanızın kapısını tıklatıyorum. Uzanın, uzanın lütfen şezlongunuza rahatça. Ben burada otururum. Olmaz mı diyorsunuz? "Niçin?" Çünkü, şunca yıl oluyor, zavallı annenizin üstünde öldüğü koltuk bu. Özür dilerim, ama beş para etmez bu koltuk, oysa size dünyanın tüm altınlarını verseler satmazsınız onu; buna inanıyorum. Onu burada, öylesine iyi döşenmiş odanızda kim görse, durumu bilmediği için, bu eski, rengi atmış, eprimiş koltuğu burada niçin nasıl tuttuğunuzu soracaktır kendi kendine, şaşkınlıkla.
İnsan, ölümü hoş karşılamaz fakat herkesin kıyameti kendi ölümüyle başlar.
'Allah'ım, ben Seni çok seviyorum, Sana inanıyorum.' dediğimiz zaman Cenab-ı Hak da, 'Peki, bana inanıyordun, ahirete inanıyordun da, çocuğun azap çekmesin diye niçin namaz kıldırmadın? Çocuğun ateşi çıkınca tedavi etmesini, ilaç vermesini biliyorsun da, çocuğun manevi ateşi çıktığı zaman niçin tedbir almıyorsun?' demez mi?'
—Ben hayatın bir imtihan olduğuna inanıyorum. Yeniden dirilişe, öbür dünyaya inanıyorum. —Ben de inanıyorum. —Peki niçin öyleyse ömrünün her anını mal biriktirmeye harcadın, harcıyorsun.
Sayfa 68 - Dergah Yayınları
Reklam
Bu duygu sana da yabancı değildir eminim, trenle geçerken veya bir doğa yürüyüşünde uzakta bir ev görürsün ve birden,niçin burada yaşamıyorum ki , diye düşünürsün . Burada mutlu olabilirdim. Zaman zaman her insanın bu düşünceye kapıldığına ve bir kez uzun süre bir evden gözlerini ayıramadığında, bu imgenin her çizgisiyle zihnine nakşolduğuna inanıyorum
Kur'an neden iniş sırasına göre yazılmamıştır?
Ayetlerin sureler içerisindeki sıralamasını/ tertibini bizzat Peygamberimiz, Cebrail'in yönlendirmesi doğrultusunda yapmıştır. Yani inen ayetin hangi sure içinde bulunacağı veya o surenin hangi sureden önce ya da sonra yer alacağı, o zaman belirlenmiştir. Cebrail ile Hz Peygamber arasında Kur'an'ın her sene karşılıklı okunduğunu/ mukabele edildiğini biliyoruz. Eğer ayetlerin sıralaması o zamandan belli olmasaydı metin okunsa bile dinleyenin takip etmesi mümkün olmazdı. Kur'an bir kitap halinde yazılırken de Hz. peygamberin vefatından önce belli olan sıralama esas alınmış ve o dönemde bununla ilgili herhangi bir görüş ayrılığı meydana gelmemiştir.
Sayfa 76
İman ve İbadet İlişkisi
İman toprağa ekilen bir tohumsa onun suyu, güneşi ve havası ibadetlerdir. Nasıl ki ekilen tohum su verilmeden, toprağı havalandırılmadan, yeterli güneş almadan kurur, varlığı ve yokluğu anlaşılmadan toprağın altında öylece kalır ve belki de zamanla kaybolursa; kalpteki iman da ibadetler olmadan zayıflar ve zamanla insanı iman çizgisinden uzaklaştıracak sınıra getirebilir. İmanın yeşerip meyve vermesi için ibadetler gereklidir.
Fıtrat ?
Fıtrat, insanın "hakikati kabule meyilli yaratılmasıdır".
1.000 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.