"Aile" - 6, 7 cümle alıntıdır.
"Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim!" cümleleri ile dolaşıyoruz etrafta. Neden peki? Çünkü bu çağ sadece insani duygularımızın, sözlerimizin değil toplumun temel taşı olan 'aile' mefhumunun da içini boşalttı. En ufak konuda eskileri özlüyoruz hep. Bir yazı okumuştum aynen şöyle yazıyordu: "Eskiden çöp
...hayat hiç durmadan insanlar arasında, olaylar arasında yeni bağlar kurar, bu bağları birbiriyle kesiştirir, ikiye katlayıp örgüyü sağlamlaştırır ve sonuçta, geçmişimizin en uzak noktasıyla diğer bütün noktalar arasında zengin bir hatıralar örgüsü örerek sonsuz bağlantı imkânları sunar.
Yakalanan Zaman
Yakalanan Zaman
Günaydın 🌼 Gününüzü aydınlatan mis kokular ve sevdikleriniz her daim yanınızda olsun . Zorlu geçen süreçlerimde içimi ısıtan sımsıcak bir dost eli ... İyki varsın Sevgim
Sevgican
Sevgican
Reklam
"Sensiz olmuyor bu noktalar benim sessizliğimi anlatıyor sanki... ...
Hemen hemen her insanın hayatında dönüm noktası dediği yerler vardır. Bazen bunları fark ediyoruz bazen edemiyoruz. Bu noktalar kimi için bir fırsat olarak gelirken kimi için dibe vuruş olarak geliyor. Benim dönüm noktam dibe vurmakla oldu. Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Bu evre benim için çok sancılı oldu öyle ki şükür edebileceğim bir tek
Köklerimiz olmasa şu an ne durumda olurduk?
Köklerimiz bizi anlık olarak 0'a çeken değerlerimizdir. Düşünün ki çok mutlusunuz. Ama mutluluğunuz azalmaya başlıyor. Bu demek oluyor ki mutluluğunuz azalan bir fonksiyonu temsil ediyor. Mutluluğun hissetmemeye başlayıp mutsuzluğa itildiğiniz noktada kök değiştirmiş oluyorsunuz. İşte sizi mutluluk noktasından mutsuzluğa çeken ve o an 0 yapan değer köktür. İstediğiniz işe girdiniz. Mutluluğunuz çok fazla, ancak gün geçtikçe patronunuz yüzünden bu mutluluğunuz azalmaya başlıyor ve en sonunda yediğiniz bir azar yüzünden bütün mutluluğunuzun kursağınızda kalıyor. Bu son azar sizin fonksiyonunuzun köküdür. Artık mutluluktan ziyade patron baskısından ve son gün yediğiniz fırçadan ötürü artık azalan bir fonksiyon biçiminde mutsuzluğa itileceksiniz, ta ki sizi 0'layabilen konveks yeni bir kök bulana kadar... Mutluluğunuzu azaltan ve sizi mutsuzluğa doğru iten etmenler sizin fonksiyonunuzdaki konkav noktalardır. Konkav noktalarda 2.türev negatiftir, ivme eksidir, fonksiyonun artış hızı da azalır değeri de azalmaya başlar bu noktalar rezalettir. Peki bizim denklemimizde, bizi 0 yapan değerlerimiz olmasa ne olurdu? Şimdi resme tıklayın ve bakın. Evet insan istediği her değere ulaşabilirdi. Bizi 0 yapan noktalar, ulasabileceğimiz noktalar kısıtlıyor. Bu noktalar olmadığı müddetçe tüm reel sayılara hükmedebiliyorsunuz. Ancak bu noktalar olmadığında ise benlik bütünlüğünüz kayboluyor. Dibi ucağı gözükemeyen e ve pi'ye bile kendini eşitleyen Hakan ile bile görebilirsiniz bu durumu.
ESİR, YORGUN, YALNIZ, YERLİ VE ONURLU BİR ADAM: KEMAL TAHİR
Türk düşün ve yazın hayatının seçkin isimlerinden olan Kemal Tahir, 15 Nisan tarihinde İstanbul Vezneciler semtinde, İsmail Kemalettin adıyla dünyaya geldi. Kimliğinde 13 Mart olarak görünen doğum tarihi, 1917 yılında yapılan takvim değişikliğinden kaynaklanan bir yanlışlığın sonucudur. Babası 2. Abdülhamit'in hünkar yaverlerinden ve baş
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.