256 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Adı korkutmasın kimseyi. Öyle Redhouse gibi kamera şudur senaryo budur diye soğuk soğuk anlatan bir İngiliz mürebbiyesi değil; Adile Naşit’in kıkırdamasını duyacağınız kadar sıcak, sinema ile beraber nefes alan çook özel terimler bulunduran, 102 yazarın oluşturduğu samimi bir çalışma karşınızdaki. “Nereden bileyim sevindiğini, hadi bir takla at da göreyim” anlayışına sahipler için 252 terimden bir çırpıda akla gelenleri örnek vermek gerekirse: Deli Yusuf’un Arabası, Dilber Ay’ın Tekmesi, O Biçim Sinemalar, Tamba Tumba Esmer Bomba , Mektupla Artistlik Okulu ve (en bombası tabi ki) Tarkan’ın Diz Üstü eteği… Sinefil olacak kadar sinema tutkunu veya Ofsayt Osman “Bu da mı gol değil Hakim Bey” dediğinde “gooool” diye bağıracak kadar güzel bir abimiz/ablamız olmanıza da gerek yok. Sadece, Ekranda Danyal Topatan, Nubar Terziyan veya Hüseyin Baradan’ı gördüğünüzde hemen zaplamıyor ve yüzünüzde oluşan hafif gülümsemeyle birkaç dakika da olsa kumandayı bırakabiliyorsanız , bu kitabın aradığı okuyucu sizsiniz. [ İdda ediyorum kitap boyunca iki filmin subliminal reklamı yapılmış. Aşırı şekilde, Gurbet Kuşları (1964) ve Vesikalı Yarim ( 1968) filmlerini seyretme isteği var içimde. Bakalım size ne olacak…]
Altyazı'nın Gayri Resmi ve Resimli Türkiye Sinema Sözlüğü - 150. Özel Sayı
Altyazı'nın Gayri Resmi ve Resimli Türkiye Sinema Sözlüğü - 150. Özel SayıAltyazı Dergisi · Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alan Film Merkezi · 201519 okunma
163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Çıktığı her yolun başında müptela, yolun ortasında deli, yolun ereğinde ise müptezel olanların kitabı. Okurken hikayenin sonlarına yaklaştığımda "Hikaye umutlu bitecek galiba lan, "Erken Kaybedenler" gibi olmayacak galiba, helal olsun ulan Emrah abiye bu işi kıvırdı valla" diye düşünüp tam motive oluyordum ki, Emrah abi yaptı yapacağını ve atılan gol ofsayt oldu. Hevesim bir kere daha kursağımda kapatıyorum kitabı.
Müptezeller
MüptezellerEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20167,7bin okunma
Reklam
704 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bundan seneler seneler önce yani 100 küsür yıl yada 1 asır önce yazılan bir kitap klişe olabilirmi tabiiki olamaz ve özgün konular her zaman güzeldir kitabın her sahnesi ayrı güzel ve kitap bir cinayet i anlatsada sadece cinayeti anlatmıyor 2 kaybeden insanı anlatıyor ve nataşanın anne ile babası yüreğimi raşkonun hikayesinden daha çok acıtıyor ve 2 kaybeden insan birbirini sarmalıyor veedee dostoyevski bize asırlar öncesinden sesleniyor bizede kitabı okumak düşüyor her ne kadar raşko hapse girsede hapis bir son değildir ne diyor en büyük kitap Kuraan hayır bildiklerimizde şer şer bilinende hayır vardır bunu ancak Allah bilir siz bilmezsiniz ne diyor sadri alışık ofsayt osman buda mı goll değil hakim amca en sonunda raşko golü atıyor suçunu itiraf ediyor hapse giriyor yani vicdan temizleniyor topu 90 a takıyor belkide tek kurtuluş budur sevdiği kız nadya ise anne ve babasını kaybediyor ve 2 yaralı aslan birbirinin yarasını sarıp birbirine merhem oluyor peki ne diyor dostoyevski buda başka bir hikaye yani bu hikaye sürer gider 2. Bir romanı hak eder dostoy amca bize suç ve ceza 2 yi yazabilir misin
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161bin okunma
59 syf.
