Burada durup Ahlak Yasası'nın varlığı olgusunun günümüz postmodern felsefesiyle ciddi bir çatışma içinde olduğu konusuna dikkatlerinizi çekmeme izin verin. Bu felsefeye göre mutlak doğrular ve mutlak yanlışlar yoktur ve tüm etik kararlar görelidir. Modern felsefeciler arasında oldukça yaygın gibi görünen, ama halkın büyük kısmı için anlaşılmaz olan bu görüş, bir dizi yumurta-tavuk ikilemiyle karşı karşıyadır. Eğer mutlak gerçek yoksa postmodern görüşün kendisi doğru olabilir mi? Kuşkusuz, eğer doğru ve yanlış yoksa, o zaman etik alanındaki tartışmaları yapmak için de bir neden kalmaz.
Akhilleus'un Şarkısı adeta modern bir İlyada destanı anlatısı. Kitap akıcı, sürükleyici ve bir o kadar da sizi içine çekiyor. Patroklos'un ağzından anlatılan hikayede, Patroklos ile Akhilleus'un 'yoldaşlığını' okurken aynı zamanda Troya Savaşı'nı yaşıyoruz. Bence okunması gereken, güzel bir kitap Akhilleus'un Şarkısı. Herkese tavsiye ederim.
Çünkü Türklerin çoğu gibi onların da iç dünyası yok. Kendi ahlaki değer ölçülerine göre değil, başkalarına nasıl göründüklerini düşünerek yaşıyorlar. Başkaları tanımlıyor onların değerini ya da değersizliğini.