Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ODAMDA Ben miyim bu şeylerin sahibi? Kafamda bir çocuk var, meraksız. İç âlemim oyuncaktan farksız; Odam, içime bir ayna gibi. Bir ışık oyunu var tavanda. Gölgeler seslerle birleşiyor Ve bir karga beynimi deşiyor Azaplar kemirdiğim bu anda.
Ben miyim bu şeylerin sahibi? Kafamda bir çocuk var, meraksız. İç âlemim oyuncaktan farksız; Odam, içime bir ayna gibi.
Reklam
Kafamda bir çocuk var meraksız, İç âlemim oyuncaktan farksız. Odam, içime bir ayna gibi.
gözlerim gözlerin olmadan bir daha parlamayacak kalbin olmadan odam ısınacak bir ev bulamayacak ne yaptığımı görüyor musun? nasıl acı olduğunu hissedebiliyor musun? insanlar aç bir kurt gibi atlıyor içimdeki küllere
Bir tabutta olduğum duygusunu sık sık yaşamışımdır. Geceleri odam küçülüyor, bunaltıyordu beni. Mezarda hissedilen de bu değil miydi? Kim bilir ölümden sonra ne hissedileceğini?
Reklam
"Teşekkür ederim," dedim, "Her birinize Hayatıma girdiğiniz için.." O gün benim hayatımı değiştiren en büyük adımı attığım gündü. Yerin altında konuştuğumuz hiçbir şey yerin altında kalmamıştı, kalmayacaktı. Evim dediğim yer değişecekti, odam dediğim yer değişecekti. Ben değişecektim ve içimdeki kumru uçmayı yeniden öğrenecekti. Kendime sözüm olsun.
''Aslında senin uyanmanı beklerken hep seninle yapmayı planladığım bir konuşma vardı. Seninle orada, yerin altında bir konuşma yapmıştık. Ben o günden beri bunun hayaliyle yaşıyorum Kumru. Tek başıma bir eve çıkarken bile büyük bir eve taşınmak istedim çünkü her zaman senin için de bir odam olsun istedim. Biliyorum çok büyük bir geçmişimiz yok ama benim hayatımdaki insanlar öyle sahte insanlardı ki siz benim tanıştğım en gerçek kişilersiniz. Sen sanki benim hep hayalini kurduğum kız kardeşimsin, arkadaşımsın. Söylemek istediğim şey şu .. Eğer istersen... Ben senin benimle yaşamanı çok istiyorum Kumru. Odan seni bekliyor." Nisan'ın sözleri beni belki de hayatımda hiç duygulanmadığım kadar duygulandırdı. Gerçek dostluğu yerin üzerinde bir kez bulamayıp yerin altında bulacağımı nasıl bilebilirdim? Gariptir ki her biri ailemden biri gibi hissettiriyor. Hepsinin sesi, bakışı çok tanıdık. Hepsi bana tutsaklığı ve özgürlüğü hatırlatıyor.
Sonra odam: Masa, karyola, kitaplar. Benim inim. Bu gece bir kapansam oraya.
“Yürümeden hiçbir şey yapmam, benim çalışma odam kırlardır. Masa, kağıtlar ve kitaplardan oluşan bir manzara beni daraltır. Çalışma araç gereçleri bezginlik verir bana, yazı yazmak için masaya oturursam yazacak bir şey bulamam ve bir düşüncem olması gereği de beni tamamen düşüncesiz bırakır.”
Reklam
"Kumru?" Hayretler içinde karşımdaki görüntüye bakıyordum. Uraz altına bir eşofman geçirmiş elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu ve üzerinde eşofman altı dışında bir şey yoktu. Evet, yoktu. "Bu halde benim odamda ne işin var?" diye sordum şok içinde. Ellerimle gözlerimi kapattığımda olan bitene gerçekten anlam veremiyordum. "Burası benim odam.'' dedi sessizce.
"Odam gibi beynime ve kalbime de mazlum bir durgunluk çökmüştü."
Sayfa 286Kitabı okudu
odam sen yerine "şiir” kokuyor sürgünüm aşkın kara gölgelerine dönersin umudum yolda bekliyor olmayan mutluluğu savurdu gönlüm sevdiğin her renk acıtırken içimi gittin ya bir kez olsun gülmedi yüzüm..
Ben miyim bu şeylerin sahibi? Kafamda bir çocuk var, meraksız. İç âlemim oyuncaktan farksız; Odam, içime bir ayna gibi.
Çok kitabım olsun ,içi kitaplarla dolu bir odam olsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.