·
Puan vermedi
Adını bir türlü öğrenemediğimiz hikayenin ana karakterlerinden adam, birinci şahıs anlatımını üstlenmiştir. Dili ağdalı bir jargon, hani şu Sadri Alışık’ın Ofsayt Osman, Turist Ömer filmlerindeki Sadri Alışık’ın kullandığı dil gibi. Okurken filmlerden aklınızda kalan “vay anam babam” , “bak şimdi abicim..anaadın mı” dediğiniz satırlar olacak.. kitabın başımda karakterle birlikte minik bir İstanbul turu yapacaksınız bu da yine bana o filmlerin girişimde Sadri beyin şarkı söylerken gezintilerini hatırlattı. En sonunda ise kuruntuları ile garip davranmaya başlamayan karakter konuşmaya bile gerek duymadan tek mektupla uzaktan bakışlarla terketti.. Son sahne yine filmlerden gelen bir eda, Ofsayt Osman da hep olmayanı sever sonra da bunu anlayıp çekip gider.. Bilmiyorum belki de Sadri Alışık filmlerinde ve bazı Türkan Şoray filmlerinden öğrendiğim bir jargon olduğu için ve o filmlere olan özlemimden sürekli bana bunu düşündürmüş olabilir.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,5bin okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap o kadar yasanmis ki o kadar bizim icimizden ki ve o kadar bize hitap ediyor ki yani bir kadının bu kadar akıcı bir dille ve anlatim tarziyla yaşadıklarını tanık olduklarını aslında değiştirilmesi gerekenleri samimiyetle hikayelerle ve minnet ile anlatması... Kitapta altını çizdigim ve ne kadar da doğru aslında dediğim o kadar çok cümle o kadar çok hikaye oldu ki ahh kitabin tadi damağımda kaldı resmen... O kadar çıkan ofsayt kitaptan sonra konserlerine gittigim severek defalarca üst üste şarkılarını dinleğim bir sanatcinin şimdi kitabını bitirmek ve gerçekten bir kez daha ıçten takdir etmek ne kadar güzel bir duygu ve bana ne kadar çok ilham verdi anlatamam.Bu güzel duyguyu yaşattığın ve hayatını bu kadar güzel kaleme alarak bizlerle paylastigin için sonsuz teşekkürler Ben şimdi diger kitabını da okumaya gidiyorum inaniyorum ki o kitap da çok güzeldir.
Kelebeğin Hayat Sırları
Kelebeğin Hayat SırlarıNil Karaibrahimgil · Doğan Novus · 20152,201 okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
Nefret, mizojinizm ve genelleme içeren bir kitap... Öyle ki kitabın yarısına kadar yazarını erkek zannetmiştim. Feministlerden dayak yemesi şaşırtıcı değil. Kitapta söylediği şeyler genellikle doğru. Nasıl mı doğru? Falanca bir yerden işe yaramaz, bir gayesi olmayan, kötü niyetli, sömürücü bir kadın seçelim ve onun bu özelliklerini bütün kadınlara mâl edelim. Söyledikleri yüzde yüz doğru olacaktır. Aynı şey işe yaramaz, gayesi olmayan, kötü niyetli bir erkeği seçtiğimizde de geçerli olacaktır. Kadınlık Maskesi kısmında söylediği cinsel organlar hariç kadınla erkek arasındaki fark toplum tarafından oluşturulmuştur şeklindeki ifadesi gayet doğruydu mesela. Ama bu değişim sürecinin her kadında aynı olduğunu düşünmüyorum. Söylediği, anlattığı kadınların neden öyle olduğu da apaçık ortada. Erkek egemen sistem... Kadınlar kadınlığını kullanarak kendini garanti altına almak istiyor diyor. Ataerkil bir sistemde bunun neresi ofsayt?
Kadınlar Melek Değildir Ancak Öyle Görünürler
Kadınlar Melek Değildir Ancak Öyle GörünürlerEsther Vilar · Lanse Kitap · 198811 okunma
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.