Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Fuat Gedik
Nietzsche'nin gözünde, feminizm de Hıristiyanlık, demokrasi ve sosyalizm gibi bir tereddi eseridir. Burada erkek küçüktür ve erkek küçük olduğu için kadın erkek­leşmiştir. Zira kadındaki kadını sadece erkek - gerçek erkek kurtarabilir. Kadın, di­şilikten çıkması ile bütün kudret ve nüfuzunu kaybeder. Kadınla erkek eşit değildir. İki cins arasında ebedi savaş vardır. Barış ancak biri veya diğerinin üstünlüğü ka­zanması ile sağlanır. Fakat kadınla eşitliğe kalkışmak tehlikelidir. Kadın, bununla yetinmez. Bununla beraber ancak erkeğe tabi olursa mesut olabilir. Evlilikteki ger­ginlik, kadının kısmen yatışabilmesine karşılık erkeğin daralıp boşalmasındadır. Şe­ref ve buluş kabiliyeti, bekar erkeğin lüksüdür. Çoğu filozoflar, çocukların doğması ile yok olur. Feminizm, sosyalizm ve anarşiyi doğurur ve bunların hepsi Demokrasi saçmala­rıdır. (. .. )
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
Nietzsche ve Schopenhauer'da Feminizm
Klasik bir felsefe okuru −oldukça haklı olarak− Sokrates’i, Platon’u, Aristoteles’i ve Kant’ı ya da –oldukça haksız olarak− Schopenhauer’u, Nietzsche’yi birer "kadın düşmanı" olarak okumakta ısrar eder. Bu ısrarlı okuma, bazı coğrafyalarda sosyolojik bir mevzi kazanmıştır. Lakin bu sosyolojik motivasyonun ve eğilimin ötesinde, Nietzsche
Hamza Celaleddin
Nietzsche'de "kadın" ve feminizm
(...) "mutluluğu" "gücünü artırma hissi - bir direnişi aşmak" olarak tanımladığından, özgürleşme hareketine itirazlarından biri de kadınları eskiden olduklarından daha mutsuz kılmasıdır. Bu da Şen Bilim' deki iddiayı, yani erkeğin "hizmetine koşması'', onun cüzdanı ve toplumsal sekreteri olması -"tahtın ardındaki güç" olması- bakımından kadınların "fazladan bir kuvvet ve haz" edindiği iddiasını tekrarlamaktan başka bir şey değildir. (Maori kültüründe kadınlar meydanda konuşamasalar da, burada ataerkillikten ziyade ana￾erkilliğin olduğu düşünülür.) Bu yüzden Nietzsche erkekler gibi kadınların da kendi tarzlarında güç istencine sahip olmasıyla ilgilenir. Kısacası, kadınların mutluluğuyla ilgilenmektedir. Bu yüzden kadınların "hizmet etmeye yazgılı olduğunu ve böyle tatmin duyduğunu" söylemektedir. O halde bütün patırtının ardına baktığımızda, Nietzsche'nin kadınlarla ilgili görüşlerinin onu ahlak tanımaz değil, daha ziyade çok gelenekçi bir ataerkillik yanlısı yaptığını görürüz.
Sayfa 644