Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam Medeniyetinin hedeflerinin Batı Medeniyetinin hedeflerinden farklı olduğunu, ayrı yönlere gidenlerin birbirlerini yakalamasından bahsedilemeyeceğini ,olsa olsa karşılaşmalarından bahsedilebileceğini , aynı yöne gitmeyenlerin birbirlerinden "ileri" ya da "geri kalmış" olamayacaklarını anlamanın zamanı gelmedi mi?
Reklam
Varılacak olan sevgiliyi unutup sadece yolu önemseyen ve yollarda özgürce dolaşan insanlar Mevlana'nın yol arkadaşı olabilir mi hiç?
"Geminin yüzmesi için su lazımdır, ama suyu geminin içine alırsan gemi batar."
Devrim ne demek
Yeryüzüne yalın bir bakış demektir. Nuri Pakdil
Reklam
Devrimci Mevlana ve hümanist "eşekler"
Ölümden sonra büyük sorgu günü olduğundan emin olmayanlar, bu konuda kararsız olanlar daha çok kullanıyor hümanist kelimesini. İnananlarla inanmayanlara, bilenlerle bilmeyenlere eşit davranılmasını istiyorlar.
Diğerleri tanımıyordu. Ağaçları da tanımazdı
Beynini sadece hesap makinesi olarak kullanabilen bu okumuş insanların, sayamadıkları ve satamadıkları her şeyi yok sayma tavrını hep tiksindirici bulmuştu.
Hikaye 12
İnsafsız padişahlardan biri,bir zahide sordu: “ İbadetlerden hangisi daha faziletlidir?” Cevap verdi: “ Senin için öğle uykusu… Böylece bir an halka zulmetmezsin.”
Reklam
"Geminin yüzmesi için su lazımdır,ama suyu geminin içine alırsan gemi batar." diyen Mevlana, bütün dünyevi zevkleri ,bütün abartılan arzuları,yani soyut somut bütün putları hümanistler gibi hayatın içine değil de, ayakları altına alan bir devrimci değil midir?
Öğle uykusu gibidir bazı sevgiler Tatlı tatlı gelir bulur seni Direndikçe tadına tat katar Vazgeçilmez hale gelir sanki İşte sen de bana öyle geldin. Güzel bir günün öğle uykusu gibi..
Sayfa 36
Ölümden değil, yaşamdan yana olmak. Bir ağaç dikmek, bahçeyi çapalamak, ayrıksı otlardan arındırmak, toprağı karıştırmak, havalandırmak, tazelemek. Güneşte yanıp gölgede serinlemek, Bir ağaç altı bulup orada gölgelenmek. Ve kısa bir öğle uykusu: derin ama kısa; ve dinlendirici. Uyandın. Dinlenmişsin. Bir bardak çay, demli. Hafif bir esinti. Tekrar koyul çapalamaya, çabalamaya. “Tohum saç, bitmezse toprak utansın!””* Güneş çekiliyor. Akşam. Evine dön. Kapıyı kapa, rüzgâr dışarıda kalsın. Umut ve dua: Güneş yarın yeniden doğsun. Güneş doğsun ve manasızlığı boğsun. Çapalanan topraktan bir mana filiz versin. Bir sürgün göğe doğru yükselsin, ağır ağır, ama güvenle... Çabamız bir şeye değsin, değsin ve bir değişimi başlatsın ve bir değer yaratsın. Bir değeri olsun çabamızın. Çabaladığımıza değsin. Toprağa karışan çabamız bir sürgün versin. Bir fidan olsun bu sürgün, bir ağaç, bir orman. Bir orman, kayrana açılan. Güneş şavkısın bu kayranda. Ve biz kayrana karışalım. Parça olalım, bir şeyin parçası.
Rabbim! Gerçek manasıyla senin emrine hazırım. Sana kul olarak, sana köle olarak buyruğunu yerine getirmek isterim. Hayır isteyen bir kulunum, mütekebbir değilim. Kızgın kumların üzerinde yürüyen, öğle uykusu çeken gibi midir? Allahım! Yüzüm sadece senin için secde eder. Bana nasıl muamele edersen et, ben yine sana yönelirim.
Sayfa 221 - İpek yayın dağıtım a.ş.Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.